İngiltere’ye sığındıktan sonra kaybedilen çocuklar: Mülteci politikasının bir sonucu
İNGİLTERE’YE sığınan çocuklar arasında kaybolanların sayısının artması tartışma yarattı.
İngiltere İçişleri Bakanlığı Yetkilisi Simon Murray, geçtiğimiz hafta, son 18 ay içerisinde İngiltere’ye sığınan 200 çocuğun İçişleri Bakanlığınca yerleştirildikleri otellerden kaybolduğunu açıkladı.
Stand Up to Racism (Irkçılığa Karşı Ayağa Kalk) Örgütünün Ulusal Kampanyalar Direktörü Michael Bradley Evrensel’e konuyla ilgili yaptığı açıklamada, çocuk sığınmacıların ortadan kaybolmasının İngiltere için “kara bir leke” olduğunu söyledi. Bradley bu durumu, mültecilere ve göçmenlere karşı halihazırda Başbakan Rishi Sunak ve İçişleri Bakanı Suella Braverman’ın eliyle yürütülen “acımasız düşmanlık politikası”nın bir sembolü olarak tarif etti.
‘DÜŞMANLIK POLİTİKASI’ UYGULANIYOR
Michael Bradley “düşmanlık politikası” uygulamaları bağlamında İçişleri Bakanı Braverman’ın, ırkçılığın ve faşizmin yeni mevziler kazanmasına kapı aralayan ve göçmenleri “günah keçisi” ilan eden söylemlerine değindi ve Bakan’ın Holo
Son 18 ayda İngiltere’ye sığınan 200 çocuğun kaybolduğu açıklandı. (Fotoğraf: Ben Wicks/unsplash)
kost’tan kurtulan bir kişi ile karşı karşıya geldiği olayı hatırlattı.
Toplumların, çocuklara nasıl davrandıkları ile değerlendirilebileceğini belirten Bradley, “İngiltere’deki mevcut hükümet, işçi sınıfını bölme girişimlerinin başarıya ulaşması için savunmasız çocukların ortadan kaybolmasına göz yumuyor” dedi.
Aralarında bir kız çocuğunun da bulunduğu ve en az 13’ü 16 yaşından küçük olan çocuklarla ilgili skandal, kimliği gizli bir otel görevlisinin The Observer’da yayımlanan ifşasıyla ilk kez ocak ayında gündeme geldi.
Olayın duyulmasının ardından çeşitli hak örgütleri Başbakan Rishi Sunak’a ocukların güvenliğinin sağlanması ve bu çocukların otellerde tutulmasına son verilmesi çağrısı yaptı. Sunak parlamentoda konuyla ilgili olarak kendisine yöneltilen sorulara, İngiltere’nin çok sayıda mülteciye ve sığınmacıya karşı müşfik davrandığı ve sığınmacı çocukların kaybolmasının aslında yerel yönetimlerin sorumluluk alanında olduğu cevabını verdi.
Söz konusu çocukların büyük kısmının kaybolduğu bölgenin (Hove) İşçi Partili Temsilcisi Peter Kyle ise, Avam Kamarasında yaptığı konuşmada bir kısmının organize suç örgütleri tarafından kaçırıldığı sabit olan kayıp çocukların, göçmen olması nedeniyle bu skandalın infial yaratmadığına dikkat çekti.
Peter Kyle “Bu odada bulunanlardan herhangi birisiyle akraba olan tek bir çocuk kaybolsaydı o anda dünya dururdu. Temsilcisi olduğum bölgede önce bir çocuk, sonra beş çocuk, sonra 10, daha sonra 50 çocuk derken toplamda 76 çocuk kayboldu. Ve sanki hiçbir şey olmadı” sözleriyle olayın vahametine vurgu yaptı.
KÖTÜ MUAMELE VE RUANDA KORKUSU
Konuyla ilgili basında yer alan değerlendirmelerde sığınmacı çocukların yerleştirildikleri otellerde kötü muameleye maruz kaldığı; İçişleri Bakanlığı çocukların iltica işlemlerini pek çok örnekte kasıtlı olarak sürüncemede bıraktığı için kötü koşullarda geçen sürenin çok uzadığı ve bu nedenle de kimi çocukların sokakta yaşamayı bu otellerde kalmaya tercih ettiği aktarılıyor. Ayrıca kimi örneklerde organize suç çetelerinin çocukları “Ruanda’ya gönderileceklerini” söyleyerek kandırıp kaçırdığı belirtilerek bu skandalın İçişleri Bakanlığının göçmenler konusundaki saldırgan politikalarının doğrudan bir sonucu olduğu ifade ediliyor.