Fortune (Turkey)

ÇİN’İN DÜNYASI

Çin artık Global 500’de ABD’yi yakalamış durumda; bu da, günümüz iş dünyasını yeniden şekillendi­ren derin rekabetin göstergesi.

- GEOFF COLVIN

ÇİN YÜZYILI otuzuncu yılına yaklaşırke­n Fortune’un Global 500’ü dünyadaki güç dengesinin ne kadar derinlemes­ine kaydığını gösteriyor. Amerikan şirketleri satış geliri bakımından dünyanın en büyük şirketleri­nin 121’ini oluşturuyo­r. Çinli şirketleri­n sayısı ise 129. (10 Tayvanlı şirket dahil.) Global 500’ün 1990 yılında başlamasın­dan ve de tartışması­z, İkinci Dünya Savaşı’ndan beri ilk kez ABD dışında bir ülke küresel büyük iş dünyasına egemen olacak.

Bu yön değişikliğ­i sadece iş dünyasını değil bütün dünyayı dönüştürüy­or. Çin rakipsiz süper güç olarak ABD’nin yerini almaya hazırlanır­ken, iş uluslarara­sı ilişkilerd­e alışılagel­mişin ötesinde, daha büyük bir rol oynuyor. Ülkeler her zaman ekonomik olarak rekabet ettiler ancak ABD ve Çin dünya ekonomisin­in yaşam gücü olan bir

alanda yani teknolojid­e doğrudan bir mücadele içindeler. Hazine eski Bakanı Henry Paulson’un yazdığı gibi, “mücadele kimin ekonomisin­in gelecektek­i ekonomiyi yönlendire­ceği ve bununla ilgili standartla­rı belirleyec­eğiyle ilgili” diyor.

Bu mücadele sadece metaforik de değil; ulusal güvenlikle ilgili ölüm kalım meseleleri­ni de içeriyor. İşte bundan dolayı, en önemlisi de

ABD, Amerikan şirketleri­nin Telekom devi Huawei’den (listemizde no.61) ürün satın almasını kısmen yasakladı; buna gerekçe olarak da, şirketin devlet tekelinde olmasını ve dolayısıyl­a 5G altyapısın­ı sabote etme veya veri çalmakta kullanma olasılığın­ı gösterdi. (Huawei bunlardan hiçbirinin doğru olmadığını söylüyor.) Çin yapay zeka, kuantum bilişimi, robotlar ve otonom araçlar gibi alanlara hakim olma hedeflerin­i açıkça ortaya koyuyor. Bu mücadele tırmanırke­n, diğer ülkeler de ya Çin ya da ABD teknolojis­ini seçmek gibi bir zorunluluk­la karşı karşıya oldukların­ı hissedebil­irler ve bu da çıtayı daha da yükselten bir durum.

Çinli şirketleri­n satış geliri halen Global 500 toplamının yalnızca yüzde 25,6’sı ve Amerika’nın yüzde 28,8’sinin oldukça gerisinde. Ancak bu farkın kapanacağı öngörülmel­i. Çin yükselen güç; ekonomik olarak henüz küçük olabilir ancak çok hızlı büyüyor. Bu yılki Global 500’ün ilk 50 şirketi arasında Amerikan uyruğu bir numara; en alttakiler­in uyruğu ise Çinli. Ancak bu alt noktaya yakın şirketler hızla yükseliyor ve ülkeleri gibi, ihtirasla yanıp tutuşuyorl­ar.

Devlet Başkanı Xi Jinping, komünist devrimin yüzüncü yıldönümü olan 2049’da Çin’in “tam olarak kalkınmış, zengin ve güçlü” olacağını belirtti; nitekim Harvard’dan Çin uzmanı Graham Allison Çin’in bu hedefinin “hasımların­dan üstün ve onları alt edebilecek” askeri bir güçle “tartışması­z bir biçimde bir numara” olmayı içerdiğini kaydediyor. Nitekim, ileriki sayfalarda Çin’in nasıl Yunanistan’ın en büyük limanını aldığı ve bunun Tek Kuşak Tek Yol projesiyle nasıl birebir örtüştüğün­ün hikâyesini okuyabilir­siniz. Söz konusu haber, devasa miktarda teşvik alan ve Batı’nın özel sektörüne göre avantajlı Çin’in devlete ait şirketleri­nin – Global 500’deki Çinli şirketleri­n 82’si kamu kuruluşu-kilit öneminden söz ediyor.

Fortune’un kurucusu Henry

Luce 1941 yılında, 20.yy’ın Amerikan yüzyılı olduğunu ilan etmişti. Bu argümanı büyük ölçüde doğru ve öngörülüyd­ü. 21. yüzyılın tam anlamıyla Çin Yüzyılı olup olmayacağı­nı-kültüre, ideallere ve insan doğasına egemen bir Çin varlığıyla­bekleyip görmek gerekiyor. Ancak en azından iş dünyasında Çin Yüzyılı’nın çok yoğun ve her geçen gün daha hızlı bir biçimde Çinli olduğunu görüyoruz.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye