‘Şeffaflık ve kapsayıcılık tartışmaları önemli’
“İKSV, erteleme açıklamasında seçim ve karar alma süreçlerinin daha katılımcı bir şekilde yürütüleceğini söylüyor, olması gereken de bu zaten. İKSV’NIN yeni bir süreç başlatmasındaki en önemli etkenin bienale davet edilen Türkiyeli sanatçıların çekilmesi
İKSV 18. İSTANBUL BİENALİNİ GELECEK SENEYE ERTELEDİ
İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İK SV), 18.sini düzenlemeyi planla dığı bienalin gelecek seneye erte lendiğini duyurdu. Bienal bir sü redir küratör krizi tartışmaları et rafında eleştiriliyordu. Bienalin küratör seçimi için danışma kurulunun önerdiği isimler kabul edilmemiş, küratör İKSV yönetimi tarafından Iwona Blazwick olarak belirlenmişti. Danışma kurulu nun önerilerinin kabul edilmemesi ve Blazwick’in aynı zamanda danışma ku rulunda yer alması tartışmaları başlattı. Sonrasında Blazwick, görevinden çekil diğini duyurdu.
2008’den bu yana bienalin direktörlü ğünü üstelenen Bige Örer’in görevin den ayrılması ve yeni direktör olarak Kevser Güler’in gelmesinden sonra bu erteleme kararı alındı. İKSV’NIN yürüt tüğü bu sürecin şeffaf ve kapsayıcı ol madığına dair eleştiriler, bu süreçte sa natçıların bienalden çekilmesi, kuruma açık mektup yazılması gibi tepkilerle sürüyordu.
Hürriyet Kültür Sanat’tan Erkan Aktuğ ve Argonotlar Kurucu Yayın Yönetme ni Kültigin Kağan Akbulut İKSV’NIN ertelenme kararını değerlendirdi. Ak tuğ ertelenme kararını İKSV’NIN yaptı ğı hatayı kabul etmesi ve hatadan dö nülmesi şeklinde değerlendirdi ve “İK Sv’nin yeni bir süreç başlatmasındaki en önemli etkenin bienale davet edilen Türkiyeli sanatçıların çekilmesi olduğu nu düşünüyorum. Çünkü bienalin özne si sanatçılardır” dedi. Akbulut, tartış maların alanın daha şeffaf ve kapsayıcı olması açısından önemli tartışmalar ol duğunu aktardı.
‘SANAT ALANINDA ELEŞTİRİ DÖNEMİNE GİRİLDİ’
Kültigin Kağan Akbulut süreci, “Daha önce de danışma kurulunun seçtiği isimlerin bienal tarafından kü ratör olarak atanmadığı olmuştu. An cak danışma kurulu ‘Biz bu kişiyle ça lışma istiyoruz uygun mudur’ diye so rup devam edilmişti. Bu sefer bir kriz çıktı. Bu krizde danışma kurulunun seçtiği küratörün Türkiye’den biri ol ması, Defne Ayas olması, Defne Ayas’ın veya ailesinin politik kimliği “Acaba politik bir durum mu var?” en dişesi doğurdu ve tabii ki atanan Küra tör Blazwick’in aynı zamanda danışma kurulunda olması bu tartışmaları alev lendirdi” şeklinde özetledi.
Buradaki asıl meselenin Blazwick’in olması ya da danışma kurulunun seç mesi ve seçtiği kişinin atanmamasından çok uzun zamandır İKSV ve bienalin yönetime dair biriken eleştirilerin, tar tışmaların patlaması olduğunu ve bir nevi birçok tartışmanın birbirini tetikle diğini aktardı. Akbulut, “Daha sonra İstanbul Modern tartışması da oldu, çe şitli sansür vakaları da oldu. Bunlar bir birini tetikledi ve güncel sanat alanında bir toparlanma ve eleştiri dönemine gi rildi. Bu bizim açımızdan da sanatçılar ve sanat yazarları açısından da önemli bir süreç. Şu an forumlar düzenleniyor. Bence alanın daha şeffaf ve kapsayıcı olması açısından bu tartışmalar önemli” ifadelerini kullandı.
İstanbul Bienali’nin hâlâ önemli bir güçlendirici unsur olduğunu belirten Akbulut, “Birçok kurum İstanbul Bie
nali’ne denk getirerek yeni sergilerini açmaya çalışıyor. Dolayısıyla bienalin ertelenmiş olması tabii ki bir kırıklık yaratıyor ancak bu mesele de ancak bu şekilde çözülebilirdi. Çünkü küratörün değişmesi, küratörün geri çekilmesi en büyük talepti. Ve tabii 6 ayda da bienal hazırlanamayacağı için ertelenmesi en doğru karar oldu bence” dedi.
‘BİENALİN ÖZNESİ SANATÇILARDIR’
Bienalin ertelenme kararının, küra törün belirlenme sürecinde İKSV’NIN yaptığı hatayı kabul edip hatadan dö nülmesi anlamına geldiğini aktaran Er kan Aktuğ, “Bu iyi bir şey, hepimiz ha ta yaparız, tüzel kişilikler de… Şimdi yeni bir danışma kurulu oluşturulup ye ni bir küratör belirlenecek, süreç daha katılımcı ilerleyecek” yorumunda bu lundu.
İstanbul Bienali’nin prestij ve saygın lık anlamında dünyada üst sıralarda bir sanat etkinliği olduğunu belirten Ak tuğ, “Kuşkusuz bunu sağlayan önemli etmenlerden biri de İKSV’NIN bienali düzenlerken, küratörleri seçerken gös terdiği profesyonellik… Ama bu kez profesyonellik sekteye uğradı, danışma
kurulunun yaptığı küratör seçimine uyulmadı. Doğru değil ama olabilir diye lim, adı üstünde danışma kurulu. Ama İKSV tarafından belirlenen küratörün danışma kurulundan birisi olması nere sinden bakarsanız, tabir bulmakta zorla nıyorum, anlamsız bir durumdu” dedi.
Aktuğ devamında, “Belki Iwona Blazwick çok iyi bir bienal ortaya çıka racaktı ama hiç önemli değil. Bu ‘Biz nasıl istersek öyle yaparız’ demeye ge tiren üstenci bir bakış olarak algıladı, ki bence de öyle. Bienalden çekilme kararı alan Türkiyeli sanatçılar da böyle düşündü ve bienal yapılamaz noktaya geldi. O yüzden ertelemek ve yeni bir süreç başlatmak doğru bir ka rar. Umarım 2025’te yaşananları unutturan iyi bienalle karşılaşırız” ifa delerini kullandı ve son olarak “İKSV, erteleme açıklamasında seçim ve ka rar alma süreçlerinin daha katılımcı bir şekilde yürütüleceğini söylüyor, ol ması gereken de bu zaten. İKSV’NIN yeni bir süreç başlatmasındaki en önemli etkenin bienale davet edilen Türkiyeli sanatçıların çekilmesi oldu ğunu düşünüyorum. Çünkü bienalin öznesi sanatçılardır” dedi.