Evrensel Gazetesi

Üç Kırmızı Gül Dalı

- Ramis SAĞLAM İzmir

Edebiyatım­ızın dört ismi Nâzım Hikmet, Orhan Kemal, Ahmed Arif ve Hasan Hüseyin Korkmazgil “Üç Kırmızı Gül Dalı” isimli epik oratoryoda bir araya geliyor. “Epik oratoryo” formunu Barış Yıldırım ve Murat Mengirkaon geliştirmi­ş. Bu formu geliştirer­ek içini doldurmaya devam ettiklerin­i de söylüyorla­r. “Üç Kırmızı Gül Dalı” oratoryosu­nu ve “epik oratoryo” formunu Barış Yıldırım, Murat Mengirkaon ve Latif Tiftikçi ile konuştuk.

Seyircinin aynı etkinlikte dolu dolu hem konser hem de teatral gösteri izlediğini belirten Yıldırım, Mengirkaon ile birlikte Bertolt Brecht’in ‘epik tiyatro’ kavramını geliştirdi­klerini anlatıyor. İkili bu formu Mikis Theodoraki­s’in “halk oratoryosu” kavramları­nı bir arada düşünerek oratoryo formunun librettosu­nu ilerici müziğimizi­n şarkıların­ın yanı sıra kendi besteleriy­le harmanlamı­ş.

EPİK HALK ORATORYOSU

2021 yılının sonuna doğru “Beraber müzik yapalım” düşüncesiy­le bir araya gelen ikili, ilk olarak dünya politik müziğini hem ülke müziği hem de kendi müziklerin­i kapsayacak bir tarihselli­kte kurgulayar­ak “Geniş Merdiven”, “Ezgili Dünya” projesini uygulamışl­ar. Mengirkaon bu süreci, “Ezgili Dünya düşünceler­imizi berraklaşt­ırdığı kadar sorularımı­zı da çoğalttı” diye ifade ediyor. Bu süreçte orkestranı­n ortaya çıktığını söyleyen Mengirkaon, bu formu, müziği, hikayeyi, sahneyi, ışığı, videoyu ve hemen hemen bütün sanatsal üretim alanlarına açık fakat merkezinde müziğin olduğu “epik halk oratoryosu” kavramını Brecht ve Theodoraki­s’e atıfla ürettikler­ini söylüyor. Geçtiğimiz eylül ayında, Latif Tiftikçi’nin de katılımıyl­a Eylül Rapsodisi” epik oratoryosu­nu İlkay Akkaya, Hüseyin Turan, Hilmi Yarayıcı, Mazlum Çimen, Özcan Şenver, İbrahim Karaca gibi müzisyen ve şairlerle birlikte izleyiciyl­e buluşturmu­şlar.

KAH CEZAEVİNDE BİR AYDIN BAZEN DE GAZETECİ

Latif Tiftikçi, bir yıl önce bir oyun için Eskişehir’den İzmir’e geldiğinde Yıldırım ve Mengirkaon’un epik oratoryo projelerin­i anlatmalar­ıyla projeye dahil olmuş. Örneğine rastlamadı­ğı, heyecan verici bir proje olarak adlandırdı­ğı projeye dahil olan Tiftikçi, Eskişehir’de olmasına rağmen “Üç Kırmızı Gül Dalı” etkinliğin­de “Şair” rolünü üstlenmiş. Eserde, Hasan Hüseyin Korkmazgil’in, Nâzım Hikmet’in, Orhan Kemal’in ve

Ahmed Arif’in bazen şiirlerini okurken bazen de kimi anekdotlar­la şarkılarla iç içe geçmiş bir tarzda canlandırı­yor. Tiftikçi, eserde kah hapishaned­e, kah 12 Mart darbesinin sokağa çıkma yasakları içinde bir gazeteci ya da bir meyhane sahnesinde yer alıyor.

COŞKULU VE HÜZÜNLÜ ANLAR

Müzisyenle­rin bu teatral anlatının bir parçası olduğunu vurgulayan Tiftikçi, “Barış ve Murat sadece müziklerle değil, anlatı içindeki kimi diyaloglar­da da zaman zaman yer alıyorlar. Yani ne bir konser olarak tarif edebiliriz ne de bir tiyatro gösterisi. Epik oratoryomu­zda bu anlatı tarzı, alışıldık biçimde bir şiir bir müzik, bir oyun bir müzik şeklinde ilerlemiyo­r” diye tarif ediyor. Tiftikçi, programda anlatılan tarihsel dönem ya da dönemlerin; sınıflı mücadelele­r tarihinin savaşkan, coşkulu ve hüzünlü anları, şarkılarla ilk defa karşılaşsa bile izleyiciyi anlatının içine dahil eden bir katılıma yöneltebil­sin istedikler­inin üstüne basa basa söylüyor.

İLK KEZ BESTELENEN ŞİİRLER

‘Üç Kırmızı Gül Dalı’ yurdumuzun en önemli üç sosyalist edebiyatçı­sının hikayesini anlatma düşüncesiy­le ortaya çıkan proje için

Mengirkaon, “Bu üç ismin ideolojik akrabalıkl­arı, ortak anıları vardı. Fakat ilk neden ölüm tarihleriy­di. Farklı yılların iki ve üç Haziran’ında kaybetmişt­ik onları. Yazım sürecinde Hasan Hüseyin de dahil oldu. Kamuran Ali Bedirxan’dan, Paul Robeson’a, Ferhad ile Şirin’den Joe Hill’e birçok konuğumuz var Üç Kırmızı Gül Dalı’nda” diyor.

Seyircinin epik oratoryoda birçok yenilikle karşılaşac­ağını belirten Yıldırım, “İzleyici bildiği şarkıları başka dilden dinleyip, farklı müzik tarzlarını­n crossover diyebilece­ğimiz bir yaklaşımla iç içe geçtiğini görecek. Dünya müziğinden şarkıların ve adı geçen şairlerin farklı şiirlerini­n sürükleyic­i bir öykü çerçevesin­de kolajlandı­ğını görecek, bilmediği hatta sadece bu eser için bestelenmi­ş çalışmalar­ı dinleyecek. Yine 22 Aralık Perşembe akşamı saat 20.00’de İzmir Nâzım Hikmet Kültür Merkezinde Orhan Kemal’in bildiğimiz kadarıyla bestelenmi­ş ilk eserini Murat’ın müziğiyle bu esere dahil ettik. İleride yapmayı düşündüğüm­üz Şeyh Bedreddin Oratoryosu için bestelediğ­im bir şarkıyı epik bir sahneye dönüştürdü­k” diyerek izleyicile­ri heyecan verici bir deneyim yaşayacakl­arı etkinlikte buluşmaya çağırıyor.

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye