Fortune (Turkey)

PAYCORE, ÖDEME SISTEMINI BÜYÜK IŞLETMENIN ERP’SINE ENTEGRE EDIYOR

-

Akıllı telefonu üç farklı ödeme yöntemini destekleye­n bir POS cihazına dönüştüren yeknesak çözümü geliştirdi­klerini söyleyen Paycore CEO’su Turgut Güney, üzerinde çalıştıkla­rı yeni konunun ödeme sistemini tüketiciye dokunan büyük işletmeler­in ERP sistemin entegre etmek olduğunu belirtiyor.

UÇTAN UCA ÖDEME SISTEMLERI yazılımı yapan Paycore, geleneksel ödeme sistemi yazılımı tarafında kredi kartının kullanılma­sı, üzerindeki sadakat şemaları, bonusu ve ödeme alan üye işyerlerin­de POS’ların kullanılma­sına ve bunların entegrasyo­nuna kadar geniş bir alanı kapsıyor. Daha önceki kariyeri tamamen finans dünyasının içinde geçen Paycore CEO’su Turgut Güney, bu klasik yazılım alanının çok büyük olduğu ve Paycore’un dünya çapında bu işi en iyi yapan şirketler arasında yer aldığı değerlendi­rmesini yapabiliyo­r. Değerlendi­rmenin ikinci kısmı, Güney’in Paycore’da geçen iki buçuk yılının deneyimine dayanıyor.

Geleneksel olarak adlandırıl­an bu alandaki yazılımlar çok eskiden beri var olmakla birlikte zaman içinde gelişirken chip’in eklenmesi, EMV’ye dönüşme ve plastik kartların çipe dönüşmesin­in ardından plastikler­in de ortadan kalkması ile dijital ödeme sistemleri­ne dönüşme gibi uzun ve çarpıcı bir değişim rotasında ilerliyor. Dijital ödeme altyapılar­ı günümüzde geleneksel olan kadar çok konuşulan bir alana dönüşmüş durumda ve Paycore bu alanı da adresliyor. İnovasyonu­n ağır bir regülasyon etkisi altında şekilleneb­ildiği bu alanda başarı oranı, multidisip­liner bilgi ve deneyimin derinliği

ile doğrudan bağlantılı.

Paycore’un İş Bankası, Yapı Kredi, TEB ve Aktifbank gibi farklı büyüklükte ve dinamikler­e sahip finans kuruluşlar­ının kart ödeme altyapılar­ını yaparak kendilerin­e teslim etmiş olması bu derinliğin göstergele­rinden biri. Banka kartı ve ön ödemeli kartlar tarafında da altyapı sağlayan Paycore, Sodexo gibi yüklemeli/ödemeli yemek kartları alanına da hitap ediyor.

Geleneksel kadar dijital ödeme sistemleri­ne de odaklanan Paycore, geleneksel sürdürüleb­ilirlik kaynağı nakit akışı ile heyecan verici dijitalleş­me arasında dengeli duran bir yenilenmey­i sürekli hayata geçirmek zorunda. Paycore’un son yaptığı bir satın alma ile Mastercard Transactio­n Processing Services’i (eski adıyla Provus) bünyesine katması, bu zorunluluğ­a inorganik büyüme ile verilen bir yanıt. Paycore kendi işlem servis (transactio­n processing) şirketi ile bu şirketi birleştire­rek kendi ürettiği yazılımlar­ı finans müşteriler­ine, bankalara ya da bazı ödeme sistemi kuruluşlar­ına “processing hizmeti” olarak kullandırd­ığı, servis olarak yazılıma (SaaS) yakın bir modelle büyümeyi hedefliyor.

Dijitalleş­me etkisiyle ortaya çıkan bir diğer heyecan verici alan ise, cep telefonu ile ödeme yapmayı ve ödeme almayı kapsıyor. Heyecan demişken, ödeme almanın daha heyecan verici olduğunu söylemeye gerek yok. Akıllı telefona indirilen bir uygulama ile telefonun POS cihazı haline getirilmes­ine dayanan bu sistemde,

POS haline gelen akıllı telefon ödemeyi NFC ile alabiliyor. Bu herhangi bir temassız kart olabildiği gibi akıllı cep telefonu da olabiliyor.

“Bu, regülasyon­u yeni olan ve sertifikas­yonları yeni tamamlanan bir alan. Biz bu alanda Samsung ve First Data ile anlaşmalar­ı olan lider bir şirket konumunday­ız. Polonya’da uygulamaya başladığım­ız bu ödeme sistemini dünya çapında hızla yaygınlaşt­ırmayı hedefliyor­uz” diyen

Güney, “Buna Polonya’da başlamamız­ın nedeni, dünyada bazı ülkelerde temassız kullanımın­ın daha yaygın olması. Polonya da bunlardan biri… Özellikle ödeme sistemleri­ni sonradan adapte eden ülkelerde böyle bir durum var: Doğu Avrupa ülkeleri, Gürcistan ve Rusya’da temassız yoğun kullanılıy­or. Bunun yanında Avustralya, Yeni Zelanda ve Kanada’yı sayabiliri­m” şeklinde konuşuyor.

Polonya’da her 100 işlemin 93’ünün temassız yapılması, Paycore’un bu uygulamaya bu ülkede başlamasın­ın nedenini ortaya koyuyor. Temassızın hayatı çok kolaylaştı­rdığına dikkat çeken Güney’in burada akıllı telefon etkisi ile ilgili yorumu ilgi çekici: “Cep telefonlar­ı yaygınlaşı­nca önce hesap makineleri, sonra fotoğraf makineleri yok oldu. Belki artık akıllı telefonlar­ımızı fotoğraf makinesi ya da kamera özellikler­i için değiştiriy­oruz. Şimdi plastik kartlar ve POS cihazları da yok oluyor. POS cihazların­ın yerini akıllı telefonlar alacak. Bu şu anda dünyayı değiştiren bir dalga oluşturuyo­r” diyor Güney.

Bu değişimde temassız penetrasyo­nunun daha düşük olduğu ülkeler biraz daha arkadan geliyor. Çok büyük bir pazar olan ABD, bu ağır kalan ülkelerden biri ve pazarının büyüklüğü nedeniyle en dikkat çekicisi… Alışverişt­e imzayı bırakıp EMV’ye geçen bu pazardaki ödeme sistemleri­nde bir alışverişi­n ardından hızlı check-out’un taşıdığı önem, yeni teknolojil­erin kabul görmesini kolaylaştı­ran bir etken ancak adım atılması için ölçekten kaynaklana­n yüksek dönüşüm maliyetini­n dengelenme­si gerekiyor. Güney, “ABD’de check-out hızı için bütün riskleri alabilirle­r ama dünyanın geri kalanındak­i VisaMaster­card regülasyon­u çok net. Bunun üzerinden ilerleniyo­r; biz de Türkiye’de buna uygun ilerliyoru­z. Temassız Türkiye’de yaygınlaşı­yor. Biz ödeme alma tarafında hem QR kodu hem temassızı destekliyo­ruz” diyor.

Burada kullanılan cihazlarda­n Spoke, cep telefonu ve bir PIN ile ödeme almayı sağlıyor ve özellikle ABD’de çok yaygın olarak kullanılıy­or. Square akıllı telefona takılan bir aparat ile uygulama almayı sağlayabil­iyor ve buradaki yenilikler Bluetooth desteğine ulaşmış durumda. Paycore’un çözümü de NFC’den ibaret değil.

Güney “Cep telefonund­an ödeme alma konusunda üç çeşit yöntem var. Birincisi, bir aparat ile; ikincisi temassız NFC ile; ve üçüncüsü de QR kodu ile. Biz üçünü birleştire­n bir yeknesak ekosistem tasarladık. Şu anda bu ekosistemi dünyada ön plana çıkarıyoru­z. Çok yeni ve çok ses getirdi. Adaptasyon­u çok yeni; Polonya’da başladı ve devam ediyor ama diğer ülkelerde yeni yeni uygulamaya geçecek” diyor.

Entegrasyo­n, ödeme sistemi uygulamala­rını çok daha çarpıcı bir hale getiren anahtar kelime. Güney’in entegrasyo­n hikayeleri son bulmayacak gibi görünüyor. Bir berberin ya da pazarda domates satan birinin POS cihazı almasına gerek kalmadan akıllı telefon ile ödeme alabilmesi gibi hikayeler terazinin bir kefesinde yer alıyor. Diğer kefede ise, daha büyük ölçekli işleri ilgilendir­en çözümler bulunuyor. Güney, “Dünya ölçeğindek­i Domino’s gibi çok büyük zincirleri düşünün. Arkada çok ciddi kurumsal kaynak planlaması (ERP) üretim mekanizmas­ı sistemleri kullanıyor­lar. Bu sistemlere sipariş giriliyor; sonrasında üretim takip ediliyor; teslimata kadar süren bir süreç söz konuş. Bu sistemin tamamında, otomasyona geçilmiş durumda. Sizin kapınıza gelen ve ödeme alacak kişi, bir tablet ya da akıllı telefondan ‘ben bu dağıtımı bitirdim’ diyor ama ödemeyi almak için POS cihazı çıkarıyor. İki tane cihaz… Biz şimdi öyle bir şey yapıyoruz ki, onların kendi uygulaması­na yani ERP’lerinin içine bir API ile entegre olarak tek cihaz üzerinden ‘tamam bitirdim’ diyebilece­ği bir sistem üzerinde çalışıyoru­z. Bu sistem entegrasyo­nu da sağlayarak işlemin bir yerde baştan sona kadar oluşmasını sağlayabil­iyoruz. Bu, büyük zincirler için büyük kolaylık. Bizim altyapı onların ERP sistemleri­nin bir parçası haline geliyor. Üstelik bunu White Label (markasız) olarak

API entegrasyo­nu ile yapıyor” şeklinde konuşuyor.

 ??  ?? Paycore CEO’su
Turgut Güney
Paycore CEO’su Turgut Güney

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye