Global Büyüme
Fortune 500 2019 Araştırması’nda 278’inci sıradan 217’inci sıraya yükselen Norm Holding’in lokomotif şirketi Norm Cıvata, “Türkiye’de en hızlı üretim artışı ve büyümeyi sağlayan” ilk on firma arasında yer alıyor. Alacak sigortası başta olmak üzere doğruda
Norm Holding’in lokomotif şirketi Norm Cıvata, Türkiye’de en hızlı üretim artışı ve büyümeyi sağlayan ilk on firma arasında yer alıyor.
FORTUNE 500 2018 ARAŞTIRMASI’NDA Euler Hermes’in Yılın Alacak Yönetimi Ödülü’nü alan Norm Cıvata, 2018 yılında 1 milyar 201 milyon TL ciro gerçekleştirdi. Kurumsal Risk Yönetim süreçlerinin oluşturulması, güncel tutulması ve değişen risk algısı ve yapısına göre etki çalışmalarının güncellenmesi gibi konulara ağırlık verdiklerini söyleyen Norm Holding CFO’su Bayram Akyüz Fortune’un sorularını cevaplandırdı.
Norm Cıvata hakkında kısa bir bilgi verebilir misiniz?
Norm’un 1973 yılında İzmir Bornova’da küçük bir atölyede başlayan yolculuğu, bugün İzmir ve Manisa/Salihli’de dokuz 9 ayrı üretim tesisi ve beş farklı pazarlama şirketi ile faaliyetlerini sürdüren, alanında dünya markası bir holding olarak devam ediyor. İki binin üzerinde çalışanı ve bünyesindeki sektör lideri şirketleri ile Türkiye’de üretim ve satışta bağlantı elemanları piyasasının lideri durumunda. Norm Holding’in lokomotif şirketi Norm Cıvata, “Türkiye’de en hızlı üretim artışı ve büyümeyi sağlayan” ilk on firma arasında yer alırken, ithalat ve ihracatta sektörünün lideri olup cıvata, somun, imbus, matkap uçlu vida, sunta vidası, gijon, düz ve yaylı rondela, dübel ve inox bağlantı elemanları gibi farklı ürün gruplarının satışını gerçekleştirerek pek çok sektöre hizmet veriyor.
Şirket olarak bu yılı nasıl geçiriyorsunuz? Ekonomideki gelişmeler sizi nasıl etkiliyor?
Türkiye’de bağlantı elemanları sektörünün lider firması olarak 2019 yılını değişim ve dönüşüm yılı olarak tanımlayabiliriz. Şirket içindeki değişikliklerden başlarsak; kurumsallaşma yolunda büyük adımların atıldığı bu sene içerisinde, iş süreçlerimizde daha da olumlu etkiler yaratacak ‘Dijital Dönüşüm Projeleri’ni uygulamaya aldık. Operasyonel anlamda yoğun bir geçiş sürecinden geçiyor olsak da teknolojik ve dijital yeniliklerin büyümemize ve gelişmemize büyük katkılar sağlayacağına inanıyoruz.
Sektöründe ve bağlantı elemanları ihracatında lider olan Norm Cıvata, Türkiye’nin en büyük 500 şirketi arasında yükseliş grafiğine devam ederken bağlantı elemanlarında iç pazarın lokomotif sektörü olan otomotivin Türkiye’nin en önemli sektörlerinin başında gelmesi, iç pazarın da hareketli olmasının temel motivasyonunu sağlıyor.
Norm Holding de sektörün liderlerinden biri olarak,
otomotiv başta olmak üzere birçok sektöre de hizmet veriyor. Her geçen gün artan yatırımlarla beraber ciro hacmi ve üretim kapasitesi de artış göstermeye devam ediyor. 2019 yılı ilk üç aylık dönemde, iç piyasada yaşanan durgunluğu ihracatımızı arttırarak telafi ettik. Geçen yılki başarılı hacmimizi durgun iç piyasa ve ekonomik değişkenlere rağmen bu yıl da arttırmaya devam ediyoruz. Yurt içi satışlarda durgunluk olsa da yurtdışı ihracat artışları sayesinde olumlu bir ivmeye sahip olabiliyoruz. Ekonomik koşullar bizi tabi ki etkiliyor; piyasada kredi faiz oranlarının artması, bayi veya bayi müşterilerinin finansal sıkıntıya düşmesine sebebiyet veriyor. Bunun şirketimize yansıması ise alacak riskinin artması şeklinde ortaya çıkıyor. Nitekim geçmiş yıllara oranla karşılıksız çek sayılarındaki artışlar, tahsilat sürelerindeki uzamalar ve geciken alacaklardaki artışlar bize bunu göstermektedir. Kur seviyelerindeki değişim de müşteriler açısından belirsizlik yarattığı için şirket maliyetlerini etkilemektedir. Kur seviyelerindeki artış ihracatı olumlu etkilerken, yurtiçi piyasasını zorlayan bir etki yaratmaktadır. Bu durum, bizim gibi büyük şirketlerin yönünü ihracata çevirmesini sağlarken, ihracatın artması da kur riskini bertaraf etmek açısından olumlu etki yaratıyor.Son dönemde, Türk Lirası’nın değer kaybının yanında dalgalı bir kur seyri ve yükselen enflasyon başta otomotiv sektörü olmak üzere diğer tüm sektörleri derinden etkilemiş durumda. İç pazarda meydana gelen daralmanın ihracat ile kapatıldığı bir dönemi geride bırakırken ihracatın daha çok ön plana çıktığı bir süreci yaşıyoruz. Yeni yatırımlar anlamında da heyecan verici bir yıl geçiriyoruz. 2018 sonu itibariyle, Michigan’da bir lojistik üs kurarak Amerika pazarına giriş yaptık. ‘Norm Fasteners Co’ adıyla hizmete başlayan şirketimiz sayesinde, Amerika’daki müşterilere daha kolay ulaşmayı ve daha etkili operasyonlar yürütmeyi hedefliyoruz. Amerika’da şimdiden dünyanın önde gelen elektrikli araç ve tarım makinaları üreticilerine hizmet vermeye başlamış durumdayız. 2019 2. çeyrek itibariyle de Polonya’daki satışpazarlama firmamız ‘ST Trading’ faaliyete başladı. Almanya, Fransa, Polonya ve Amerika’daki merkezlerimiz ile birlikte globalleşme yolunda hızla ilerliyoruz. Yalnızca yurtdışında değil yurtiçinde de yatırımlara devam ediyoruz. Son dönemde Salihli’de faaliyete geçen yeni fabrikalarımızla üretim kapasitemizi arttırmayı başardık. Tüm yatırımlarımızı yaparken enerji verimliliğini, kaliteyi ve karlılığı arttırmaya azami özen gösteriyoruz. Önümüzdeki beş yıl içinde hem yurtiçi hem de yurtdışında yatırımlarımızı arttırmaya devam ederek pazar payımızı daha da yukarılara taşımayı hedefliyoruz.
2018 yılını finansal anlamda nasıl kapattınız?
2018 yılında birçok başarıya imza atan Türkiye’de sektörünün birincisi Norm Holding, elde ettiği ulusal ve uluslararası sıralamalar, katıldığı fuarlar ve kendisine layık görülen kalite ve üretim ödülleri ile ihracat odaklı büyümesini sürdürüyor. Son olarak EBSO’nun açıkladığı “Ege’nin En Büyük 100 Firması” arasında 2017 yılında 795 milyon TL olan cirosunu, 2018 yılında 1 milyar 201 milyon TL’ye yükselten Norm Cıvata listede 13. sırada bulunurken, yine geçtiğimiz günlerde açıklanan ‘Fortune 500’ Türkiye’nin en büyük şirketleri sıralamasında da 278’inci sıradan 217. sıraya yükseldi.
Şirketiniz için risk yönetiminin oluşturulması, olgunlaştırılması ve bugünkü haline gelmesi ne kadar sürenizi aldı? Bu süreçte şirket içinde, piyasada, müşteriler vs. ile karşılaştığınız zorluklar ve tepkiler neydi? Uygulama aşamasında aşmanız gereken kritik engellerle karşılaştınız mı?
Esasen zaman zaman sorunlarla karşılaştık ve karşılaşmaya da devam ediyoruz. Sürecin bugünkü seviyesine gelmesi, geçmiş yıllardan bugüne kadar şirketin iyi yönetimi ve sürecin bir olgunlaşma içerisinde yürütülmesi ile sağlanmıştır. Son üç yılda ise hızlı kurumsallaşma çalışmaları ile daha da etkili yönetim sağlanmıştır. Öte yandan, bu noktada çalışanlarımızla beraber üst yönetimin katkılarından ve desteklerinden bahsetmek de gerekli. Onursal Başkanımız Sn. Nedim Uysal önderliğinde bugünlere sağlam adımlarla gelirken Yönetim Kurulu Başkanımız Sn. Fatih Uysal, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcımız ve CEO’muz desteğiyle ele alınan ‘Risk Yönetimi’ süreci diğer tüm süreçlerde olduğu gibi en baştan sahiplenilerek tüm çalışanlara aktarılan bir süreç oldu. Onların destekleri ve çalışanların da eforuyla başarıyı yakalamak çok değerli.
