TARİHE NOT DÜŞÜYORUZ: KÜLTÜR MİRASI YOK EDİLİYOR
TAHRİBAT bununla sınırlı değil. Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Diyarbakır İl Koordinasyon Kurulu (İKK), UNESCO’DAN bir heyetin gelip 7 yıl sonra, 28 Kasım’da Sur ve çevresinde yaptığı incelemelere ilişkin açıklama yaptı. Açıklamada bugüne kadar yaşanan tahribatı madde madde anlattı.
Elektrik Mühendisleri Odası Diyarbakır Şube binasında gerçekleşen açıklamada, Diyarbakır kentinin tarih boyunca onlarca medeniyete ev sahipliği yaptığı ve bu medeniyetlerin sayısız izler bıraktığı hatırlatıldı.
Bu medeniyetlerin bıraktığı mirasın evrensel miras statüsü kazandığına vurgu yapılan açıklamada, “Ancak zamanın yorgunluğuna direnen bu tarihi, kültürel ve evrensel miras, ne yazık ki ‘kendilerine koruma görevi verilen kişi, kurum ve idarelerin’ eliyle yok edilme tehdidi ile karşı karşıya kalmıştır.’ ‘Kentsel dönüşüm’, ‘yeniden yapım’, ‘Tarihi yeniden inşa ediyoruz’ gibi söylemlerle yapılanlar bir kentsel müdahaledir. Siyasi saiklerle alınan kararlarla dünyaya mal olmuş bir miras alanının kentsel dokusunda yapılan bu değişimler geri dönülemez kayıplar yaratmaktadır. Kentsel Sit Alanı Suriçi’nde yıkımla başlayan ve yeni yapılaşmayla devam eden, Hevsel Bahçeleri’nde, Dicle Nehri’nde yapılan bu uygulamalar kent kimliğine ve hafızasına, sosyolojik ve demografik yapısına bir saldırıdır. Görüyoruz ki kurum yetkilileri alanın Dünya Miras Listesi’nden çıkarılması için her türlü aykırılığa, tahribata, yıkıma imza atıyor” denildi.
Açıklamada dünya miras listesine dahil edilen alanlarda gerçekleştirilen yıkımlara dair hazırlanan liste “tarihe bir daha not düşmek için” diyerek paylaşıldı. Listede yer alan bazı başlıklar şöyle:
4 Birçok nitelikli yapı öğesi (taş, sütun, sütun başlığı, kaide, kabartma, yazı, kitabe, kapı, pencere vb.) korunmadan, ayrıştırılmadan yıkımlarla birlikte hafriyat kamyonlarına yüklenerek götürüldü. Yıkımlardan çıkan hafriyatlar miras listesindeki Hevsel Bahçeleri’ne döküldü.
4 Alan bütünü itibarıyla birçok kültür varlığına sahip olmasına rağmen Kültür ve Turizm Bakanlığının alandaki yetkileri yok sayılarak tamamen Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile TOKİ idaresine devredildi, bu idarelerin ilgili alanda yetkin olmadığı için modern yapı yöntemleriyle alanda çalışma yürütüldü. Alanda bulunan ve tescilli iki okul yapısının biri emniyet binasına çevrildi, bir diğeri ise kaymakamlık binası olarak kullanıldı.
4 On Gözlü Köprü başta olmak üzere Hevsel Bahçeleri’ndeki plansız, denetimsiz kaçak yapılaşmalara göz yumuldu. İlgili idareler bilgilendirilmesine rağmen herhangi bir müdahale yapılmadı, bu kaçak yapılaşmalar artarak devam etti. On Gözlü Köprü çevresindeki Dicle Vadisi rekreasyon alanındaki düzenlemeler kanuna aykırı. Şehir Plancıları Odasının dava açtığı ve yapılan bu düzenlemenin mahkemece kaçak olduğu karara bağlanmasına rağmen aykırılığın giderilmesine dair bir işlemin yapılmadı.
4 Hevsel Bahçeleri’ndeki kaçak yapılar, yangınlar, endüstriyel tarıma bağlı olarak ortaya çıkan tür değişimleri, doğal peyzaj alanını yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bıraktı.
4 Koruma tedbirleri alınmadığı için ve tahribatlara bağlı olarak Dicle Nehri ve Hevsel Bahçeleri’ndeki fauna ve flora yok olma tehdidi ile karşı karşıya. Sazlık ve bataklıklar tahrip edildi, birçok canlının yaşam alanı yok edildi. Endemik türler ve yaban hayatı olumsuz etkilendi.
4 Sur’da yerinden edilen halkın mülkiyet hakkı gasbedildi, birçok mülk sahibine hakları verilmedi. Zorunlu göç eden on binlerce vatandaş için güncel yaşamlarını sürdürmeye yönelik destekleyici çalışmalar yeterince yapılmadı. Yerel yönetimlerin kayyumlarca yönetilmesi sonrası halk kaderine terk edildi.
4Mülkiyeti vatandaşa ait olan tescilli yapılar restore edildi ancak süreçlere vatandaşlar dahil edilmedi.