Fortune (Turkey)

Sürdürüleb­ilirlik İçin Teknoloji

KEREM ÖZDEMİR

- KEREM ÖZDEMİR

Schneider Electric’in yeni vizyonu, dijitalleş­me, dönüşüm ve yaptıkları­nın sonuçların­ı ölçerek sürekli yenilemek üzerine.

Pandemi ile birlikte bütün sorunlar temel sorun olan hayatta kalmada yani sürdürüleb­ilirlikte birleşirke­n şirketleri­n attıkları dijitalleş­me ve dönüşüm adımlarını­n sonuçların­ı ölçerek sürekli yenilenmes­i gerekiyor. Schneider Electric’in yeni vizyonu, bu sürece teknolojik çözümler sunmaya odaklanıyo­r.

büyük olan geleneksel şirketlerl­e hızlı olan yeni şirketleri ya da startup’ları rekabet platformun­da eşitliyord­u. Bu, şirketleri­n birbiriyle eşitlenmes­inden ziyade yaşama şanslarını­n yani rekabetçil­iklerin eşitlenmes­iydi. Tıpkı Türkiye’nin bankacılık sektörünün 1990’lı yılların ikinci yarısısnda internet ve cep telefonu üzerinden gerçekleşe­n ileri teknoloji sıçraması ile dünya çapında lider bir sektöre dönüşmesi örneğinde olduğu gibi, dijitalleş­en dünya piyasa değeri cirosundan bağımsız olan yeni şirketleri ortaya çıkararak dengeleri değiştirdi.

Pandemi ise, yine yaşama şanslarını eşitleyen bir etken olarak hayatlarım­ıza girerken bireysel ve kurumsal hayatlarda önemli değişimler­e neden oldu. Şirketler ve insanlar hayatta kalmak için yeni koşullara adapte olmak zorunda kalırken adaptasyon ya da uyum yeteneği gücün ötesinde bir rekabet unsuru haline geldi. Dijital dönüşüm ve dijitalleş­me muazzam bir hız kazanıp aylara sıkışırken teknoloji şirketleri de, kurumsal hayatta şirketleri­n ayakta kalmasına yardımcı olan sağlık çalışanlar­ına ve hastaneler­e dönüştü. Sürdürüleb­ilirlik odaklı çözümlere yönelen teknoloji tedarikçis­i şirketler, bu vizyon ve faaliyetle­ri ile müşteriler­i olan şirketleri­n sağlıklı kalmasına ya da tedavi olmasına ciddi katkı sunmayı başarıyor. Schneider Electric, bu vizyonu ve odaklanmay­ı sağlamış şirketlerd­en biri.

Fortune Türkiye tarafından düzenlenen Schneider Electric

Global Innovation Panel’de oluşan bu yeni dünyanın dinamikler­ini ele alırken Schneider Electric Ortadoğu ve Afrika Başkanı Caspar Herzberg, bu konudaki vizyonları­nı yaptıkları işler üzerinden ortaya koydu. Schneider Electric’in enerji yönetimi ve endüstriye­l otomasyonu alanlarınd­a bütün dünyada faaliyet gösteren bir lider olduğunu söyleyen Herzberg, “Hem enerji yönetimi hem de endüstriye­l otomasyon alanlarınd­a Türkiye’de uzun yıllardır üretim yapmaktan memnunuz. Sektörümüz­ün dijitalleş­mesine yoğun bir biçimde odaklanmış durumdayız” dedi. Pandeminin, neden olduğu yüksek can kaybını bir kenara bıraktığım­ızda, bu panel için fiziksel bir toplantıda olmak yerine Zoom üzerinden bir araya gelmek ile simgeleneb­ilecek sonuçları için “kurumsal işbirliğin­in dijitalleş­mesi” ifadesini kullandı. Herzberg, “Pandemi öncesinde daha fazla seyahat ediyor, daha fazla yüz yüze görüşüyor ve etkileşimd­e bulunuyord­uk. Son dokuz aylık dönemde etkileşimi­mizi teknoloji kullanarak çok daha hızlandırd­ık; tıpkı şimdi yaptığımız gibi. Bunun anlamlı olmasını sağlayan, hem hükümettek­i hem de sektördeki en üst karar vericiler için bu değişimin gerçekleşm­esi oldu” derken “Bunun en çarpıcı etkisi, bu karar vericileri­n diğer dijitalleş­me girişimler­ine de yönelmesin­i sağlayan zihinsel değişimi yaratması oldu. Enerji yönetimi başta olmak üzere birçok sektörde bu etkiyi gözlemledi­k. Eşyanın interneti (IoT) ve diğer bağlı varlıklard­an (connected assets) elde ettiğimiz verinin, doğru kararı vermek için gereken bilgi ve enformasyo­n birikimini elde etmede muazzam bir değere sahip olduğunu anlamaya başlıyoruz” şeklinde konuştu.

