İşkence yapılarak gözaltına alındık
BOĞAZİÇİ Üniversitesinde 20 Mayıs 2022’de düzenlenen 9. Onur Yürüyüşü’nde gözaltına alınan 70 öğrencinin yargılanmasına devam edildi. Öğrenciler, “polise mukavemet” ve “gösteri ve yürüyüş kanununa muhalefet”ten yargılanıyor. Yargılananlar arasında bir öğretim üyesi de var. Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi 58. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya öğrenciler ve avukatları katıldı. Kimlik tespitlerinin ardından başlayan duruşmayı LGBTİ derneklerinin yanı sıra Boğaziçili akademisyenler de takip etti.
‘TERS KELEPÇEYLE BEKLETİLDİK’
Bianet’ten Evrim Kepenek’in haberine göre, duruşmada öğrencilerin avukatlarının ısrarı üzerine mahkeme heyeti, sivil polislerin salondan çıkarılmasına karar verirken ardından Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri savunmalarını yaptı. Daha sonra savunma yapan bir öğrenci hakkındaki suçlamaları kabul etmediğini belirterek “Slogan attım ve hukuka aykırı bir cümle söylemedim. Gözaltına alınırken darbedildik. Direnmediğimi söylediğim halde kelepçemi çok sıktılar. Uzun süre ters kelepçe takıldı” dedi. Başka bir öğrenci de suçlamaları kabul etmeyerek ihtar yapılmadan gözaltına alındıklarını söyledi.
‘ANAYASAL HAKKIMIZI KULLANDIK’
Bir diğer öğrenci de eylem yapmanın suç değil anayasal bir hak olduğunu hatırlatarak “Anayasal hakkımızı kullandık. Bunun sonucunda da gözaltına alındık. Güvenlik kuvvetleri bize uyarı yapmadan gözaltına aldı. Saatlerce aç susuz bir şekilde bekletildik. Suçlamaları kabul etmiyorum” dedi.
‘MÜCADELEMİZ MEŞRUDUR’
Savunma yapan öğrencilerden M. Güneş de asıl yargılanması gerekenin İstanbul Güvenlik Şube Müdürü Hanifi Zengin olduğunu söyledi ve kendisinden şikayetçi olduğunu belirterek “Bugün yargıladığınız LGBTİ+ mücadelesi bugün başlamadı ki! İlk ve tek LGBTİ+ yargılaması örneği bu değil ki. LGBTİ+’LAR yıllardır mücadele ediyor, yıllardır yargılanıyor. Hâlâ pes etmedik. Çünkü hareketimiz bu korkuyla baş etmeyi öğrendi. Ben de öyle” dedi.
‘OKULUN RESMİ TEMSİLCİSİYİM’
Başka bir öğrenci de savunmasında üniversitenin resmi kurulu olan öğrenci temsilciliği kurulunda görevli olduğunu hatırlatarak “Orada olmak ve gözlemlemek adına katıldım. Bize herhangi bir ihtar yapılmadı. Bize hakaretler edildi. İşkence edilerek gözaltına alındım. Bana zorla ters kelepçe yaptılar. Sürekli olarak darbettiler. Suçlamaları kabul etmiyorum. Beraatimi talep ediyorum” diye konuştu. Ö.D. isimli öğrenci de asıl yargılanması gerekenin polisler olduğunu belirterek “Polis bize güvende hissettirmek için var fakat ben polisin bu şiddetinden sonra kendimi güvende hissetmiyorum” dedi.
‘MUAYENEMİZ KORİDORDA YAPILDI’
Bir başka öğrenci de kendisine de ters kelepçe takıldığını anlatarak “Onur Yürüyüşü’ne katıldım. Okulumuzda bugüne kadar herhangi bir engelleme yoktu. Polisler o gün dağılın uyarısı yapmadı. Biz dağılacağımızı söylediğimizde abluka altına alındık. Koridor açılmasını istedik. Sonra küfür ettiler. Polis şiddetine maruz kalmamak için kendim polis memuruna teslim oldum. Muayenemiz ise hastanenin koridorunda yapıldı. On saat boyunca yiyecek ve su vermediler. Suçlamaları kabul etmiyorum.”
“Barışçıl yollarla eylem yapmak hak değil midir? Bizi ablukaya alan bize psikolojik ve fizyolojik şiddet uygulayan polisler ne kadar haklı davranmıştır?” diye soran bir öğrenci de suçlamaları kabul etmediğini söyledi. Gazetemiz baskıya girdiği saatlerde duruşma devam ediyordu. (HABER MERKEZİ)