Borsada Büyüklere Dönüş
Borsada kasım ayı ile birlikte büyük hisselere yönelim arttı. Yılbaşından bu yana küçük hisselerde yoğunlaşan alımlar büyük hisselere döndü.
KASIM, piyasalar açısından oynaklığın zirve yaptığı bir ay oldu. 8,58 TL’ye kadar çıkan dolar, ekonomi yönetimindeki değişim, faiz artışı ve reform söylemleriyle birlikte 7,50 TL’ye kadar geriledi. Kur 2020 yılının ocak ayından bu yana yükselen bir kanalda hareket ediyor ve şimdilerde destek seviyesinden yukarı tepki verdi. Teknik olarak desteğinin üzerinde tutunması yükselişin devamı anlamına geliyor. Olası bir düşüşten bahsedebilmek için 7,50 seviyesinin aşağı kırılması gerek. İşte o zaman 7,25 ve 6,70 TL seviyeleri test edilebilecek.
Ekonomik verilerse kısa vadede dolar/ TL’nin çıkış trendinin destek seviyelerinden aşağı kaysa da kalıcı olmayacağını ve yeniden yönünü yukarı çevireceğini söylüyor. Bunun ana nedeni döviz girişinin sınırlı olması. Turizm gelirleri pandemi nedeniyle dip seviyelerde. Aynı nedenle ihracatta da daralma sürüyor. Öte yandan kamunun ve özel sektörün döviz açıkları var. Merkez Bankasının döviz rezervleri son 10 yılın dip seviyelerinde. Döviz mevduatı toplam mevduatın yüzde 53’ü ve yurt içi yerleşiklerin alımlarında henüz durulma gözlenmiyor. Böyle bir ortam kurdaki geri çekilmelerin alım fırsatı olarak değerlendirilme olasılığını güçlendiriyor. Söz konusu olasılığı gündemden düşürecek en önemli gelişme ise dışardan gelecek döviz girişi olacaktır.
Kurumların değerlendirmeleriyse temkinli bir yaklaşımın olduğunu gösteriyor. Genel yaklaşım ekonomi yönetimindeki değişimin ve faiz artış kararının olumlu olduğu yönünde.
Bununla birlikte zamana ihtiyaç olduğu da kabul edilen bir gerçeklik. Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Fitch de Türkiye’nin para politikası kredibilitesinin
Dolar kuru ekonomideki değişim rüzgârıyla 8,58 TL’den 7,50’lere çekildi. Ancak sonrasında yeniden hareketlendi. Dolara ihtiyaç düşüşü sınırlandırıyor. Zeynep Aktaş
yeniden oluşmasının zaman alacağını söyleyenlerden.
Mali sektördeki hızlı kur dalgalanmaları ister istemez reel sektörü olumsuz etkiliyor. Döviz kurlarındaki hareketin öngörülebilir olması ticaretin de riskini minimize edecek ve ülkeye döviz girişinin sağlanmasında önemli bir unsur olacaktır. Kurda kalıcı geri çekilmeyi sağlayacak ana faktör yabancı para girişidir. Faiz kararı sonrası kısa vadede hisse senedi ve tahvilde yabancı girişi başladı. Bu giriş bir trend halini alabildiği noktada dolarda 7,50’nin altındaki seviyeler gündeme gelecektir. Kurda bir yıllık destek seviyesi oldukça kritik. Daha önce her defasında bu destek seviyesi çalıştı. Bu nedenle alıcıların bu seviyelerde yeniden harekete geçmesi yüksek olasılık. Kurun daha alt seviyelere gelmesi talebin düşük kalmasından geçiyor. Burada da ekonomi yönetiminin atacağı adımlar önemli olacak. TCMB’nin 19 Kasım faiz kararı ilk adımdı. Sonrasında atılacak adımlar kurun da yükselen rotasında kalıp kalmayacağını belirleyecek. Yıl sonu kapanışları yapılacağı için aralık ayında kur üzerinde baskı şüphesiz gündeme gelecek. Ancak dolara olan ihtiyaç düşüşü sınırlı tutacaktır.