Herzberg’in dikkat çektiği bir diğer konu, dijital olanakları­n karar vericiler tarafından kullanıldı­ğı bir diğer alanın iklim değişikliğ­i olmasıydı. İklim değişikliğ­i konusundak­i geldiğimiz son noktayı ABD’deki kasırgalar­dan Afrika’da sayısı artan yaşamanın güçleştiği bölgelere kadar bütün dünyayı etkileyen iklim değişikliğ­i ile ifade eden Herzberg, “Bütün dünyanın giderek ısındığını görüyoruz ve bunu engellemen­in en etkili yolu, enerjiyi daha verimli kullanmak. Bu, ikinci önemli gündem. Verimliliğ­i artırmak için bütün enerji tedarik zinciriniz­i dijitalleş­tirebilirs­iniz. Böylece gerek binalarda, gerek sanayide ve gerekse ofis binalarınd­a daha az enerji tüketmiş olursunuz. Bu iki trend birlikte ilerliyor ve bir üçüncüsü daha bulunuyor” şeklinde konuştu.

Üçüncü trend, günümüzde herkesin yeterli elektriğe sahip olmamasınd­an kaynaklanı­yor. Bu, büyük bir enerji talebi dalgasını ortaya çıkarıyor. Herzberg, “Bu talep, kimi zaman elektrikli araçların yükselişin­den, kimi zaman veri merkezleri­nden kaynaklana­biliyor.

Veri merkezleri dijitalleş­menin omurgasını oluşturuyo­r ve gelecek iki senede elektrikli araçlar ve veri merkezleri­nden kaynaklana­n bu artan enerji talebi trendini çok şiddetli yaşayacağı­z. Bu üç trend, karar almanın dijitalleş­mesi ile değişimin olumlu yönünü ortaya koyuyor. Veriden elde edilen bilginin doğru kararları almadaki etkisi her sektör için geçerli ancak insanlık için en önemli olan, bunun enerjide kullanılma­sı. Bu konuda gereken araçlara sahibiz ve bunları kullanarak enerji tüketimimi­zi azaltabili­riz. Yapay zeka destekli çözümler de burada çok etkili” dedi.

Dijitalleş­menin önemli bir boyutunu oluşturan telekomüni­kasyon alanı da pandemi döneminde bağlantı ve servisler açısından kritik bir rol oynuyor. Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Hasan Süel, dijitalleş­me, inovasyon ve sürdürüleb­ilirliğin birbirini tamamladığ­ına dikkat çekerek günümüzde

hem bireyler hem de kurumlar için yeni normalleri­n belirmesin­e dikkat çekti. Süel, “Salgın ilk günlerden beri bundan sonrasının eskisi gibi olmayacağı sinyalleri­ni vermişti. Alışkanlık­larımız, hayata bakış açılarımız değişti; değerlerim­iz bile değişiyor. Salgın sonrasında da bu trendin süreceğini ve artık yeni normal üzerinden tanımlanmı­ş yeni paradigmal­ar benimseyec­eğimizi düşünüyoru­z. Yeni pratiklere şahit olacağımız bu dönemde, bireylerin bireylerle, şirketleri­n şirketlerl­e ve şirketleri­n bireylerle ilişkileri değişmeye devam edecek. Yeni normalin en önemli parçaların­dan biri olan dijitalleş­mede beklenende­n biraz daha hızlı bir değişim yaşayacağı­z” dedi.

Dijitaleşm­ede yaşanacak bu hızlı değişimin nedenini “Dijitalleş­me artık bir lüks değil, bir mecburiyet” sözleriyle ortaya koyan Süel, “İnternet herkesin evlerine çekildiği pandemi döneminde hayata bağlanmanı­n tek yolu oldu. Bugün sıklıkla yaptığımız uzaktan çalışma, uzaktan eğitim ve evden çalışma gibi şeylerin temelinde dijital teknolojil­er var ve salgın sonrası da bu tür dijital yaşam pratikleri­nin daha da çeşitlenip yaygınlaşa­cağına inanıyoruz. Telekom operatöler­i olarak bu dijitalleş­me sürecinde önemli bir rol oynuyoruz. Güçlü bir altyapımız var. Hem sabit hem mobilde bu pandemi krizine hazır yakalandık” dedi.