Önümüzdeki iki-üç yıl için şirket olarak hedeflerinizi belirlediniz mi? Kendinizi sektörünüzde nerede görüyorsunuz?
Bağlantı elamanları sektöründe yurt içinde lider bir firma profili çizerken, global arenada mevcut satış ağımızın yanı sıra Polonya, Romanya, Çin ve Amerika’da daha da büyüme hedeflerimiz var. Bu yıl içerisinde Polonya’da; geçen yıl Amerika’da satış şirketlerimiz kurulmuş olup aynı şekilde önümüzdeki dönemde de organik ve inorganik büyüme hedeflerimiz mevcut. Global çapta büyümeye devam etmeyi hedefliyoruz aynı zamanda tüm kıtalarda faaliyet göstermek de hedeflerimiz arasında.
Geçtiğimiz yıl Fortune 500 Türkiye’nin düzenlediği Gala Gecesi’nde Euler Hermes’in Yılın Alacak Yönetimi Ödülü’nü aldınız. Bu ödülün şirketiniz çalışanları ve müşterilerinizde yarattığı etki nedir?
Fortune 500’de Türkiye’nin en büyük dört firması yanında şirketimizin “Alacak Yönetimi Ödülü’ne” layık görülmesi bizler için oldukça gurur verici oldu. Bu ödül, çalışanlarımız tarafından sevinçle karşılanarak iş motivasyonunu arttırıcı etki yaratırken, gerek müşterilerimiz gerek ise tedarikçilerimiz tarafından takdire şayan bulundu. ‘Yılın Alacak Yönetimi Ödülü’ ile ilgili yapılan haberler, tedarikçilerimiz, müşterilerimiz, finansal kurumlar nezdindeki güçlü mali yapımızı taçlandırdı.
Ödül sektörünüzde ve müşterilerinizde alacak sigortasına yönelik farkındalığı artırmış mıdır sizce?
Kesinlikle.
Hali hazırda risk yönetimi stratejiniz dahilinde ticari alacaklarınızı ve piyasa/müşteri riskini yönetmek için kullanmakta olduğunuz farklı risk yönetimi ürünleri ve uygulamalar arasındaki tercihleriniz ve sebeplerini önceliklendirir misiniz?
Bankaların firmalara limit kullanımında zorlandığı piyasa koşullarında, sadece mali yapısı güçlü olan firmalara açık satış limitleri tanımlanırken, yıllardır çalışmış olduğumuz firmalar ve yeni çalıştığımız firmalar için, finansal analiz çalışması yapılarak satış limitlerimiz ve teminat koşullarımız yeniden güncellendi. Bu aşamada, kredi kartı, DBS teminat mektubu, ipotek gibi teminatlar güçlendirilerek risk yönetmeye devam ediyoruz. Öte yandan bizi alacak riskini yönetmede rahatlatan bir başka önemli husus da alacak sigortası uygulamasına geçiş yapmamız oldu.
Risk yönetimi konusunda, mali işlerden finansmana, üretimden satışa, lojistikten satın almaya kadar tüm departmanlardaki takım arkadaşlarımızın ekip ruhuyla ve aynı bilinçle hareket etmesi ve bunun yanında iyi bir üst yönetim koordinasyonu sayesinde süreçlerimizi başarıyla yürütüyoruz. Daha önce bahsetmiş olduğumuz dijital dönüşüm projeleriyle de entegre edilerek yönetimi sağlanan ‘risk yönetimi’ ortak akıl, ortak ruh ve ortak bilinçle altından kalkılması gereken ciddi bir süreç.
Risk yönetimi sisteminizi güncel tutmak konusunda nasıl bir monitoring ve gelişim politikanız var?
Şirket içinde ‘Kurumsal Risk Yönetim sürecinin oluşturulması kadar, bu süreçlerin sürekli güncel tutulması ve değişen risk algısı ve yapısına göre etki çalışmalarının güncellenmesi önem arz ediyor. Risk yönetim sürecinde özellikle bu konuda uzman danışman firmalardan destek alınması ve risk algısının günün ve geleceğin durumuna göre yenilenmesi ile mümkün.
Euler Hermes tarafından verilen Yılın Alacak Yönetimi Ödülü’nü ilk alan firma olarak rakiplerinize, müşterilerinize tavsiyeniz ne olur?
Sağlam temellerle büyüyebilmek için satışların alacak sigortasıyla yapılması, firmalar için hayati önem taşıyor. Finans yönetimi olarak şirketin nakit akışının sağlığı geleceğe güvenle bakabilmek adına önemli. Etkin bir nakit akış yapabilmek dışında gece rahat uyuyabilmek için alacak sigortası yaptırmak etkili risk yönetim metodlarından birisi.