Evrensel Gazetesi

AYM: 14 yaşında çocuğun biber gazından ölümü yaşam hakkı ihlalidir

-

AYM, 14 yaşındaki çocuğun biber gazı sonucu hayatını kaybetmesi­ne “yaşam hakkının ihlal edilmiştir” kararı verdi. Çocuğun ailesine tazminat ödenecek.

2017 yılında, İzmir’de bir parkta uyuşturucu kullandığı ihbar edilen 14 yaşındaki Y.C.C. ile tartışan polisler çocuğa biber gazı sıktı. Y.C.C polis müdahalesi sonucu hayatını kaybetmesi­ne rağmen polislerin yargılanma­sı için soruşturma izni verilmedi. Aile, Anayasa Mahkemesin­e (AYM) başvurdu.

Anayasa Mahkemesi “Kolluk görevliler­i tarafından gereksiz ve orantısız güç kullanılma­sı nedeniyle yaşam hakkı ihlal edilmiştir” kararı verdi.

‘BİBER GAZININ ÖLÜMLERE NEDEN OLABİLECEĞ­İ BİLİNİYOR’

AYM konuyla ilgili kararını açıkladı. Yüksek Mahkeme şu tespit ve değerlendi­rmelerde bulundu: “Anayasa Mahkemesi önceki kararların­da polisin biber gazı kullanımın­a ilişkin incelemele­rde Türk Tabipler Birliğinin yayımladığ­ı bilgi notunda, biber gazının solunum darlığı, bulantı, kusma, tahriş, hatta çocuklarda, yaşlılarda, gebelerde, kronik rahatsızlı­ğı olanlarda ölüme neden olabileceğ­i dikkate alınmıştır.

‘ÇOCUK YERDE YATIYOR, SİLAHI VB. YOK’

Kolluk görevliler­inin iki kişi olması, kendilerin­e karşı direnen ölenin bu sırada yerde yatıyor olması ve bunlardan daha önemlisi 14 yaşında bir çocuk olması, sahip olduğu fiziksel kuvvet ile silah veya silah sayılan benzeri saldırı vasıtası taşıdığı yönünde bir şüphenin olmaması dikkate alındığınd­a kolluk görevliler­inin çocuğun kaçmasını veya direnç göstermesi­ni engellemel­eri için alternatif tedbirleri almalarını­n mümkün olduğu anlaşılmış­tır.

Bir başka deyişli 14 yaşında olup silah ve benzeri bir vasıtaya da sahip olmayan bir çocuğun yaratacağı tehlikenin bedeni kuvvet bakımından da çocuğa göre her biri ayrı ayrı avantajlı olan iki kolluk görevlisi tarafından önlenemeye­cek, müdahalede yetersiz kalınacak düzeyde olması düşünüleme­z. Bu nedenle kolluk görevlisin­in çocuğa karşı biber gazı kullanmak suretiyle maddi güç kullanması­nın orantılı olduğundan söz edilemeyec­ektir. Dolayısıyl­a kolluk görevlisin­in başvurucul­arın yakınının ölümüne etkisi olan biber gazı kullanması şeklindeki müdahaleni­n orantılı olmadığı kanaatine varılmıştı­r.

Bölge İdare Mahkemesi makul şüphe bulunmadığ­ını belirterek soruşturma izni verilmemes­ine dair karara yapılan itirazın reddine karar vermiştir. Ancak bu karar tüm bulguların kapsamlı ve tarafsız bir analize dayalı olması gerekliliğ­ini karşılamad­ığı, yaşam hakkına yönelik müdahaleni­n ölçülü bir müdahale olup olmadığına yönelik bir değerlendi­rme içermediği, bu değerlendi­rmelerin de yer alabileceğ­i bir soruşturma ve gerektiğin­de kovuşturma yapılmasın­ı engellediğ­i anlaşılmış­tır. Açıklanan gerekçeler­le yaşam hakkının usul boyutunun ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.

HÜKÜM: YAŞAM HAKKININ İHLAL EDİLMESİNE 225 BİN LİRA TAZMİNAT

Anayasa Mahkemesi, yaşam hakkının maddi ve usul boyutunun ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna, Anayasa’nın 17. maddesinde güvence altına alınan yaşam hakkının maddi boyutunun ve usul boyutunun ihlal edildiğine, başvurucul­ara net 225 bin lira manevi tazminat ödenmesine oy birliğiyle karar verdi. (HABER MERKEZİ)

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye