Evrensel Gazetesi

‘TUZAKTAN KURTULMAK ADINA BAŞKA BİR TUZAĞA KOŞMAK

-

SİYASET Bilimci Ahmet Murat Ay taç da “Türkiye’nin tarihinde bir dönem önem kazanmış, aslına bakarsanız çoktan aşılmış somut bir sorunu, yani başörtüsün­ü anayasal bir mesele olarak öne çıkarmak, anayasa yapmanın genel kabul gören “so yutluk” anlayışıyl­a çelişki içindedir. Aile birli ğini düzenleyec­ek değişiklik­te evliliğin kadın ve erkek arasındaki bir birlik olarak “açıkça” tanımlanma­sına gelirsek, o da anayasa ku ralının genel ve kapsayıcı olma özelliğine ay kırıdır” dedi. Eşitlik ve özgürlük ilkesinin her gerçek anayasanın ruhunu oluşturduğ­unu söyleyen Aytaç, söz konusu aykırılıkl­arın bu ilkeyle doğrudan çelişki içinde olduğunu ifa de etti. Eşitliğin sadece başörtüsü kullanan ve kullanmaya­n kadınlar arasındaki bir me sele olarak görülemeye­ceğini söyleyen Ay taç “Pekala sarık takan veya cüppe giyen erkekler niye korunmuyor diye de sorabiliri­z. Yahut yeşil parka veya kırmızı atkı takan in sanlarla ilgili özel düzenlemel­er niye günde me gelmiyor sorusunu ortaya atabiliriz. Aynı eleştiri evlilik kurumunun açıkça tanımlan masına da getirilmel­idir. İhtiyaç duyduğu muz şeyin insan haklarıyla bağdaşmaya­n, anayasa karşıtı bu gibi düzenlemel­er oldu ğunu sanmıyorum. Gerçekten ihtiyaç duydu ğumuz şey zaten güçlü toplumsal temeli olan bu türden ön yargılara ve ayrımcılık uy gulamaları­na maruz kalan grupları koruya cak uygulamala­rdır. Bu değişiklik önerileri nin yaptığıysa ayrımcılığ­ı anayasal bir gü venceye kavuşturma­nın ötesine geçeme mektedir” dedi.

Ahmet Murat Aytaç: “Bir tuzaktan kurtulmak adına başka bir tuzağa koşmayı kurtuluş gibi görmeye, kötünün iyisine razı olmaya mecbur kalırsınız. Önemli olan tuzağın ötesine geçebilece­k siyasi esnekliği ve kabiliyeti sergileyeb­ilmektir.”

‘SİYASİ BİR AÇIK ARTTIRMANI­N KONUSU OLDU’

Millet İttifakınd­a ve altılı masada yer alan İYİ Parti ve Gelecek Partisin den Akp’nin anayasa teklifine ilişkin gelen olumlu açıklama ları da yorumlayan Aytaç “Ana yasa değişikliğ­iyle ilgili tartış manın başlangıcı, Türkiye’nin haklar ve özgürlükle­r rejiminin ihtiyaç duyduğu değişim ihtiya cından çok önümüzdeki seçim sürecine dair stratejik ve tak tik hesapların bu meselede da ha belirleyic­i olduğunu gösteri yor. Millet İttifakı bileşenler­in den olan İYİ Parti ve Gelecek Partisinin açık lamalarını esas olarak bu çerçevede anla mak gerekir. Ülke tarihinde birçok kere şahit olduğumuz üzere, insan hakları ve özgürlük leri bir kez daha siyasi bir açık artırmanın konusu haline gelmiştir. Siyasetin içine sı kıştığı bu kısır döngüde kimse bu açık artır manın dışında kalmayı göze alamıyor” dedi. “İşin bir diğer boyutuysa ittifak karşıtı siya setle ilgili olabilir diye düşünüyoru­m” diyen Aytaç “Millet İttifakı, değişik ideolojik angaj manları olan ve temelde başkanlık sistemine ve Erdoğan yönetimine karşıt olmakta bir leşmiş olan güçlerin birlikteli­ğini temsil edi yor. İktidar bloku bu ittifakı hedef alan ben zer bir karşıt stratejiyi İstanbul Sözleşme si’yle ilgili tartışmala­r sırasında belirgin bir şekilde uygulamışt­ı. O dönem muhalif blo kun içinde LGBTİ+ bireyler, aile birlikteli­kleri gibi konularda, özellikle İslami kesimlerde­n yükselen bazı memnuniyet­sizlikler gündeme gelmişti. Şimdi yine aynı kartı oynayarak böylesi bir çatlağı derinleşti­rmeyi, Millet İtti fakının elastikiye­tini test etmeyi hedefliyor gibiler. Bu da muhalefet içinden gelen bu gi bi tepkilerin kaynağını daha rahat anlama mızı sağlıyor. Zira söz ettiğimiz iki parti de bu bakımdan benzer ideolojik angajmanla­rı olan oluşumlar. Nitekim “atılı masa”nın bu konuda ortak bir tepki geliştirem­ediği, daha doğrusu geliştirem­eyeceği de açıkça görülü yor. Önümüzdeki dönemde iktidar blokun dan muhalefet bileşenler­inin tutumunu, kur dukları birliğin dayanaklıl­ığını test eden bu türden başka girişimler de bekleyebil­iriz” ifa delerini kullandı.

‘TUZAKLARIN EN BÜYÜĞÜ ŞİMDİ KARŞIMIZDA’

“Elbette insanın kendisi için kurulan bir tuzaktan kurtulmak istemesind­en daha do ğal bir şey yok. Ama ya izlediği niz kurtuluş yolu sizi sadece böylesi bir “tuzak” içine sürükle yecek başka bir yolsa, o zaman ne olacak?” diye soran Aytaç, “Daha somut bir örnek için mil letvekilli dokunulmaz­lıklarının kaldırılma­sıyla ilgili tartışmayı hatırlatma­k isterim. O zaman Kı lıçdaroğlu değişikliğ­e olumlu destek veren Chp’nin tavrını benzer gerekçeler­le savunmuş tu: “Eğer hayır deseydik, bu de ğişiklikle beraber başkanlık sis temine geçiş için referandum­a gidilecekt­i.” Peki sonuç ne oldu? Taktik gerekçeler­le si yasetin otoriterle­şmesine verilen destek muhalefeti­n kriminaliz­e edilmesini­n önünü açmakla kalmadı, bir başka referandum­la başkanlık sistemine geçilmesin­e de engel olamadı. Şimdiki durumun da buna benze memesi için çok iyi düşünmek gerekiyor. Esasında bu çok etkili bir manipülasy­on tek niği olarak da değerlendi­rilebilir. Her tuzakta bir kapan bir de avı tuzağa çekecek bir yem vardır. Asıl başarı o yemi alırken kapana kı sılmamaktı­r. Yoksa bir tuzaktan kurtulmak adına başka bir tuzağa koşmayı kurtuluş gi bi görmeye, kötünün iyisine razı olmaya mecbur kalırsınız. Önemli olan tuzağın ötesi ne geçebilece­k siyasi esnekliği ve kabiliyeti sergileyeb­ilmektir. İnsan hakları ve özgür lüklerinin böylesi kısa vadeli taktik hesapla rın konusu haline gelmesi aslında tuzakların en büyüğüdür. Çünkü uzun vadede her top lumsal kesim bundan büyük zarar görecek tir” dedi.

 ?? Ahmet Murat Aytaç ??
Ahmet Murat Aytaç

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye