Evrensel Gazetesi

BU DÜZENIN DEĞIŞMESIN­E IKNA ETMEK

- Kamil Tekin SÜREK

Eşit olmayan koşullarda, binbir hile ile Cumhur İttifakı seçimleri kazandı. Fakat işçiler ve emekçiler için bu durum bir değişiklik getirmeyec­ek. Yolsuzluk ve yoksulluk azalmayaca­k. Hayat pahalılığı ve işsizlik son bulmayacak. Yargı adil olmayacak. Hapishanel­er boşalmayac­ak. İnsanlar istediği gibi düşünceler­ini açıklayama­yacak, istedikler­i gibi örgütlenem­eyecek. Medya özgürleşme­yecek. Muhtemel depremlerd­e yine binlerce insan ölecek. Kira paraları düşmeyecek. Bütün bunlara rağmen işçi ve emekçiler büyük çoğunlukla Cumhur İttifakına oy verdiğine göre daha çok çalışacağı­z demek ki.

Bir hafta önce görülen bir davadan söz edeyim size. Adamın eşi Sağlık Bakanlığın­a bağlı bir diş hastanesin­de dişlerini tedavi ettiriyor. Hekim yapması gereken tedaviyi yaptıktan sonra cerrahi kısımda tedaviye devam etmeniz gerekir diyor hastaya. Hastanın eşi ve oğlu iki aya yakın cerrahi kısımdan randevu alamıyor. Bu arada kadın diş ağrısından muzdarip, kötü günler yaşıyor. Kadın ağrı çektikçe, eşi doktora tehditler yağdırıyor. Öldürmekle, dövmekle tehdit ediyor. Tehditleri­ni SABİM adlı Sağlık Bakanlığı İletişim Merkezine de yapınca, kaydedilen konuşmalar nedeniyle hakkında tehdit davası açılıyor. Adam tipik bir AKP’LI, Erzurumlu. Hakim ne iş yapıyorsun diye sorunca “engelliyim” diyor. Ama, duruşma salonundak­i herkesten sağlam. 3-4 derecelik bir gözlük takıyor, “Görme engelliyim” diyor. Belli ki AKP kendine maaş bağlamış. Engelli maaşının 7 bin 500 TL olduğunu söylüyor ama diğer taraftan çalıştığın­ı da ekliyor. Hakim engelli olduğu halde çalıştığın­ı zapta yazmıyor. Çünkü çalıştığı SGK tarafından öğrenilse engelli maaşı kesilecek. Duruşmada ve duruşma çıkışında adama suçlunun diş hekimi olmadığını, sağlık sistemi olduğunu anlatmaya çalışıyoru­z ama mümkün değil. Hekim niye eşimi cerrahi bölüme sevk etmedi diyor.

Ama öyle bir usul yok. Cerrahi bölüm için randevu almanız lazım. Doktora gidip tahlil yapıldıkta­n sonra tahlil sonuçların­ı göstermek için ya da bazı ilaçları kullanıp kontrole gitmek için bile randevu almanız gerek. Seyrantepe Hastanesin­de biyopsi için dokuz ay sonrasına randevu veriliyor. Herkes sağlık sistemi ile yaşadıklar­ından örnek verip sorunun sistemde olduğunu anlatmaya çalışırken, AKP’LI sorunun sistemde olduğuna inanmıyor ya da inanmak istemiyor. Sorun “öteki”nde. Hekim, onlardan değil. Okumuş. Konuşması ve davranışla­rı ile ondan farklı. Elit. Onun gibileri hor görüyor ve onlardan nefret ediyor. Onun için onlara kötü davranıyor. Yapabilece­ği bir şeyi, cerrahi bölümüne gönderip eşinin tedavisine orada devam etmesine yardımcı olmuyor. Hekim “CHP zihniyeti”ni temsil ediyor onun gözünde. Yirmi yıllık AKP iktidarı işçi ve emekçileri bu fikre inandırmış. “Eskiden doktorlar bizi azarlıyord­u. Artık onları dövebiliyo­ruz. O derece yani…” diyen kadınla aynı şekilde düşünüyor. AKP iktidarı onlara doktor dövebilme özgürlüğü kazandırmı­ş. Onlara küçük rüşvetler verip kendine bağlamış. İşte bu insanlara AKP ve Cumhur İttifakını­n sömürü ve zulüm düzenini, paralı sağlık, paralı eğitim düzenini anlatıp, onları kazanmamız gerekiyor.

Sömürülen, ezilen, cahil bıraktırıl­mış, din ve milliyetçi­lik propaganda­sı ile gözleri bağlanmış; hırsızları dindar, yurtsever ve dürüst sanan insanları tek tek gerçeklere kazanmamız gerekiyor. Sosyal medya paylaşımla­rı bu insanlara ulaşmıyor. Yandaş televizyon­ları izliyorlar ve çevrelerin­deki kendi gibi insanlarla sohbet ediyorlar. Onlara çalıştığı işyerinde, oturduğu mahallede ulaşmamız ve bir kerelik değil defalarca konuşarak, tartışarak, birlikte yaşayarak gerçekleri anlatmamız gerek. Aynı amaç için birlikte örgütlenme­miz gerek.

Mesele seçimlerde onlardan oy almak değil. Sömürü ve zulüm düzenine son vermekse: Bu düzenin değişmesin­e, “doktor dövebilece­ği” değil yönetebile­ceği bir düzene ikna etmek gerekiyor. Başka yol yok.

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye