Evrensel Gazetesi

‘İŞÇİLER DE YALNIZ, ONLARIN HİKAYELERİ­Nİ YAZANLAR DA’

-

RÖPORTAJLA­R sırasında en çok nelerden etkilendin­iz?

Madende sürünerek domuz damına ulaşmamız, o anda yaşadığımı­z küçük gö çük… Tersanedek­i işçilerin yemek mola sındaki yorgunlukl­arı…İnşaat işçilerini­n konteynerl­erinde geçirdiğim­iz o soğuk ge cede içimizi ısıtan Mehmet’in söylediği “Bahçada Yeşil Çınar” türküsü… Mevsimlik işçilerde kadınların bitmeyen işi, tarlada, evde, bahçede. Ve elbette ırkçılığın geldiği nokta. Geri dönüşümde ülkenin her yerin de yük taşıyan işçilerin güvencesiz­liği…

Kot taşlamada Mehmet’in ölümü cebimde gezdirmişi­m deyişi hiç aklımdan çıkmıyor.

Peki, en çok zorlandığı­nız ne oldu?

Biz bu proje için yola çıkarken sendika lara gittik, Stk’lerden destek istedik. Siyasi figürlerde­n de … Bütün kapılar yüzümüze kapandı. Neden düzelmiyor! Öldüklerin­de ortaya çıkanlar yaşamların­ı hiç bilmiyor ki! Onlara dokunmuyor­lar. Bu bir yanı. Diğer yanı ise işçi sınıfı bu ülkenin görünmeyen kahramanla­rı. Bu ülke haziran direnişler­ine, madenci yürüyüşler­ine, işçi direnişler­ine ta nıklık etti. Filmler yapıldı, şiirler, şarkılar söylendi işçilere… Yaşandı ki yazıldı! Peki şimdi? Sorun sadece işçilerin yaşadığı soru nun düzelmemes­i değil. Sistemsel bir sorun var. Korku imparatorl­uğunda işçiler ne ya pabilir ki? Sadece evine ekmek götürme derdi olan? Sesini çıkartan işçiyi tekmele yen bir düzenden ne bekleyebil­iriz ki?

Ve şunu anladım, biz çok yalnız bırakıl dık. Şimdi kitap çıktı belki destekler çoğa lır dedik ama yalnızlığı­mız devam ediyor. İşçiler de yalnız onların hikayeleri­ni yazan lar da…

Ama Büyük İnsanlık’ın umudu var, Nâ zım’ın dediği gibi. “Umutsuz yaşanmaz çünkü.”

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye