Kuşak ve yol girişiminin Türkiye için yarattığı fırsatlar
GÜNÜMÜZÜN EN kapsamlı küresel lojistik ve altyapı projesi olarak kabul edilen Kuşak ve Yol Girişimi (BRI), Çin’in (kendisinin de ön ayak olduğu) “Yeni Küreselleşme Modeli” kapsamında geliştirdiği çok yönlü bir önlemler paketidir. Endüstri 4.0 uygulamalarıyla ucuz iş gücüne dayalı üretim üstünlüğünün önemi dünyada azalırken, pazara yakın olan noktalarda konuşlanan, lojistik esnekliğe ve çevikliğe sahip üretim üstünlüğü önem kazanıyor. Çin, küresel üretim teknolojisine ve gücüne sahip olsa da coğrafi olarak pazarlara uzaktır. Bu noktada mevcut deniz yolunun iyileştirilmesi, ayrıca AB pazarlarına erişmede transit süreleri azaltmak adına demiryolu seçeneğinin devreye alınması gerekmiştir. Çin, öncelikle ülke başkanları seviyesinde ikili anlaşmalarla bu girişimin zeminini hazırlamış ve BRI ile Avrupa pazarına etkin
şekilde ulaşabileceği bir ulaştırma alt yapısı, ticaret ve yatırım bağlantısı kurmayı hedeflemiştir. Bunu yaparken de IMF, Dünya Bankası, Dünya Ticaret Örgütü gibi küresel kabul görmüş klasik kurumlar ve teamüllerin yerine kendi kurallarını, kurumlarını, üretim gücünü ve şirketlerini öne sürmektedir. Başka bir deyişle Çin, ulaşım rotalarını yeniden çizmekte, bu rotalarda 500 yıldır süren Batı üstünlüğünün sonunu hazırlamaktadır. Nitekim girişimin ilanından bu yana daha 6 yıl geçmişken önemli kazanımlar elde edilmiştir. 2019 yılı itibariyle 125 ülke ve 29 uluslararası kuruluş ile toplamda 173 işbirliği belgesi imzalanmış, geçen süre boyunca ticaretin hacmi toplamda 6 trilyon doları aşmıştır. Sadece 2018 yılında ulaşılan ticaret hacmi 1.25 trilyon dolardır. Bu rakam
Çin’in toplam dış ticaretinin yüzde 27’sini oluşturmaktadır. Özellikle “Kuşak” olarak adlandırılan demiryolu taşımalarındaki artış rakamları oldukça çarpıcıdır. 2018 yılında sefer yapan tren sayısı yüzde 72 artış ile 6,363’e ulaşmıştır. AB ülkelerinden Çin’e dönüş yapan tren sayısı ise 2018 yılında yüzde 111 artarak 2,690’a ulaşmıştır. Ticaret iki yönlüdür ve Çin’in artan tüketim toplumuna da yöneliktir. Kuşak ve Yol ülkelerinden gelen çok sayıda kaliteli ürün Çin pazarlarında alıcı bulmuştur.
BRI’DEN NASIL FAYDALANIRIZ?
BRI’de anlaşma zemininin devlet başkanları seviyesinde ikili anlaşmalarla sağlandığının altını çizmek gerekir. Bu noktada kamunun konuya ciddiyetle yaklaşması, girişimi (teşviklerle) desteklemesi kritik bir öneme sahiptir. Türkiye’nin denizyolu altyapısı (limanlar) girişimin yükünü kaldıracak durumdadır. Ancak bu alt yapının demiryolları ile desteklenmesi gerekiyor. BTK projesi ile önemli bir adım atılmış, bu adımın meyveleri (yavaş da olsa) toplanmaya başlamıştır. Şimdi ise demir yolu ile boğaz geçişlerinin ve ayrıca TekirdağAmbarlı hattında yer alan limanlarımızın AB demiryolu güzergahları ile entegrasyonunun sağlanması gerekiyor. Bu sayede Çin’in Orta Avrupa’ya deniz yolu ile erişimde üs olarak belirlediği Pire Limanına göre çok daha kısa transit sürelere sahip olabiliriz. Türk özel sektörü bu konuda isteklidir. Kamunun bu heyecanı görmesi ve desteklemesi gerekmektedir. BRI güzergahları üzerinde ulaşım entegrasyonunun güçlendirilmesi beraberinde çok daha önemli bir fırsatı doğuracaktır: Çin ile ticaret.