Hane Halkı Varlıkları
Açık hesap işlemlerin dünya ticaretindeki payının artmasıyla geleneksel ticaret finansmanından, tedarik zinciri finansmanına doğru bir geçiş yaşanıyor. Teknolojik çözümler uluslararası ticaretin finansmanında yer almaya başladı.
Türkiye’den hane halkı varlıklarının sadece yüzde 13’ü sermaye piyasası araçlarında. Peki, halkın ilgisi sermaye piyasalarına artacak mı?
GLOBAL DÜNYA TICARETININ YAKLAŞIK yüzde 70-80'i, çeşitli ticaret finansmanı araçları ile güvence altına alınıyor veya finanse ediliyor. Bu nedenle, ticaret finansmanı pazarındaki kapasitenin büyüklüğü, global ticaretin sürdürülebilirliğinde, son derece önemli bir role sahip. Ticaretin finansmanı, geleneksel olarak, bankalar aracılığıyla yapılan ticaret finansmanı işlemlerini içeriyor. Bu kapsamda, akreditif standart bir ürün olarak öne çıkıyor. Ancak, şirketlerarası kredili ticarette, açık hesap ticaretin payının artması, tedarikçi kredisinin güvence altına alınmasında kullanılan, banka dışı diğer risk yönetim araçları ile finansman tekniklerini de gündeme getirmeye başladı.
2008-2009 finansal krizinin etkisiyle tüm dünyada artan şirket iflasları ve ödeme sorunları, bankaları yeni risk almak konusunda temkinli olmaya yöneltti. Bankalarda sermaye
IAS Yazılım yeteGrelnileilğMinüedüirlüişkin yükümlülüklerin artması, kreHdaikmanaÖlizykeatrlaerini arttırdı. Bu ortamda şirketler, ticari faaliyetlerini sürdürebilmek amacıyla, kendi aralarında kredili ticarete yöneldiler. Açık hesap ödeme şekli, tercih edilen bir ödeme yöntemine dönüştü. Bugün itibarıyla, dünya ticaretinin yüzde 70-80’i açık hesapla yürütülüyor. Bu anlamıyla ihracatçı firmaların taşıdığı risk de haliyle artıyor.
TİCARİ RİSKİN MİNİMİZE EDİLMESİ
Minerva Eğitim ve Danışmanlık iş ortağı, Dr. Selda Eke , uluslararası rekabet ortamında, şirketlerin satış faaliyetlerini arttırarak güvenli bir şekilde büyüyebilmelerinin, ticari riskin yönetilmesine bağlı olduğunu söylüyor.
Özellikle açık hesap ticaretin payının artması ile ticari riskin yönetilmesinde farklı finansal ürünlerin kullanılması ile ilgili ihtiyaca işaret eden Eke, bu ticarette riski şu şekilde tanımlıyor: “Açık hesap ihracatta , ihracatçının banka aracılığıyla elde ettiği herhangi bir güvencesi yoktur. İhracatçıya açılan bir akreditif sözkonusu değildir. İhracatçı, malları alıcıya sevk eder, faturasını düzenler ve fatura vadesinde alıcının doğrudan kendisine ödeme yapmasını bekler. Alıcının iflasi halinde veya süresinde fatura bedelinin ödenmemesi durumunda ticari risk gerçekleşmiş olur.”
Eke, ticaret finansmanında yeni bir gelişme alanı olarak, tedarik zinciri finansmanına dikkat çekiyor. Selda Eke; “Tedarik zinciri finansmanında, finansman ve risk azaltım teknikleri bir arada kullanılarak tedarik zincirinde işletme sermayesinin etkin bir şekilde yönetilmesi ve likiditenin sağlanması hedefleniyor. Tedarik zinciri finansmanı, genellikle açık hesap ticaret için kullanılan bir kavram ve ticari alacağın finansmanına yönelik faktoring, reverse faktoring gibi çeşitli finansman alternatiflerini içeriyor.” diyor.
TİCARİ ALACAK SİGORTASI
Eke, ihracatçıların sınır ötesi ticarette karşılaşabileceği ticari ve politik risklerin güvence altına alınmasında kullanılan, “ticari alacak sigortası” olarak da bilinen kredi sigortasının önemine değinerek, kredi sigortasının açık hesap ticaretin garanti altına alınmasında kullanılan bir risk yönetim aracı olduğunun altını çiziyor. Ticari alacak riskinin garanti altına alınması, ticari alacağa dayalı finansman alternatiflerinin de oluşturulmasını sağlıyor. Bu nedenle, ticaret finansmanında önemli bir role sahip.
Açık hesap ihracatın güvence altına alınmasında kullanılan bir diğer ticaret finansmanı enstrümanı ise faktoring. Geleneksel faktöringde, özellikle rücusuz yapılan işlemlerde, alıcının geri ödeme riskini faktoring kuruluşu üstleniyor. Ticari alacağın vadesinden evvel ödemesi yapılarak, ihracatçıya bir finansman imkanı sağlanmış oluyor.
Eke, tedarik zinciri finansmanında, alıcı merkezli çözümlerle, tedarikçilerin fon ihtiyaçlarının karşılanabileceğine işaret ederek, reverse faktöringin özellikle KOBİ statüsündeki tedarikçi firmalar için önemli bir finansman alternatifi oluşturacağını, düşünüyor.
Ticaret finansmanındaki bu gelişmelerle beraber, blockchain gibi teknoloji odaklı çözümler, platformlar ve uygulamalar da öne çıkmaya başladı. Yapay zeka uygulamalarından örneğin “machine learning” artık ticaretin finansmanında, kullanılıyor. Ödeme geçmişleri analiz edilerek, geleceğe dönük ödeme performanslarının ne olacağı tahmin edilebiliyor.
Blockchain en yaygın bilinen bir teknolojik araç olarak ticarette herhangi bir aracıya gerek olmadan, taraflar arasında gerçek zamanlı iş akışının yürütülmesine olanak sağlıyor. Bazı uygulamalarda, “nesnelerin interneti” bir çözüm olarak kullanılıyor.