POLİSİYE SUÇ İSTATİSTİKLERİ: DEVLETE YARARLI SUÇLAR?
POLİS mevcut düzeni sürdürme işlevini yeri ne getirir ve bunu yapmak için uygun yetkilere sahiptir. Diğer görevlerinin yanı sıra teorik ola rak gözaltına almak, kontrol etmek, aramak, el koymak ve hapsetmek yetkileriyle sistem için tehlikeli olabileceklerin dar sınırlar içinde tutul masını sağlar. Bu zorlayıcı önlemler, tüm polis faaliyetlerinin doğasında var olan gizli şiddet tehdidiyle etkili hale getirilmektedir. Polis aslında şiddet içeren işler yapıyor. Bunu, işinin önemli ve doğru olduğu iddiasını, küçük ölçekte tüm operasyon raporlarında, ama aynı zamanda bü yük ölçekte polis suç istatistikleri gibi faaliyet is tatistiklerinde vurgulayarak gerekçelendiriyor. Bu olması gereken, temel bir istatistik: Polis işe yaradığını ve her şeyden önce toplum için önemli olduğunu gösteriyor. Suç işlendiği için polise ihtiyaç duyulduğuna inanılıyor. Emniyet, norm ihlallerinin önlenmesini veya en azından cezalandırılmasını sağlaması gereken kurum dur. Bu, sosyal durumun doğallığı ile medeniyet arasındaki ayrım çizgisidir; polisin meşruluğu bu anlatıdan kaynaklanmaktadır.
Her yıl olduğu gibi güncel istatistikler yayım landığında son bir kaç gün içinde kriminologların bunlardan ne çıkaramayacağımızı açıklaması gerekiyordu. Bu çok açık bir istatistik: Bildirilme yen suçlar ortaya çıkmıyor. Bunları kaydedebil mek için karanlık alan çalışmalarına ihtiyaç var dır. Suç istatistikleri hukuki istatistik değildir: Ceza davasının nasıl ilerlediğini veya şüphelilerin mahkum edilip edilmediğini söylemek imkansız dır. Alman ve Alman olmayan şüpheliler arasın daki ayrım başlı başına sorunlu ve aynı zaman da belirsizdir: Alman pasaportu olmayan kişile rin ve bunu yaparken de mülteciler, turistler ve göçmenler gibi farklı toplumsal gerçekliklere sahip grupların sözde ötekiliğiyle bağlantılıdır. Uzun süre Almanya’da yaşayan insanlar bir ten cerede karıştırılıyor.
Sınırlı bilgilendirici değere sahip bu göstergele re rağmen, neredeyse tüm partilerden politikacılar ısrarla Almanya’daki güvenlik durumunun kötüleş tiğini iddia ediyor. Bu nedenle daha kısıtlayıcı ön lemlere ve özellikle Alman olmayan şüphelilerin daha hızlı sınır dışı edilmesine ihtiyaç var. Bu tür retorik, istatistiklerin (sadece) yanlış anlaşılmadı ğını, aynı zamanda araçsallaştırıldığını da gösteri yor. Sağ siyasette patlama yaşanıyor ve siyasetçi ler ve partiler, Almanya ve Avrupa’da (belirli) bir düzeni sağladıklarını kanıtlamak istiyorlar.
Bu şekilde, kira fiyatları krizi, büyüyen top lumsal eşitsizlik ve iklimin dönüm noktalarına gelinmesi gibi insan yapımı sorunlardan kaynak lanan güvensizlik duyguları, ötekileştirilmiş in sanlara karşı kırgınlığa yönlendiriliyor. Bir yan dan Alman olmayanlar daha sık görüntülenecek. Öte yandan -Alman tarihinden de bildiğimiz gibibu tür ırkçı söylemler bazı kişilerin can güvenli ğini de doğrudan etkileyecek. Yani gündelik ha yatta, iş yerinde ve sokakta ırkçı tehdit ve saldı rılara maruz kalanlar; ama aynı zamanda son yıllarda polis yetkilerinin genişletilmesinin ardın dan, Alman olmadıkları görüldükleri için kontrol ve şiddetten giderek daha fazla etkilenenlerin sayısı artacak. Kriminolojik araştırmalardan bu tür uygulamaların daha az rapor edildiğini biliyo ruz. Irkçı saldırılar, münferit olaylar olarak de ğerlendirilecek ve aslında -aynı zamanda- top lum olarak çözmemiz gereken bir sorun olduğu gözlerden gizlenecek.