DELOITTE’IN GLOBAL ARAŞTIRMASI, ŞİRKETLERDEKİ DEĞİŞİM ÇABASININ ÖNEMLİ BÖLÜMÜNÜN BAŞARISIZLIKLA SONUÇLANDIĞINI ORTAYA KOYUYOR.
“Bu anlayıştan yola çıkarak gelişim odaklı aksiyonlarımızı; çalışanları değişim süreçlerine olabildiğince entegre ederek bu süreçlerin onlardan kopuk şekilde gelişmesini engellemek üzerine alıyoruz. En üst kademeden fikir birliği sağlanarak tüm topluluk çalışanlarına hem sanal hem de fiziksel ortamda erişim sağlıyoruz. Yaptığımız isimsiz geri bildirim çalışmalarını biz ileri bildirim olarak kabul ederek süreçlere ilişkin geliştirme çalışmalarımızı devam ettiriyoruz.”
Pegasus Havayolları Yönetim Kurulu Başkan Vekili Mehmet Nane de benzer bir görüşü paylaşıyor. Ona göre bu konunun çözümü, “değişimin faydalarının aktarılabileceği ortamlar yaratarak ikna etmekten” geçiyor:
“İşten çıkarma çözüm olamaz. Ortamı/ kültürü, değişimin gerekliliğine ve faydalarına inanacak yönde oluşturmaz, geliştirmezseniz her yeni değişim ihtiyacında işten çıkarma yapmanız gerekecektir. Kültürel değişim ise en kalıcı çözümdür.” Pegasus Havayolları CEO’su Güliz Öztürk’e göre değişemeyenler adeta “doğal seleksiyona” uğruyor ve sistemin dışına çıkıyor: “İlk günden itibaren, çalışma iklimi ve ortamı, işe yaklaşma biçimimiz hep yenilikçi ve farklı olmak üzerine kurulu.
Gerek hissedar gerekse üst yönetim olarak bu yaklaşım desteklenen ve talep edilen yaklaşım olarak benimsenmiştir. O nedenle, dirençten ziyade, bir bilim adamı yaklaşımı ile konulara bakıyoruz. Sorgulayan, konuları/değişimi objektif bir biçimde ele alan, 360 derece değerlendiren, farklı fikirleri açıkça tartışan ve değişimi destekleyen bir iklimde, direnç gösteren doğal olarak takımın bir parçası olamıyor. Ya kendisi değişmek durumunda kalıyor ya da sistem dışına çıkıyor.”
ÇÖZÜM ONLARI DİNLEMEK
Akbank CEO’su Hakan Binbaşgil’e göre, değişim konusunda Türkiye’nin çok genç nüfus gibi önemli bir avantajı var. Çalışan profilinin giderek gençleşmesinin değişimdeki başarı şansını artırdığına dikkat çeken Binbaşgil, “Gençler yeni dünya dinamiklerini daha iyi kavrıyor, iş yapış biçimlerini daha fazla sorguluyor. Böylece farklı ve yaratıcı fikirler üretebiliyorlar” diyor ve ekliyor:
“Bu yüzden, fikirlerin her seviyede serbestçe paylaşıldığı, değer verildiği ve uygulandığı bir kültürü oluşturmak kurumlar için artık kaçınılmazdır. Gençlerden aldığı bu dinamizmi kültürüne entegre edebilen kurumlar çağa daha iyi ayak uyduracak ve daha başarılı olacaktır.”
Vodafone Türkiye CEO’su Engin Aksoy da benzer bir görüşü paylaşıyor. Aksoy’a göre değişime direnci aşmanın yolu, farklı fikirleri dinlemekten geçiyor:
“Değişim artık hayatımızın kalıcı şekilde içerisinde. Dolayısıyla her değişim anında değişime karşı çıkanı değiştirme çabası organizasyonlarda farklı fikirlerin oluşmasını da engeller düşüncesindeyim. Şirket veriyi kullanarak, paydaşlarının sesini dinleyerek karar aldıktan sonra uygulama konusunda direnç gösteren, negatif enerji yayarak organizasyonun ilerlemesini engelleyen durumlar yaratanlar olmadıkça değişim yanlısı veya karşıtı fikirleri beraberce dinlemek en güzeli.”