Mülteciler Meriç’te mahsur
‘İKİ TARAF DA ALMIYOR’
Yunanistan’a gitmek için sınırı geçmek isteyen ancak önce Yunanistan sonra Türkiyeli yetkililer tarafından geri itildikleri ileri sürülen mülteciler, çocuğun geçtiğimiz salı günü erken saatlerde, adada mahsur kalmalarından iki gün sonra bir akrep tarafından sokulmasının ardından öldüğünü söylediler.
Yine akrep tarafından sokulduğu belirtilen dokuz yaşındaki bir diğer kız çocuğunun durumunun da ciddiyetini koruduğu belirtildi. Adacıkta ise 39 kişinin mahsur kaldığı kaydedildi.
‘KİMSE SESİMİZİ DUYMUYOR’
Grubun bir üyesi olan, Suriyeli 27 yaşındaki Baida isimli bir mültecinin avukatlara ve gazetecilere mesajlar gönderdiği, bir sesli mesajında “Bir kız öldü. Bir çocuk. O öldü. Hiçbir şey yapamıyorum” dediği öğrenildi. Ayrıca ölen çocuğunun çekilmiş fotoğraflarını da paylaştığı ve bir başka mesajında “Kimse sesimizi duymuyor. Eğer sesimizi duyuyorsanız lütfen bize yardım edin. Diğer kız yarın ölebilir” dediği bildirildi.
Mahsur kalan mülteci ve göçmenler Yunanistan’da sığınma talebinde bulunmak istiyor. Yunan makamlarına bulundukları yer bildirildi ve mülteci hakları savunucuları onlar adına polise acil durum çağrıları yaptı, ancak Yunan yetkililer grubun yerini tespit edemediklerini ileri sürdü.
Salı günü Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, sığınmacıların Yunan topraklarından çıkarılmaması ve kendilerine yiyecek, su ve yeterli tıbbi bakım sağlanması gerektiğini belirten
bir karar yayınladı.
‘SINIR POLİTİKALARI AKIL DIŞI’
Yunanistan merkezli Humanrigh ts360 insan hakları örgütünün avukatlarından Evgenia Kouniaki ve Yunanistan Mülteciler Konseyi’nin hukuk birimi koordinatörü Maria Papamina el Cezire’ye yaptıkları açıklamada “39 mültecinin ve özellikle de çocukların durumundan çok endişeliyiz. Yunanistan-türkiye sınırında yaşanan insan hakları ihlalleri acımasız bir gerçek. Ölümler, geri itmeler, keyfi gözaltılar, zorla kaybetmeler ve adacıklarda umutsuz bırakılan insanlar. Beş yaşındaki kız çocuğunun ölümü bu politikanın ne kadar akıl dışı ve canice olduğunu kanıtlıyor” dediler.
Uluslararası hukuka göre yasadışı olan “geri itmeleri” belgeleyen Sınır Şiddetini İzleme Ağı da yaptığı açıklamada Türk ve Yunan yetkililerin “hareket halindeki insanları siyasi bir oyunun parçaları olarak kullanmakla” suçladı. (DIŞ HABERLER)