Z KUŞAĞININ KRIPTO PARA BORSASI
Thodex Kurucusu ve CEO’su Faruk Fatih Özer faaliyetlerimizi hem Türkiye’de hem globalde birkaç ülkede daha devam ettiriyoruz. Ama son üç dört yıldır yoğun bir gelişme gösteren kripto para piyasasını adresleyen Thodex sürekli gelişme ve yenilikler gösterme halinde. Bu yüzden bu iş vaktimizin çoğunu dolduracak kapasiteye geldi” diyor.
27 yaşındaki Özer’in Thodex’ten önce de sahibi olduğu yazılım şirketi hem Türkiye hem de yurtdışında hem fabrikasyon yazılımlar hem de telekomünikasyon şirketleri ile iş ortaklığı içinde uygulamalar geliştirme işleri yapıyor. Özer, “Şahsi olarak da 2014-2015’ten beri bir Bitcoin yatırımcısıyım. Arkadaş çevremizde kendi halimizde alıp satarken ‘biz neden bir alım satım platformu yapmıyoruz’ dedik ve bu şekilde karar verdik” diyor.
2017’nin başında geliştirmelerine başlanan Thodex, Ekim 2017’de de hizmet vermeye başlıyor. “Bir iş kurmayı planladığınız zaman hem güçlü hem zayıf yanlarınızı anlayabilmeniz lazım ki ona göre adım atabilin. Bence daha sağlıklı adım atılmasının temelinde bu yatıyor. Ben kendim de yatırım yaptığım zaman global platformlarda alıp satıyordum ve global platformlar dediğiniz zaman aslında bütün dünyadan insanları kabul eden ve bütün dünyadan insanların müşterisi olabileceği bir platform. Bizim kuruluş anımızdan itibaren hedefimiz, global bir oyuncu olmaktı” diyor ve ekliyor “Önceki işlerimizde de biz böyle hareket ettik. E-ticaret yaparken de yurtdışına birşeyler ihraç ettik. Yazılımı yaparken de sadece Türkiye’de kalmadık; hatta Myanmar’a kadar
yazılım ticaretimiz oldu. Bu vizyonu bu işe de yansıtma niyetindeyiz.”
Özer, işin farklı bir boyutunu da ortaya koyarak yurtdışında iş yapmanın dengesinin diğer boyutuna işaret ediyor: “Ama tabii biz bu ülkede güçlüyüz. Bu ülkede doğduk ve büyüdük. Bu ülkenin dinamiklerini dışarıya göre daha fazla bildiğimiz için Türkiye’de başlayalım, dedik. Bu şekilde adımımızı atmaya karar verdik.”
İlk olarak CoinX adıyla ortaya çıkan şirketin hikayesini “Daha CoinX’i oturtmaya başladığımız andan itibaren ekibimiz ABD’de hem şirketleşme hem lisans faaliyetlerini başlattı. Şu an Thodex’te de yapmaya çalıştığımız şey bu. Hem uzun vadede şirketin bu büyüme hızını koruyabilmek hem de yakaladığı ivmeyi bozmamak adına birçok farklı coğrafyadan gelir elde edebiliyor olmanız lazım ki hizmet verdiğiniz bir coğrafyada sizin kontrolünüzde olmayan problemler yaşandığı takdirde şirketinizin işlerinizin bir kısmı sekteye uğrasa da büyük bir kısmı devam ediyor olsun. Farklı coğrafyalardan para kazanabilmek, riski minimize edebilmek açısından önemli bir unsur” sözleriyle anlatıyor. Bu kuruluş felsefesi global düzeyde bir operasyon oluşturmak için sağlam bir zemin sağlıyor. “Globalde büyük bir oyuncu olmak” ise daha fazlasını yapmayı gerektiriyor. Thodex şu anda bu yönde önemli bir adım olarak işbirlikleri geliştirme adımlarını atıyor. Geliştirmekte olan işbirlikleri, kullanıcı sayısını artırmayı ve kullanıcı deneyimini geliştirmeyi hedefliyor. Türkiye’de de ciddi kampanyaları olan ve pazarlamada aktif olan Thodex’in asıl hedefinin globalde büyüme olması, ilgi çekici bir model ve belki de eski tanımlamayla ulusal/uluslararası; yeni tanımlamayla yerel/ global tartışmasında örnek alınması gereken bir tavır oluşturuyor. Bunun ortaya çıkardığı model de aynı derecede ilgi çekici. Özer, “Bizim şirketimizde, dünyada çok kullanılan ama Türkiye’de pek yaygın olmayan ‘affiliate’ modelini kullanıyoruz. Gelir ortaklığı bu aslında; biz daha çok buna yönelmiş durumdayız. Buradan hem bize yeni kullanıcı sağlayan; bizim gelir elde edebileceğimiz kullanıcı sağlayan insanlar bizim gelir modelimiz sayesinde, ömür boyu biz o kullanıcıdan ne kazanırsak bizim aslında ortağımız oluyor. Yurtdışında oldukça benimsenmiş olan bu model üzerinde duruyoruz. Aslında bu neredeyse kendi toplulukları olan ve kendi içinde çok yoğun kullanılan bir model” şeklinde konuşuyor.
Bu iş modelini uygulamalarının yankı uyandırdığını söyleyen Özer, “Bu modelde biraz esnek de olabiliyoruz. ‘Tamam hadi sen kullanıcı getir. Senin getirdiğin kullanıcılardan üç ay komisyon almayalım’ gibi farklı modellemelerle bunu daha çarpıcı hale getirebiliyoruz. Sonuçta biz bir platformuz ve önemli olan, bu platformu kullanıcıya en kolay şekilde, en geniş hizmet zenginliği ile sunabilmek. Bizim derdimiz de bu. Bu yeni hizmetlerin arasında yeni kripto paralar eklemek, bunları listelemek,alımsatımdaki işlemleri kolaylaştırmak veya kullanıcıların –bizim en çok istediğimiz şey- billinçli yatırım yapması. Bu, bizim kullanıcılarımız kadar dünyadaki bütün kullanıcılar için de dileğimiz. Çünkü bilinçsizce yapılan yatırımlarla günün sonunda müşteri kaybeden yine biz olacağız” diyor.
Bunun finansal bakış açısı olduğunu söyleyen Özer, bir de insani bakış açısı olduğunu ekliyor: “Ben kimsenin kaybıyla mutlu olacak bir karaktere sahip değilim. Bu beni üzer. Bu yüzden insanlara olabildiğince, alım-satım nasıl yapılır, yatırımı aslında nasıl yapmak lazım. Sadece kulaktan dolma ‘eniştem bitcoin almış, çok para kazanmış’, ‘şu adam söylüyor, şuradan arsa alırsak çok zengin olacağız; önünden deniz geçecekmiş’ gibi mentaliteyle kripto para piyasasına girmemek lazım. Biz bunu insanlara anlatmaya çalışıyoruz. Hatta şimdi bununla ilgili eğitim setleri düzenledik” diyor.