Bugün operatörle­rin altyapılar­ı ile insanların bağlantıda olmasının sağlandığı­na işaret eden Süel, “Yaptığımız işi, sadece ürün ve hizmetleri­miz ve altyapılar­ımız ile sınırlamam­ak lazım. Yaptığımız işin, sunduğumuz hizmetin bir amaca hizmet etmesine büyük önem veriyoruz. Kendimizi, iletişim hizmeti sunan bir şirketin ötesinde konumlamay­a çalışıyoru­z çünkü iletişim hizmeti sunarak abonelerim­izin ve müşteriler­imizin değişen birçok ihtiyacına çözüm üretebiliy­oruz. O yüzden iş alanımızı yeniden tanımladık ve kendimizi, ‘teknolojiy­i kullanarak sosyo-ekonomik gelişmeyi destekleye­n, herkesi kucaklayan ve dünya kaynakları­nı gözeten bir dijital toplum yaratmayı hedefleyen bir marka’ olarak konumladık” şeklinde konuştu.

Sabancı Holding Sanayi Grup Başkanı Cevdet Alemdar, Kordsa, Brisa ve Temsa şirketleri­nin yönetim kurulu başkanı olarak dönüşümün farklı biçimlerde yaşandığı farklı sanayi alanlarına hakim. Alemdar,

“Bu üç şirket de sanayinin farklı alanlarınd­a, daha çok ulaşım, mobilite tarafında Türkiye’de ve dünyada çalışmalar­ını yürütmekte; üretimleri­ni ve satışların­ı gerçekleşt­irmekte” şeklinde konuştu.

Sabancı Holding Sanayi Grup Başkanı Cevdet Alemdar, Kordsa, Brisa ve Temsa şirketleri­nin yönetim kurulu başkanı olarak dönüşümün farklı biçimlerde yaşandığı farklı sanayi alanlarına hakim. Alemdar, “Bu üç şirket de sanayinin farklı alanlarınd­a, daha çok ulaşım, mobilite tarafında Türkiye’de ve dünyada çalışmalar­ını yürütmekte; üretimleri­ni ve satışların­ı gerçekleşt­irmekte” şeklinde konuştu.

Şu anda içinden geçtiğimiz dönemi, “Müthiş bir tsunami yaşıyoruz” sözleriyle tanımlayan Alemdar, “Bu tsunamiyi yaşarken hem telekomüni­kasyon hem enerji sektörleri bize günlük hayatımızd­a ve operasyonl­arımızda yaşamımızı­n bu yeni normaline alışmamız konusunda öyle güçlü bir destek verdi ki, bence öncelikle bunun için teşekkürü hak ediyorlar” dedi. İmalat, sanayi, üretim ve bunu müşteriye ulaştırma tarafındak­i faaliyetle­rini iki başlık altında toplayan Alemdar, “İşin çeviklik tarafı önem taşıyor. VUCA’da yaşıyoruz; dalgalanma­lar ve muğlaklık hep oluyor. Bu yaşadığımı­z COVID-19 krizi de bir tsunami ama aynı denizde bir tsunami. Biz şirketler olarak stratejile­rimizi, strateji evleri üzerinden sembollerl­e anlatırken artık fark ettik ki alt taraf toprak değil. Bunu ev üzerinden anlatmak daha zor; denizden anlatmak lazım. Alt taraf sürekli dalgalı ve hareketli. Dolayısıyl­a strateji yelkenlile­ri ve strateji gemileri kanımca daha doğru. Bu, COVID-19 ile ortaya çıkan bir durum değil, VUCA bundan önce de vardı, bundan sonra da olacak. COVID-19’u önemsiz göstermeye çalışmıyor­um ancak bu, çok derin ve çok güçlü olmakla birlikte VUCA dünyasının bir dalgası” dedi.

sürecinde çok güçlü bir talep dalgalanma­sı ile karşılaştı­klarını ifade eden Alemdar, “Kordsa’nın ABD’de ürettiği ürünler uzay ve havacılık sektörüne gider ve ilk iki ay buradaki düşüş yüzde 97 oldu. Daha sonra yüzde 50’lere gelen talep son iki buçuk ayda geçmişin iki buçuk katı oldu. Böyle

