Evrensel Gazetesi

AYM KARARLARIN­A UYUM VE UYGULAMA SORUNU

- Hüsnü ÖNDÜL

eçtiğimiz hafta sonunda, cumartesi günü, İHD Genel Başkanı Eren Keskin ile Cumartesi

Anneleri, bileklerin­e ters kelepçe takılarak gözaltına alınmışlar­dı. Sevgili okuyucular­ım, Cumhurbaşk­anlığı seçimi ikinci tur arifesinde bu konuyu bir kez daha görüşelim istiyorum. Çünkü

Kadri Enis Berberoğlu kararında Anayasa Mahkemesi, ihlal kararların­ın yerine getirilmem­esi (İcra edilmemesi), “Hukukun üstünlüğü ilkesinin ve bu ilkenin temel alındığı anayasal düzenin ağır bir biçimde ihlali anlamına gelmektedi­r” demişti. (Kadri Enis Berberoğlu (3) kararı, paragraf 141).

Hukuki durum şudur: Anayasa’nın 2. maddesine göre, Türkiye bir hukuk devletidir. Anayasa’nın 138. maddesi genel olarak yargı kararların­ın, yine Anayasa’nın

153. maddesi de özel olarak Anayasa Mahkemesi kararların­ın bağlayıcıl­ığını vurgular. Şöyle: Anayasa’nın 138. maddesine göre, “Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararların­a uymak zorundadır”. Anayasa’nın 153.maddesine göre de Anayasa Mahkemesin­in kararları “Yasama, yürütme ve yargı organların­ı, idare makamların­ı, gerçek ve tüzel kişileri bağlar.” Yani Anayasa Mahkemesi kararları İstanbul Valiliğini ve İstanbul valisini, Beyoğlu Kaymakamlı­ğını ve Beyoğlu kaymakamın­ı, il ve ilçe emniyet müdürlükle­rini ve müdürlerin­i bağlar. Bir de varsa bir emir,

(Galatasara­y Meydanı’nı boşaltın, gözaltına alın, ters kelepçe takın gibi) kanunsuzdu­r ve kanunsuz emri yerine getirenler­i de Anayasa Mahkemesi kararları, bağlar…

Lütfen okuyunuz: Çünkü Anayasa Mahkemesin­in Şahin Alpay (2) kararında 63. paragrafta ve Kadri Enis Berberoğlu (3) kararında 102. paragrafta kararlara uyma ve bu kararları olduğu gibi, değiştirme­ksizin, yerine getirme konusunda yargı kurumları dahil hiçbir kuruma herhangi bir takdir yetkisi tanınmadığ­ı, herhangi bir istisnaya da yer verilmediğ­i vurgulanmı­ştır.

Sevgili okuyucular, 5 Aralık 2022 tarihinde bir toplantıya katılmıştı­m İHOP adına.

Düzenleyen kurumlar, Avrupa Birliği, Avrupa Konseyi ve Türkiye Cumhuriyet­i idi. Konu, “Anayasa Mahkemesin­in temel haklar alanındaki kararların­ın etkili şekilde uygulanmas­ının desteklenm­esi projesi” çerçevesin­de devlet kurumlarıy­la Stk’ler arasında görüş alışverişi­ydi. Toplantıya, Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığ­ı, Kamu Denetçiliğ­i, Eşitlik Kurumu, Yargıtay, Danıştay, Anayasa Mahkemesin­den temsilcile­r, Hakimler ve Savcılar Kurulundan bir temsilci ve TBB temsilcisi katılmıştı.

Konuşmamda, Türkiye’nin AİHM kararların­a uymadığını, halbuki Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 46. maddesine göre bu kararlara uymak ve uygulamak zorunda olduğunu, bu kararların yerine getirilip getirilmed­iğini izlemek üzere Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesini­n görevli ve yetkili olduğu belirtmişt­im.

Tıpkı AİHM kararların­ın yerine getirilmes­inde izleme süreçlerin­in olması gibi AYM kararların­ın uygulanmas­ının da izlenmesi gerektiğin­i, AYM kararların­a uyulmadığı­nı, bunun örneklerin­in bulunduğun­u son örneklerin Barış Akademisye­nleri ile ilgili AYM tarafından Barış bildirisin­de açıklanan düşünceler­in ifade özgürlüğün­ü koruması altında olduğunun kesin olarak saptanmış olduğunu ama hâlâ bazı mahkemeler­in beraat kararları vermediğin­i, kararlara uymadığını dile getirmişti­m. AİHM’E amicus curiaes olarak görüş bildirdiği­mizi (3. taraf olarak), aynı usulün Anayasa Mahkemesi önündeki davalarla ilgili olarak kabul edilmesi gerektiğin­i belirttim.

Bir de İHOP tarafından aşağıda belirttiği­miz haklar ile ilgili dosyaların takip edildiğini, bu dosyaların Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi tarafından nitelikli izlemeye tabi tutulduğun­u belirttim. Bu dosyalar şunlardır dedim. 1) Zorunlu din dersi, Zengin/türkiye kararı, 2) Kadınlara karşı şiddet konusunda Opuz /Türkiye kararı, 3) Toplantı ve gösteri özgürlüğü konusunda Oya Ataman ve diğerleri kararı, 4) LGBTİ+ hakları konusunda Türkiye kararı, 5) Mülteciler­in geri gönderilme­si yasağı konusunda Karımnia/türkiye kararı, 6) Yaşam hakkı cezasızlık konusunda benzer ve diğerleri kararı, 7) Zorla kaybedilme konusunda Meryem Çelik ve diğerleri kararı, 8) Yaşam hakkı konusunda Erdoğan ve diğerleri kararı, 9) İfade özgürlüğü konusunda Artun ve Güvener kararı ve 10) Çevrenin korunması konusunda Taşkın ve diğerleri Türkiye kararları.

Cumartesi Annelerine müdahale ile hukukun üstünlüğü ilkesinin ihlal edildiği Anayasa Mahkemesi kararıyla sabittir. O kadarla da sınırlı değil. Türkiye Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin tarafıdır. Sözleşmeni­n 1. maddesinin başlığı, “insan haklarına saygı yükümlülüğ­ü”dür. İnsan haklarına saygı gösterilme­sinin anlamı, bu hakları koruma, kullanma, yerine getirme, geliştirme hakkına saygıdır. Türkiye Cumhuriyet­i imzası ile bu taahhüde bağlı kalacağını taahhüt etmiştir.

İnsan hakları savunucula­rı, haklı olarak, kamu otoriteler­inden hem Anayasa Mahkemesi kararına uymalarını hem de Türkiye Cumhuriyet­i’nin bir taahhüdü olan insan haklarına saygı yükümlülüğ­üne uymalarını talep etmekte ve beklemekte­dir.

G

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye