AMERİKAN ÜSSÜNE SALDIRI VE BÖLGESEL OYUNUN KURALLARI
(…) Amerikan yönetiminin çatışmanın geli şerek bölgesel bir nitelik kazanmasını isteme diği açık ve “Çatışmanın kapsamını genişlet memenin” önemine dair çok sayıda mesaj göndermeye çalıştığı ortada. Özellikle Hizbul lah-İsrail cephesi konusunda, hatta Kızılde niz’deki “Husi meydan okumasına” taktiksel tepkiler düzeyinde ilgili tarafların kontrol altı na alınmasına çalıştı. Bu kez, özellikle seçim kampanyalarının, Washington’da siyasi ihalele rin kızıştığı ve Başkan Joe Biden’ın titrek ima jının ortasında benzer tepkiler hayal edin. Da ha sancılı ve daha stratejik hedefler üzerine odaklanılacağı kesindir. Ancak oyunun kural larını büyük ölçüde değiştirecek olan Tah ran’ın mı hedef olacağı, yoksa milislere yöne lik sert saldırılarla ve Kudüs Gücü liderlerinin avlanmasıyla mı yetinileceği…
Öte yandan İran, ABD ile geniş çaplı ve bü yük bir çatışmaya sürüklenmekten kaçındığı nı, bunun yerine vekalet savaşları, sınırlı çatış malar ve ayaklanmalar koyduğunu gösterdi. Ancak soru şu: Tahran, yaşananları Gazze Sa vaşı sırasında uyguladığı taktiklerin ya da söz de “destek alanları”nın bir parçası olarak mı, yoksa özellikle birkaç gün önce Suriye’de ön de gelen İran askeri ve güvenlik liderlerinin öl dürülmesine bir yanıt olarak mı değerlendiri yor? Tahran’ın, bölgeyi ateşleyen bir ABD sal dırısı durumunda doğrudan yanıt vermek için net bir planı var mı, yoksa bölgesel tepkiler verecek, daha fazla ısınacak ve ABD askeri varlığına daha güçlü darbeler gibi büyük bir çatışmaya girmekten kaçınacak mı? Her halü karda, İsrail askeri saldırılara başlamadığı sü rece Tahran’ın İsrail’i hedef alacak bir tepki geliştirmesi pek mümkün görünmüyor!