KORUMA KARARLARININ İŞLEMEMESİ KADINLARIN YAŞAMINI TEHDİT EDİYOR
yapmak konusunda endişe duyabildiğini görüyoruz, bunu kadınlar bizimle olan görüşmelerinde doğrudan kendileri paylaşıyor. Pek çok kadının ‘Gitsem ne olacak ne yapacaklar ki?’ sorusu aslında bu güvensizliğin temel göstergesi. Bir yandan da kolluk ya da diğer kurumlardaki kötü uygulamalara dair bir denetleme veya cezalandırma mekanizması olmadığından, uygulayıcılar keyfi hareket edebiliyorlar, kollukta işlem yapmayan bir polisi yine polise şikayet etme fikri kadınlar için pek cesaretlendirici değil.”
SADECE GEÇİCİ KORUMA DEĞİL, ÖNLEYİCİ TEDBİRLER DE GEREKLİ
Koruma kararının sadece tehdit altında olan kadının yanına bir polis görevlendirilmesi demek olmadığını belirten Sünetci, “Kanunda yer alan ‘geçici koruma’ kararı şiddet uygulayan ya da uygulama ihtimali olan kişinin size zarar vermesinden endişe ediyorsanız, dışarı çıktığınızda, işe giderken vb. size eşlik edecek bir polisin görevlendirilmesini isteyebilmesi anlamını taşıyor. Yakın koruma, eşlik eder biçimde koruma ya da çağrı üzerine koruma şeklinde bir görevlinin şiddete maruz kalan ya da kalma tehdidi bulunan kadına destek olması anlamına geliyor. Ancak uygulamada bununla çok nadir karşılaşıyoruz. Kanunda yer alan ve geneliyle ‘koruyucu ve önleyici tedbir kararları’ olarak bahsi geçen koruyucu kararları geçici maddi yardım yapılması, iş yerinin değiştirilmesi, kendisi ya da çocuklarına uygun barınma yeri sağlanması vb. şekilde sıralayabiliriz. Tüm bunların kadının içinde bulunduğu durum ve ihtiyaçları gözetilerek kapsamlı sağlanması kadınların kendisi ya da varsa beraberinde çocukları için plan yapmasında destekleyici bir rol oynuyor” dedi.