SİYASET BİLİMCİ DOÇ. DR. ZEYNEP GAMBETTİ: SOYLU’YA SEÇİM GÜVENLİĞİ TESLİM EDİLEMEZ
SÜLEYMAN Soylu’nun darbe açıklamasını Siyaset Bilimci Doç. Dr. Zeynep Gambetti’ye ve Hukukçu Şule Boyunsuz’a da sorduk. Seçimleri kaybedeceğini anladıkça Akp’nin maskesinin düştüğünü belirten Gambetti, “Mış gibi bile yapamamaya başlıyor. Bundan 10 yıl öncesine kadar rıza üretimi sayesinde hegemonya kurabilirken, özellikle 2015’ten sonra korku imparatorluğu yaratmaya çalışarak iktidarda kaldı” dedi. Süleyman Soylu’nun korku ve tehdit içeren algı yönetiminde kilit rol oynadığına da vurgu yapan Gambetti şunları söyledi: “Tüm uğraşlarına rağmen Ekrem İmamoğlu’nun kazanmasını engelleyemediğinde, artık korkunun da işe yaramadığını anlaması gerekiyordu aslında. Ama AKP, kendi paradigmasının tükendiğini ya göremedi veya görse bile elindeki tüm kozları harcadığı için yeni bir söylem üretemedi. Oysa ekonomik kriz ve deprem yüzünden toplum korku duvarlarını tamamen aştı. Soylu, seçimleri darbe olarak nitelendirmekle aslında kendini ifşa etti. Psikanalitik açıdan, bilinçaltını ele veren bir “lapsus” söz konusu. AKP için seçimler hakikaten de bir “darbe”, çünkü iktidarını kayıtsız şartsız sürdürmek istiyor. Gerekirse yalan, asimetrik propaganda, tehdit, provokasyon veya düzmece “terör saldırısı” düzenleyerek sandık demokrasisine kendileri darbe vuracak anlaşılan. Seçim güvenliğinin Soylu’ya teslim edilemeyeceği aşikar. Derhal istifa etmesi gerekir.”
HUKUKÇU BOYUNSUZ: ESAS DARBE GİRİŞİMİNE KILIF UYDURMAYA MI ÇALIŞIYORLAR?
Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. Şule Özsoy Boyunsuz ise şöyle dedi: “Şimdiden o gün yapacakları esas darbe girişimine kılıf uydurmaya mı çalışıyorlar? İnsanların kafasında böyle soru işaretleri bulunuyor tabii ki. Seçim bir darbe girişimi olabilir mi? Anayasamız ortada duruyor. Bunun meşruluğu nereden çıkacak? Ne demek bu? Hiç kimse ömrünün sonuna kadar o makamların sahibi değil, babalarının mülkü değil bu açık. Bunu herkes biliyor. Ama bunu söyleyen İçişleri Bakanı olunca insanın aklına, çeşitli korkutucu senaryolar geliyor. O yüzden bu söylemleri ne kadar etkisizleştirilebilirse o kadar iyi olur muhalefet tarafından. Umarım bunun üzerinden yürütülen başka bir şey yoktur.”
Son zamanlarda Millet İttifakının bileşenlerinin seçim bürolarına, parti merkezlerine yapılan saldırıları da hatırlatan Özsoy Boyunsuz, “Seçim güvenliğinden sorumlu İçişleri Bakanının bu tür açıklamalar yapması çok kaygı verici. Seçimlerin adil, özgür, serbest bir ortamda yapılıp yapılmadığı sivil toplum tarafından, objektif seçim gözlemcileri tarafından değerlendirilecek bir husus. Ama bu şekilde seçimi bir darbe gibi nitelemek, bunlar kendilerine iktidar kazandırmaz, itibar kaybettirir” ifadelerini kullandı.