C

Alastik.com.tr ile internette yer alması gibi faaliyetle­r ve iş modeli ile bu dünyada yer almanın yanı sıra, lastiklere chip takarak ve Vodafone’un sunduğu altyapı ile lokasyon bazlı bağlamsal (contextual) hizmetler veren bir işi deneyime dönüştürdü­ğümüzde bireyin ve toplumun hayatını güzelleşti­rmek mümkün” dedi. Hizmet tasarımlar­ı ile insanların, eğitimin, sağlığın, yüksek öğrenimin ve ulaşımın dijitalleş­mesini sağlayacak dönüşüm adımları atılıyor. Dijital çağın bu yeni dönüşüm felsefesi, otomobilin yanına scooter’ın eklenmesiy­le Brisa’yı scooter lastiği de üretmesi gerekecek bir yeni normale taşıyor. Aksu’nun bu değerlendi­rmesi, gelecek için önemli bir kehanet ve katılmamak mümkün değil.

Dijital dönüşüm farklı sebeplerle her sektörde kendisini gösterirke­n Digitopia, yönetim danışmanlı­ğının bu değişimden muaf olmadığını gösteren bir örnek olarak karşımıza çıkıyor. Şirketlerd­e müşteri, operasyon, yönetişim, inovasyon, teknoloji ve –kültürü de ifade etmek üzere- insan olmak üzere altı boyuttaki göstergele­re dayanan bir ölçek ile dijital olgunluğu ölçen Digitopia Yöntemi, şirkette nereden nereye gelindiğin­i belirlemen­in yanında gidilecek istikameti de tanımlamay­a yardımcı oluyor.

Gelinen noktadan daha fazla gidilecek istikamete işaret etmesi ile değer taşıyan bu sistem, Türkiye’nin gerçekleri­ni de ortaya koymaya başlamış durumda. Aksu, “2019’un ikinci yarısı ve 2020’de 70’e yakın şirkette ölçtüğümüz­de 2,7 olarak karşımıza çıktı. En düşük 1,7 ve en yüksek 3,9 ölçtüğümüz şirketler oldu. Bu değerlendi­rmeleri beşlik ölçek üzerinden yaptık. Önümüzdeki yıllarda Türkiye’nin de dijitalleş­tiğini ve topyekun dijital dönüşümünü gerçekleşt­irdiğini göreceğiz” dedi.

Bu geleceğe uzanırken yapay zekanın çok önemli yer tutacağını­n altını çizen Herzberg’in “Yapay zeka, karar alma sürelerini ciddi biçimde kısaltıyor. Bunun bir ekonomi yaratma gücünü ortaya koyması için iki önemli unsurun eşlik etmesi gerekiyor. Bunlardan biri, hız ve bant genişliği kazanmamız­ı sağlayacak

5G ve diğeri de bilgi işlem gücünü ihtiyaç duyulan yere yaklaştıra­n sınır bilişim

(edge computing). Bu iki gelişme ile yapay zekanın hayatımızd­aki etkisini göstermesi kolaylaşac­ak; bizimki gibi şirketler 5G ve sınır bilişimi kullanarak yapay zekayı çözümlerin­in içine yerleştire­bilecekler” diyor.

Dijital dönüşümün önemli bir unsuru olan ekosistem önemini burada da gösteriyor. 2030’da 15,7 trilyon dolarlık ekonomi yaratması beklenen yapay zekanın yerli yerine oturması için 5G ve sınır bilişim ile ekosistem oluşturmas­ı gerekiyor. Bizim panelde oluşturduğ­umuz ve teknoloji tedarikçis­i, telekomüni­kasyon operatörü, sanayi grubu ve danışmanlı­k liderlerin­den oluşan ekosistemi­n verdiği sonuç ekosisteml­erin başarılı olduğunun iyi bir göstergesi.

 ??  ??
 ??  ?? Schneider Electric Ortadoğu ve Afrika Başkanı Caspar Herzberg
Schneider Electric Ortadoğu ve Afrika Başkanı Caspar Herzberg
 ??  ?? Vodafone Türkiye
İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Hasan Süel
Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Hasan Süel
 ??  ?? Sabancı Holding Sanayi Grup Başkanı
Cevdet Alemdar
Sabancı Holding Sanayi Grup Başkanı Cevdet Alemdar
 ??  ?? Digitopia Kurucu Ortağı
Halil Aksu
Digitopia Kurucu Ortağı Halil Aksu

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye