ÜCRETSİZ KAMU HİZMETİ HAKKINDAKİ YALANLAR
FRANSA Ekonomi Bakanı, ekonomik ve sosyal modelimizin “ücretsiz” kamu hizmetleri nedeniyle felakete doğru gittiğini iddia ediyor. Ancak bu doğru değil. Sosyal koruma gibi kamu hizmetleri ücretsiz değil, bu hizmetler kullanıcıları tarafından finanse ediliyor.
“Herkes için, her zaman, her şeyin ücretsiz olması savunulamaz!” Ekonomi ve Maliye Bakanı Bruno Le Maire, “Journal du dimanche” gazetesinin sütunlarında yer alan bu cümleyle, sosyal koruma sistemine ve kamu hizmetlerine karşı topyekün bir saldırı başlattı. Kendisi, kemer sıkma politikalarını meşrulaştırmak için yalanlara başvurmaktan kaçınmıyor. Hatırlayacağınız üzere, kamu harcamalarında 2024 yılına kadar 10 milyar ve 2025 yılına kadar da 20 milyarlık yeni bir kesinti yapılacağını duyurmuştu. Kaçınılmaz olarak, en popülist klişeler kullanılarak bu kesintileri haklı çıkaracak söylemler ise imdadına yetişiyor.
“Refah devletini koruyucu devletle değiştirmemiz gerekiyor” diyen Bakan, “refah devletini” de “Uygunluğunu ya da etkinliğini incelemeden ve önceki harcamaları da sorgulamadan yeni kamu harcamaları yaratmaya yarayan bir makine” olarak tanımlıyor.
Bruno Le Maire, ultraliberal lügatın ötesinde bir yalan söylüyor. Kamu hizmetleri ve sosyal yardımlar “ücretsiz” değiller. Eğer kamu hizmetleri, hak olarak talep edildiklerinde ücretsiz olarak sağlanıyorsa, bunun nedeni bu hizmetlerden yararlananlar tarafından önceden finanse edilmiş olmaları. Devlet okulları vergilerle finanse edilirken, sosyal yardımlar ancak çalışanlar ve şirketler tarafından ödenen katkı paylarıyla mümkün.
Le Maire yalanlarında o kadar ileri gidiyor ki katkı payı ödeyenlerle, kamu hizmetinden yararlananları birbirinden ayırıyor. Hatta Bakan, “Her zaman bedavaya kullanan birileri var” demeye cüret ederken bir gerçeğin üstünü örtüyor: İmkanlarına göre katkıda bulunanlar ve ihtiyaçlarına göre yararlananlar aynıdır. Bruno Le Maire, bu yükün çalışanlar için “çok ağır” olduğunu düşündüğünden, yüklerini hafifletmek için “Ücretsiz kamu hizmetlerini ortadan kaldırmamız” gerektiği sonucuna varıyor. Başka bir deyişle hizmetlerden yararlananlara ödeme yaptırmamız gerektiğini savunuyor.