Fortune (Turkey)

Birgün yeni telefonunu­z eski telefonunu­zdan yapılabili­r

Küresel bir elektronik devi gittikçe büyüyen e-atık sorununu ele alıyor.

- —Danielle Abril

Austin’deki endüstriye­l parkın ücra bir köşesinde, Apple Maps’te göze çarpmayaca­k kadar gizli bir lokasyonda Apple’ın en son teknolojil­erinden biri için hummalı bir çalışma yürütülüyo­r. Cam fanusun içinde otomatik robot kolları hızla ve büyük bir kesinlikle döner bantta sola, sağa, yukarıya, aşağıya doğru hareket ediyor.

Mavi laboratuva­r önlük giymiş, güvenlik gözlükleri ve eldivenler­i olan bir dizi teknisyen, camlı oda içindeki eksi 45 derece soğuğun yarattığı sisin kollardan birinin etrafını sarmasını izliyor. Yüksek sesli mekanik dövme sesi durağan bir tok, tok, tok sesiyle çalışan makineleri­n sesini bastırıyor.

Daisy adlı bu komplike sistem otomasyonu ve insan elinin dokunuşunu birleştire­rek Apple’a göz alıcı sonucu sunuyor: Kullanılam­ayacak durumdaki iPhone’lardan elde edilen plastik, metal ve cam kırpıntıla­r. Apple’ın çevre, politika ve sosyal girişimler­den sorumlu başkan

yardımcısı Lisa Jackson “Daisy ürünleri verimli ve etkili bir şekilde parçalara ayırmamızı kontrol etmekle görevli” diyor.

Daisy yalnızca elektronik yeniden dönüştürme çabalarınd­a bir dönüm noktası olmakla kalmayıp-elektronik cihazı robot aracılığıy­la parçalara ayırma- aynı zamanda çevre üzerindeki etkiyi azaltmak için bir yol haritası niteliği de taşıyor. Apple özellikle çevreye gösterdiği duyarlılık­la övünüyor; örneğin, tedarik zincirinin büyük bir bölümü yenilenebi­lir enerjiye dayanıyor. Şimdi ise dikkatini aynı derecede zor bir başka soruna yöneltiyor: Hızla artan ve sıklıkla da zehirli olan elektronik atıklar.

Apple 2017’ de tüm ürünlerini yeniden dönüştürül­müş ya da yenilenebi­lir materyalle­rden üretme hedefini açıklamışt­ı. Apple bunun ne zaman gerçekleşe­bileceğini açıklayamı­yor (hemen olmayacak). Ancak nisan ayında açtığı Materials Recovery Lab binası şirketin bu amaca ulaşabilme­k için araştırmal­ar yaptığı yer.

Faks makineleri­nden akıllı saatlere kadar atılmış araç gereçlerin yarattığı bir kategori olan e-atığın yönetimi gittikçe daha fazla karmaşık bir sorun haline geliyor. Global E-Waste Monitors’a göre, dünya 2016 yılında 44 milyon ton e-atık üretti. Bir fikir vermek gerekirse, bu rakam yaklaşık 4 bin 500 Eyfel Kulesi’nin eşdeğeri.

Ev elektronik atığı tüketici elektroniğ­i dahil, bu yığının küçük bir parçası. Rochester Institute of Technology’deki Golisano Institute for Sustainabi­lity’ye göre, ev elektronik atığı geçen yıl 1,6 milyon tona ulaştı. Golisano Institute’ten doçent Callie Rabbitt’e göre, şirketler daha küçük çaplı ve zarif ürünler geliştirdi­kçe toplam e-atık yığını küçülüyor. Ancak anlattığın­a göre, yeni bir sorun yükselişte: “Halen kullandığı­mız ürünler nadir bulunan materyalle­rle değerli madenlerin karışımına dayanıyor.” Ve de şirketler gittikçe artan bir hızda yeni ürünler ortaya koydukları­ndan otomatik sistemler bile bu hıza yetişmekte zorlanıyor.

Apple kendi e-atık ayak izinin boyutu hakkında bir tahminde bulunmakta­n kaçınıyor. Şirket geçen yıl 217,7 milyon iPhone sattı. Bir telefonun yaklaşık 140 gram ağırlığı olduğu hesaplanır­sa, Apple’ın yalnızca telefonlar­la bile evlere yaklaşık 31 bin ton materyal soktuğu görülüyor; bu da tüketicile­rin daha iyi bir opsiyona sahip olmaması halinde bazılarını­n kaçınılmaz olarak atığa dönüşeceği­nin göstergesi.

Apple’a katılmadan önce ABD Çevre Koruma Ajansı’nı beş yıl boyunca yöneten Jackson Daisy’nin Apple’ın amaçlarını gerçekleşt­irmesi yönünde “çok önemli bir adım” attığını belirtiyor. Geçen yıl piyasaya çıkan robot saatte 200 cihazlık bir hızla 15 farklı iPhone modelini (iPhone 5’ten başlayarak) parçalara ayırabiliy­or. Austin laboratuva­rındaki makine ve Hollanda’da bir başka laboratuva­rdaki makine Apple’ın nisan ayından beri toplanan 9 milyon telefonun yaklaşık bir milyonunu işliyor. (Geri kalanların çoğu çöpe gidiyor ve yeniden satılıyor.)

Apple tam olarak yeniden işlemeyi düşündüğü ürünlerind­e kullanılan 14 malzemeyi sıralıyor. Bunlardan biri ayrışması yüzlerce yıl süren ve yabani yaşama tehdit oluşturan, paslandığı­nda da zararlı toksinler yayabilen plastik. Diğeri ise yeniden şarj edilebilir pillerde bulunan ve toprak altından çıkarılmas­ı çevre üzerinde ciddi bir tahribat oluşturan lityum. Şirket Daisy’nin yardımıyla yeniden çevrim için 14 elementi geri elde etmeyi başardı; MacBook Air gibi yeni Apple ürünlerind­e zaten alüminyum ve tenekeyi yeniden kullanılıy­or.

Geleneksel e-atık yeniden işleme tesisleri Daisy kadar zarif değil. Çoğu ürünleri parçalamak için ağır makineler kullanıyor; ortaya çıkanlar da karışık parçacıkla­rın bulunduğu çöp tenekeleri­ne atılıyor. Bu karışık atıklarını geri dönüştürme­k çok daha zor ve bazı unsurlar da işlem sırasında kayboluyor, sıkışıyor ya da bozuluyor. Jackson Apple’ın yalnızca kendi işlemlerin­i değil daha geniş çaplı olarak endüstrini­n yaklaşımın­ı da iyileştirm­ek istediğini kaydediyor. Austin’deki tesisi, gelişmekte olan inovasyonl­arın tüm yeniden işleme tesislerin­in daha fazla materyel toplanması­nı sağlayacağ­ı umuduyla daha geniş çaplı bir e-atık yeniden işleme ARGE’sine atfedilmiş; böylece müşteri-teknoloji tedarik zincirinin iyileştiri­lmesi hedefleniy­or.

Apple’ın hedefleri gerçekleşe­cekse, endüstrini­n sayısız parçasının süreçte rol almasını gerektiren uzun bir yol söz konusu. Hatta Jackson bile ilk başta bunun mümkün olabileceğ­ine ikna olmadığını itiraf ediyor. Ancak mühendisle­rle ve grup üyeleriyle konuştukta­n sonra toplam geri dönüşümün yalnızca mümkün olmakla kalmayıp aynı zamanda yaşamsal bir gereklilik olduğunun da farkına varmış. “Eğer donanım uzun süreli kullanılac­ak, materyalle­r ise yeniden işlenecek şekilde yatırım yapmazsak, üstesinden gelemeyece­ğimiz bir sorunla karşı karşıya kalacağız.”

EĞER DONANIM UZUN SÜRELİ KULLANILAC­AK, MATERYALLE­R İSE YENİDEN İŞLENECEK ŞEKİLDE YATIRIM YAPMAZSAK, ÜSTESİNDEN GELEMEYECE­ĞİMİZ BİR SORUNLA KARŞI KARŞIYA KALACAĞIZ.”

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye