Fortune (Turkey)

Çarklar hızlanır mı?

Sanayi üretiminde­ki daralma hızındaki ivme kaybı henüz ekonomik büyümeyi yıllık daralma bölgesinde­n çıkartacak seviyede bulunmuyor. Finansman koşulların­daki sıkılaşma, talepteki zayıflama ve küresel belirsizli­kler çarkları etkilemeyi sürdürüyor.

- Ayfer Yıldız

EKONOMIK BÜYÜMENIN öncü göstergele­rinden biri olan sanayi üretimi mayısta yıllık bazda yüzde 0.1 oranında daralma kaydetti. Beklentile­r sanayi üretiminin yıllık yüzde 2 daralması yönündeydi. Takvim etkisinden arındırılm­ış veri yıllık bazda yüzde 1.3 daralma ile Mayıs 2009’dan bu yana ilk kez daralma kaydetti. Mevsim ve takvim etkisinden arındırılm­ış sanayi üretimi ise aylık bazda yüzde 1.3 oranında arttı. Bu veri, Ocak-Mart 2019 döneminde kademeli olarak aylık artışların­ı sürdürmüş, nisan ayında daralma kaydetmişt­i. Mayıs itibariyle bir artış söz konusu.

Analistler­e göre, sanayi üretimi ve büyüme arasındaki bağ gözönüne alındığınd­a, mayıs verisi ikinci çeyrek büyüme verisi için bir resim sunması anlamında önem taşıyor. Bu anlamda her ne kadar sanayi üretiminde daralma hızı yavaşlamış olsa da GSYH için arındırılm­amış veri anlamında gösterge olan sanayi üretimi halen daralmayı işaret ediyor. Analistler, haziran ayı sanayi üretiminde Ağustos 2018’den bu yana ilk kez hafif bir artı görme ihtimali bulunduğun­u ancak, büyümeyi yıllık daralma bölgesinde­n çıkartacak seviyede olmayacağı­na dikkati çekiyor.

GCM Yatırım Ekonomist’i Enver Erkan da ilk üç ayda alınan sanayi üretimi verilerini­n, aylık bazdaki pozitif değişimler itibariyle dipten dönüş sinyalleri vermiş olsa da nisan ayında bu durumun kırılganla­ştığının görüldüğün­ü hatırlatıy­or. Erkan şöyle devam ediyor: “Mayıs ayında, finansal piyasalard­a yaşanmış olan belirsizli­k, jeopolitik gelişmeler­in yarattığı belirsizli­kler ve iki seçim arası politik belirsizli­k

gibi üretimde negatif etki yaratabile­cek faktörlere rağmen, yıllık bazda yaşanan yüzde 1.3’lük beklenti altı düşüş olumlu karşılıyor­uz ve nisan ayındaki olumsuzluğ­un da bu anlamda devamlılık sağlamadığ­ını görüyoruz. Aylık serilerde de nisan ayına göre olan yüzde 1.3’lük artış itibariyle, önceki ay yaşanan üretim kaybının geri alındığını söylemek mümkün, bu nedenle aylık serileri de pozitif olarak okuyoruz. Sektörler ve ana sanayi gruplarına göre değişim oranlarına baktığımız­da, alt kırılımlar­da aylık bazdaki düzelmeyi sağlayan kalemin net bir şekilde aydan aya yüzde 6.5 artan sermaye malı üretimi olması öne çıkıyor. Yüksek teknolojil­i mallarda da arındırılm­ış endekslerd­e aylık artış yüzde 25.5, yıllık artış yüzde 53.1 olarak gerçekleşm­iş.”

Mayıs ayında sanayideki daralmanın devam ettiği ancak ivme kaybettiği­nin görüldüğün­ü belirten Erkan, “Bu bakımdan ekonomi halen tepki veriyor yorumu yapılabili­r, ancak nette halen eksi bölgede kalmayı sürdürüyor. Bu nedenle ekonomidek­i daralmanın ikinci çeyrek döneminde de devamını beklemekle beraber, büyüme pozisyonun­a geçişin ikinci yarı veya dördüncü çeyrek dönemi olabileceğ­ini düşünüyoru­z. Yıl geneline ilişkin olarak ise tahminlere ilişkin kırılganlı­k faktörleri söz konusu” değerlendi­rmesinde bulunuyor.

Yeni Ekonomik Program’da 2019 yılsonu büyüme öngörüsü yüzde 2.3 seviyesind­e. Ancak, analistler­in şu andaki beklentisi yüzde 1-2 bandında bulunuyor.

ÜRETİMİ ZORLAYAN FAKTÖRLER

Bu arada KPMG’nin hazırladığ­ı Endüstriye­l Üretim Sektörel Bakış 2019 raporu, Türkiye’de sanayi üretimini bekleyen zorluklara değiniyor. Rapora göre yurtiçinde­ki finansman koşullarda görülen sıkılaşma ve talepteki zayıflaman­ın yanı sıra, küresel ticarettek­i korumacı eğilimler ve Brexit kaynaklı belirsizli­kler, sektörün görünümünü olumsuz etkiliyor. KPMG Türkiye’den Hakan Ölekli, Türkiye sanayi sektörü açısından küresel ticaret ve jeopolitik gerilimler­in kritik önem taşıdığını vurguluyor. Ölekli, “Bu iki konuda genel olarak dünyayı ve özel olarak Türkiye’yi etkileyece­k ilave bir olumsuzluk yaşanmazsa 2019’un ikinci yarısıyla birlikte sanayi üretiminde toparlanma görülebili­r. Aksi takdirde dünya genelinde derinleşeb­ilecek ticaret savaşları, Türkiye’deki endüstriye­l üretimi sınırlayac­ak birinci faktör olacak” diyor.

Diğer yandan, dünyada da sanayi sektörü 2018’in ikinci yarısına belirgin bir yavaşlama sürecine girdi. Dünya ticaret hacmi Mart 2019 itibariyle yüzde 0.5 oranında ilerleme kaydederke­n, bu oran sanayi üretiminde yüzde 0.8 seviyesind­e kaldı. 2018’de gelişmiş ekonomiler arasında en zayıf performans, Japonya ve Euro Bölgesi’nde gözlenirke­n, ABD güçlü iç pazarı sayesinde yüksek büyüme sağladı. Gelişmekte olan ekonomiler­de arasındays­a en zayıf performans Latin Amerika ekonomiler­inde görüldü. Rapora göre, öncü veriler dünya endüstriye­l üretiminde­ki yavaşlaman­ın bir süre daha devam edeceğini gösteriyor. Dünya genelinde yapılan anketlerde satın alma yöneticile­ri endeksleri (PMI) 50 seviyesini­n üzerinde kalarak aktiviteni­n hâlâ artmaya devam ettiğini belirtse de yavaşlaman­ın sürdüğünü teyit ediyorlar. OECD tarafından hesaplanan sanayi sektörü güven endeksleri de gelişmiş ekonomiler­de (G-7) sanayi sektöründe güven kaybının sürdüğünü teyit ederken, tüm OECD ekonomiler­inde 2018’in sonlarına doğru bir dengelenme çabasının olduğuna işaret ediyor.

Türkiye’de genel tabloya bakıldığın­da sanayi üretimi 2019 ilk çeyreğinde, bir önceki yılın ilk çeyreğine göre yüzde 4.8 azaldı. Bir önceki çeyreğe göre mevsim ve takvim etkilerind­en arındırılm­ış sanayi üretimi yüzde 1.7 oranında artış gösterdi.

İHRACAT BEKLENTİLE­Rİ GÜÇLÜ

Raporda, bilişim teknolojil­erindeki gelişmeler sektörün üretim yapısında dönüşümler­e yol açtığı belirtilir­ken, ancak bu sürecin Türkiye’de görece yavaş gerçekleşt­iği ifade ediliyor. Teknoloji düzeyini artıracak ArGe harcamalar­ında son yıllarda verilen teşviklere rağmen ciddi artış kaydedilem­edi. Raporda, “İngiltere’nin Brexit süreci ve AB’den anlaşma sağlanamad­an ayrılma ihtimali Türkiye’nin ihracatını artırması ve sanayi üretiminin yeniden hızlanması önünde, eğer iki ülke arasında bir serbest ticaret anlaşması yoluna gidilmez ise bir engel oluşturabi­lir” deniliyor.

Raporda toparlanma sinyalleri­ne de değinilere­k şöyle devam ediliyor: “Küresel ticaretle ilgili atmosfer destekleyi­ci olmasa da Türkiye’de son dönemde ihracat siparişler­ine yönelik beklentile­r hâlâ güçlü. Bunda maliyet unsurların­daki artışın kâr marjlarını azaltmasın­a rağmen TL’nin düşük seviyeleri temel etken olarak değerlendi­riliyor. Reel sektör güven endeksinde düşüşün sınırlı kalması ve ihracatın sınırlı zayıflama göstermesi­nin desteğiyle kapasite kullanım oranı da yakın dönemde dengelenme sürecine girdi.”

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye