Evsel Atık Ekonomisi
Türkiye’de yıllık gıda israfı, 214 milyar lirayı aşmış durumda. Swiss Recovery Systems Türkiye (SRST),
5 milyon İsviçre Frangı yatırımıyla israfı ekonomik avantaja çeviriyor.
Türkiye’de ve dünyada gıda israfının boyutu ve evsel atık geri dönüşümüne yönelik çalışmalar ne boyutta bulunuyor?
2050 yılında dünya nüfusunun 9 milyara ulaşacağı tahmin ediliyor. Artan nüfusun ihtiyaçlarını karşılayabilmek için küresel gıda üretiminin 2050’ye kadar yüzde 60 oranında artması gerektiği hesaplanıyor. Dünya genelinde meydana gelen kayıp ve israfın yalnızca dörtte birinin önlenebilmesi, 870 milyon insanın beslenmesini karşılıyor. Dünya genelinde, 1,4 milyar hektar alan (yani Çin’in yüzölçümünden daha büyük bir alan), ziyan olan ve hiç sofralara ulaşmayan gıdaların üretimi için kullanılıyor. Küresel ısınma ve iklim değişikliğinin en önemli sebeplerinden biri olan sera gazı salınımının yüzde 8’i, zayi olan ve israf edilen gıdaların üretiminde ortaya çıkıyor.
Türkiye’de yıllık ortalama 30 milyon ton atık üretiliyor. Son yıllarda çevre politikalarında izlenen akılcı tutumlar ve “Sıfır Atık Projesi” gibi çalışmalar sayesinde, çevre bilincinin ve farkındalığın arttığını görüyoruz. Buna bağlı olarak, ayrıştırma ve dönüşüm tesislerindeki artış ile yaklaşık 20 milyon tonluk geri dönüşüme yaklaşıldığı beyan ediliyor. Ancak tüm bu çalışmalar; kağıt, cam, plastik ve metal gibi ürünleri kapsıyor. Yıllık atığın 1/4’ünden fazlasını oluşturan evsel atıklar (pişmiş ve pişmemiş sebze, meyve, et gibi mutfak ürünleri) konusunda önemli bir yatırım bulunmuyor.
Bazı belediyelerin, devasa çöp ayrıştırma ve dönüşüm tesislerinde evsel atıkların geri dönüşümü ile ilgili çalışmalar yapılmasına rağmen ne yazık ki, kıymetli bir dönüşüm gerçekleşemiyor. Oysa Türkiye’nin yıllık gıda israfı 214 milyar TL’nin üzerinde ölçülüyor.
Çevre Bakanlığı’nın “Sıfır Atık Zirvesi” kapsamında paylaştığı, Dünya Gıda Örgütü 2018 verilerine göre; Türkiye’de yüzde 53 ile en çok kayıp ve israf sebze ve meyvelerde gerçekleşiyor. SRST, doğal kaynakların en verimli şekilde kullanılmasını sağlayarak gelecek kuşaklara var olan kaynakları maksimum seviyede bırakacak şekilde bir atık yönetimi sunuyor.
“Geri dönüşüm makinesi” fikri nasıl gelişti?
Projeye Ocak 2017’de başladık. SRST projesi için Ar-Ge, patent ve üretim aşamalarını da dikkate aldığımızda bugüne dek 5 milyon İsviçre Frangı’na yakın bir yatırım gerçekleştirdik. Proje, çevreye olan faydasının yanında, çöp değerlemesi yaparak makineleri kullanan firmalara finansal fayda kazandırıyor.
Projenizin dünyadaki benzer uygulamalardan farkı ve gelecek hedefleri nedir?
SRST, Türk sermayesi ve yerli materyaller ile üretilmiş bir makine olarak know-how’ını ve teknolojisini İsviçre’den alırken, üretimi Kocaeli- Gebze’de gerçekleştiriyor. Muadil dönüşüm makineleri 8-12 haftaya kadar uzarken, enerji maliyet anlamında da büyük bir kayba neden oluyor. Ayrıca piyasada var olan makinelerin önemli bir bölümü, pişmiş atıkları geri dönüşüme kazandırmıyor. SRST organik geri dönüşüm makineleri, dönüşüm sürecini 24 saat içerisinde tamamlıyor ve pişmiş ya da çiğ fark etmeksizin tüm gıda atıklarının dönüşümünü başarılı bir şekilde sağlıyor. Tamamen otomatik makinemiz, 140 derece yağ sıcaklığı ve 250-300 derece hava buharı sıcaklığıyla anti bakteriyel kokusuz ürün üretiyor. SRST makinenin ürettiği organik ve anti bakteriyel gübre, tarım alanlarında, bahçelerde, parkalarda kısacası toprağın var olduğu her yerde kullanılabiliyor.
Gelecek dönem planlarımız arasına 2 kg, 45 kg ve 300 kg’lık üç farklı boyutta üretilen makinelerimizin yanı sıra 2 bin kg kapasiteye kadar çıkan makine üretimini de dahil ettik. Organik geri dönüşüm makinelerimizi, 2023 yılına kadar Avrupa ve dünya pazarına açmayı hedefliyoruz. Avrupa ülkelerinden çok ciddi talepler alıyoruz. Özellikle Almanya, İsviçre ve Fransa gibi geri dönüşüm bilinci nispeten oturmuş ülkelerin, geri dönüşüm makinelerimize karşı ilgisi bizi mutlu ediyor. Önceliğimiz ise ülkemizde evsel atıkların geri dönüşümü konusunda fark yaratmak ve bu konuda bir bilinç oluşturmak.