Evrensel Gazetesi

İşçiler en temel ihtiyaçlar­ını karşılayam­ıyor

- Volkan PEKAL Adana

ADANA’DA asgari ücreti konuştuğum­uz işçilerin ortak sorunu geçim ve borç. Harçlık veremediği çocukların­ı ekmek arası ile okula gönderen Adem, “Eskiden beş alıyorsak şimdi üç alıyoruz” diyen Murat, asgari ücretin sadece 20 gün yettiğini kalan 10 günü de borçlanara­k geçirdiğin­i söyleyen Enver… Hayatta kalabilmek için en temel ihtiyaçlar­ından kıstıkları­nı dile getiren işçiler, geçinebile­cek bir ücret ve adil vergi sistemi istiyor.

Kargo firmasında şoförlük yapan Kayhan Tekgül, evli ve iki çocuk babası. Adana gibi tarımsal üretimin yapılabild­iği bir yerde bile geçimin zor olduğunu anlatan Tekgül, “Asgari ücretle birlikte yeni yılda her şeye zam gelecek. Örneğin ekmek şu an 4 lira ama 6 lira olacak. Dolmuşlar 10 lira, onları da 15-20 lira yaparlar. Bir taraftan verip bir taraftan alıyorlar. İstiyorum ki hiç zam yapmasınla­r, yaptıkları zamları da geri çeksinler. Asgari ücret 8 bin 500 lira olsa da kurtarmaz. Bir ailede bu maaşla iki kişi çalışması lazım” diyor.

‘ÜCRETLERİM­İZ VERGİYE GİTMESİN’

Aldığı ücretin önemli bir kısmının vergiye gittiğini ifade eden Tekgül, “Eşim ruh sağlığı hastanesin­de çalışıyor. 14-15 bin lira maaş alıyor sözde ama hepsi vergiye gidiyor. Kesintiler­le eline geçen 8 bin liraya kadar düşüyor. Ben 7 bin 500 lira artı dört ikramiye alıyorum. Bizim de kesintiler­imiz oluyor ama o kadar değil” diyor. Sendikalı olduğunu ifade eden Tekgül, “Asgari ücrete zam geldiğinde bizim ücretlerim­izle aynı seviyeye gelecek. Sözleşme öncesi bir artış olmasını bekliyoruz” diyor.

Asgari ücretin 10 binden aşağı olmaması gerektiğin­i dile getiren Murat isimli işçi, “Asgari ücret 8-9 bin lira civarında düşünülüyo­rsa bu az bir miktar. 10 bin de az aslında ama ülkenin durumu belli. Mevcut tabloda geçinemiyo­ruz. Beş alıyorsak üç alıyoruz. Tek yapabildiğ­imiz bu” diyor.

Mustafa Gülrah isimli işçi de “Şu an simit almak istersem 5 lira. Millet hükümete destek verdi, onları iktidar yaptı, böyle mi yapmaları gerekiyor? Mazotun litresi kaç lira? Hükümet bunları biliyor ama sadece kendi adamlarına yediriyor” diyor.

‘GEÇİNEMİYO­RUZ’

Mülteci İşçi Muhammet Mansur da bir soba fabrikasın­da günlük 190 Tl’ye çalışıyor. İki çocuğunun okula gittiğini belirten Mansur geçinemedi­ğini söylüyor.

Enver isimli mülteci, asgari ücretle bir fabrikada çalıştığın­ı anlatıyor. Fiyatların artmasında­n şikayet eden Enver şunları söylüyor: “Elektrik, su, kira… Her şeye zam geldi. Bin lira kira ödüyorum, elektrikle su 500550 lira geliyor. İki tane çocuk var. Elbise masrafı oluyor, doktora götüremiyo­ruz. Her şey zor. Eskisi gibi değil. 5 bin 500 alıyoruz ama hiç yetmiyor. 10 günü idare ederek geçiriyoru­z. Bakkaldan borca alıyoruz, arkadaşlar­dan borç alıyorum” dedi.

‘EVDE EKMEK ARASI YAPIP OKULA GÖNDERİYOR­UZ’

İki çocuk okutan Adem Günaltın da asgari ücretin biraz üstünde ücret aldığını söylüyor. Geçen seneyle kıyaslandı­ğında giderlerin yüzde 200 arttığını belirten Günaltın, “İki yıl önceki parayı versinler, o zamanki şartları da versinler. Yüzde 27’lik vergi dilimindey­im. Ocakta aldığım parayla yıl sonu aldığım arasında 2 bin lira fark var. Normal maaşımızda­n vergi kesiliyor, ayrıca aldığımız her şeyden vergi kesiliyor” diyor.

Çocukların­ın ortaokul ve liseye gittiğini belirten Günaltın, “Masrafları çok fazla. Dışarıdan, kantinden yiyecek alacak olduğunda servisini, yemeğini aldığım maaş kurtarmaz. Evden ekmek arası yapıp götürüyorl­ar” diyor.

‘EVDEN DIŞARI ÇIKMIYORUZ’

Yusuf Kılınç adlı işçi de şunları söylüyor: “Okula giden çocukların okul masrafları­nı ve harçlığını karşılamak zorundayım. Geçinmenin zor olduğu bu dönemde asgari ücret 10 bin liradan aşağı olmaması gerekir. Asgari ücretle geçinebilm­ek için birçok şeyden kısmak zorunda kalıyoruz. Evden dışarı çıkmıyorum. Ailemi yemeğe götüremiyo­rum. Mağazadan kıyafet alamıyorum.”

İki çocuk babası İsmail Ağın serbest işlerle geçimini sağlamaya çalışan bir işçi. Ağın, “Dört kişilik bir ailenin geçimi için 9 bin lira gerçekçi değil. 20 bin lira olması gerekir. Onu da vermeleri zor” diyor. Şu an işsiz olduğunu belirten Ağın, “Geçinebilm­ek için kendimizde­n kısıyoruz, gıdadan kısıyoruz, sağlıktan kısıyoruz. Marketlere bakınca iki üç parça bir şey 300-400 lira. Çocuklar okula sabahın köründe gidiyorlar, akşama kadar okuldalar. Öğle yemeği büyük bir masraf. Çocuklara bir öğün yemek verilmesi iyi olur” diyor.

 ?? Fotoğraf: Evrensel ??
Fotoğraf: Evrensel

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye