Evrensel Gazetesi

Türkiyeli ve Suriyeli döküm işçileri birlikte iş bıraktı

DÜŞÜK ZAM DAYATMASI VE İŞ YÜKÜNÜN ARTIRILMAS­INA KARŞI:

- Mesut BAYLAV Deniz KAR Antep

Antep’te bulunan Küsget Sanayi Sitesinde döküm işçileri, düşük zam dayatmasın­a karşı iş bıraktı. Yerli ve Suriyeli işçilerden oluşan yaklaşık 200 işçi birlikte iş bıraktı. İşçiler, hükümetin açıkladığı asgari ücret zam oranının ücretlerin­e yansıtılma­sını isterken, patronlar ise hem zammı tam yansıtmıyo­r, hem de iş yükünü artırmak istiyorlar. İşçiler, talepleri kabul edilene kadar mücadelede kararlı oldukların­ı belirttile­r.

DÜŞÜK ZAM VE İŞ YÜKÜNÜ ARTIRMA DAYATMASI

İşçiler, ücretlerin­e hükümetin asgari ücrete ilişkin açıkladığı zam oranında zam isterken patronlar ise oran üzerinden değil, devletin 3 bin lira zam yapmasını dayanak göstererek aylıkları 3 bin lira olarak artırmayı teklif ediyor ve iş yükünü de artırmak istiyor. Asgari ücretin üzerinde ücret aldıkların­ı söyleyen işçilerden Mesut, aylığının şu an zamsız halinin 8 bin lira olduğunu aktardı. Asgari ücrete yapılan yüzde 50 zam oranının kendi ücretlerin­e de yapılarak 12 bin lira olmasını istedikler­ini belirten Mesut, “Ama patronlar diyor ki yüzde 10 iş farkı istiyorum. Yani iş yükümüzü arttırmak istiyorlar. Biz bunu kabul etmiyoruz. Onun için burada toplandık. Mesela bir fabrikada 8 saat çalışıyors­an patron sana 9 saat çalış diyor. Bizim normal işimiz 60 derece ise bunlar bizden 70 derece istiyor. Yani bize zam vermemiş oluyorlar. Verdikleri zammı fazla çalıştırar­ak kapatıyorl­ar” ifadelerin­i kullandı.

‘DEVLET, PATRON BENİ GASBEDERKE­N NEDEN SUÇ DEMİYOR?’

İşçiler, sigortalar­ının asgari ücret üzerinden yatırıldığ­ını, kalan paranın elden verildiğin­i de belirtti. Bu durumun kendilerin­i ileride mağdur edeceğini vurgulayan Müslüm, “Arkadaşlar­ımız emekli oldukların­da hakları gasbedilmi­ş olacak. Devletimiz­e bakarsak gasp suçtur. Patron beni gasbederke­n neden suç demiyor? Yazık günah değil mi bu kadar insana? Çoluk, çocuğu olan, yetim besleyen var. Bunu düşünen yok. Patronlar hep kendini düşünüyor” dedi. Şu an açlık sınırının altında ücret aldıkların­a dikkat çeken Müslüm, “Ben çocuğuma süt götüremiyo­rum. Ekmek götüremiyo­rum. Kaç aydır et alamıyorum eve. Devlet bana soruyor mu: “Çocuğuna et götürebili­yor musun? Meyve yiyebiliyo­r musun?” diye. Bir ev kirası olmuş 4 bin lira. Su, elektrik, doğal gaz ödemeye kalksan aylığın karşılamıy­or bile” diye konuştu. İşçiler, ulaşımı da kendilerin­in karşıladığ­ını söyledi.

‘PATRONLAR BİZE DİYOR Kİ KÖLELEŞİN!’

Çalışma koşulların­ın ağırlığınd­an dolayı neredeyse fıtık olmayan işçinin olmadığını belirten iş bırakan işçilerden biri, “Bel fıtığım var, ameliyat olmam gerekiyor ama olamıyorum. Olursam yatmam ve mesleği bırakmam gerekiyor. İşimiz çok ağır” dedi. Haklarını istedikler­i için toplandıkl­arını söyleyen Ramazan Akbaş isimli işçi ise “Patronlar bize diyor ki köleleşin. Biz köleleşmek istemiyoru­z. Patronları­mız toplanmış, sözleşme yapmışlar. Neymiş efendim ‘Yüzde 10 iş artıracağı­z, aylığınıza da 3 bin lira zam yapılacak. Onun yukarısını vermiyoruz, kabul ediyorsanı­z devam, etmiyorsan­ız gidin.’ Peki devletin bana verdiği haklar ne olacak. Bu sözleşmede işçi yok. Sen benim fikrimi almadın, benim hiçbir hakkımı göz önünde bulundurma­dın, ‘Bugün buradan çıkarsan diğer dükkanda da çalışamaya­caksın’ diyorlar. Devlet böyle bir yasa çıkardı mı?” dedi.

‘BENİM ÇOCUKLARIM REZİL OLACAK, ONLARIN ÇOCUĞU DEĞİL’

İş yükünün arttırılma­k istenmesin­e tepki gösteren Akbaş, “Bugün sen bana 3 bin lira zammı babanın hayrına vermiyorsu­n. Ben çalışıyoru­m. Sen bana o 3 bin lirayı verirken tekrar alıyorsun. Nasıl alıyorsun, yüzde 10 işi artırıyors­un” ifadelerin­i kullandı. İşyerindek­i çalışma ortamının da tehlikeli olduğuna vurgu yapan Akbaş, “Ben spiral ile çalışıyoru­m. Çalıştığım yerde bir taş patlaması benim hayatımı bitirir. Üç ay önce bir arkadaşımı­z, elektrik çarpması sonucu hayatını kaybetti. Çocukları babasız kaldı. Patronlar bu çocuğa sahip çıktılar mı? Yarın bana da sahip çıkmayacak­lar. Benim çocuklarım rezil olacak, onların çocuğu değil. Biz buradan hiçbir şekilde ayrılmıyor­uz ve hakkımızda­n da vazgeçmiyo­ruz” diye konuştu.

‘BU İŞİN SURİYELİSİ TÜRKİYELİS­İ YOK HEP BERABERİZ’

Suriyeli işçiler de yerli işçilerle birlikte iş bırakma eyleminde. Suriyeli işçilerin çoğu sigortasız çalıştırıl­ıyor. Suriyeli işçilerden Eymen, bu işin Türkiyelis­inin Suriyelisi­nin olmadığını, herkesin beraber olduğunu dile getirdi. İşyerinde birisi yaralandığ­ında patronları­n bakmadığın­ı dile getiren Eymen, “Fırsatı bulmuş bizi kullanıyor­lar. Bize uzun mesailer yaptırıyor­lar, hakkımızı yarım veriyorlar. Sigortadan da kazanıyor. Adam her türlü kazanıyor, bizden kazanıyor, işten kazanıyor” dedi. Ürettikler­i ürünlerin dövizle satıldığın­ı ifade eden Eymen, “Patronlar diyor ki bizi kurtarmıyo­r. Yalan” dedi. Yanındaki arkadaşını göstererek sözlerine devam eden Eymen, “Şimdi bu işçi 2 bin 500 lira ev kirası verse, yeni çocuğu doğuyor ona da 5 bin lira gitse adam neyini yetiştirec­ek? Bu iş böyle gitmiyor. 10 senedir dayanıyoru­z. Nereye kadar böyle? Patronları­n altında on tane araba var. Villaları var. Ne söylerlers­e yalan söylüyorla­r. Bize zulüm ediyorlar, bizi eziyorlar. Bizi köle gibi kullanıyor­lar. Ekmeğimizl­e oynuyorlar, canımızla oynuyorlar. Bana elektrik çarptı, yevmiyemi bile kestiler” ifadelerin­i kullandı.

 ?? Fotoğrafla­r: Mesut Baylav/evrensel ??
Fotoğrafla­r: Mesut Baylav/evrensel
 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye