Kreatif Şehir Gaziantep
Gaziantep, UNESCO tarafından gastronoi dalında ‘Kreatif Şehirler Ağı’na dahil edildi. Şehir artık turizm ve lezzet duraklarından biri.
Türkiye’nin dokuzuncu, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin ise en büyük kentlerinden olan Gaziantep; nüfusu, ekonomik potansiyeli, kültürel zenginlikleri, tarihi dokusu ve bunlarla birleşen büyükşehir statüsüyle kendini diğer birçok kentten ayıran metropol bir kent. UNESCO tarafından gastronomi dalında ‘Kreatif Şehirler Ağı’na dahil edilen Gaziantep, artık bu yönüyle turizm ve lezzet duraklarından biri.
ANADOLU’NUN ilk yerleşim merkezlerinden biri olan Mezopotamya ile Akdeniz
Bölgesi’nin kesişme noktasında yer alan kent, birçok medeniyete ev sahipliği yapmış ve tarihin her döneminde önemini korumuş. Farklı uygarlıkların, kültürlerin ve dinlerin bir araya gelerek birbirleri içinde sentezlendiği gizemli bir tarihe sahip olan Gaziantep tarihi İpek Yolu’nun buradan geçmiş olmasından dolayı uygarlıkların uğrak yeri olmuş, tarihin her döneminde kültür ve ticaret merkezi olma özelliğine sahip. Antep, Bizans kaynaklarında en erken 12.yy’da öne çıkıyor. Haçlı Seferleri sırasında ise Antep’ten “Hantap” olarak bahsediliyor.
Yavuz Sultan Selim’in Mercidabık ve Ridaniye zaferlerinden sonra 1516’te Antep, Osmanlı yönetimi altına girdi. Kurtuluş yıllarında, 10 ay 9 gün boyunca savaştı. Antep, 8 Şubat 1921’de “Gazi” unvanını aldı. 25 Aralık 1921 yılında, düşman işgalinden kurtulan Gaziantep Cumhuriyet’in ilanıyla birlikte hızla gelişti. Bugün tarihi, kültürel değerleri, birbirinden lezzetli
Antep yemeklerini barındıran mutfağı, organize sanayi bölgeleri, şehirlerarası ve uluslararası bağlantı yolları ile bölgenin en önemli kentlerinden biri olan Gaziantep, her yıl binlerce turist ağırlıyor.
Sanayisi, bölgesel kapasitesi, istihdam gücü, ihracat potansiyeli açısından Gaziantep, bölgede üreten ve aralıksız gelişen kent olarak bir adım öne çıkıyor. Kalifiye eleman yapısı, geçmişten gelen tecrübe birikimi ile bulunduğu bölgenin en dinamik sanayi gücüne sahiptir. Genel yapı olarak, küçük imalathane ve atölyelerin yanı sıra, büyük tesislerinde gerek sayıca gerek kapasite ve istihdam açısından fazla olduğu dikkati çekmektedir. İl sanayisi birçok sektörde Türkiye’de en önemli üretim merkezi konumunda olup, bu durumunu düzenlediği Uluslararası fuarlar ile destekleyerek sanayisini ve üretim gücünü daha üst seviyelere çıkartmaktadır. İmalat, tekstil, gıda, metal ve makine, kimya, plastik, kağıt gibi bir çok alanda üretimler yapmakta bu sektörlerin lokomotifi oldu. Gaziantep dünyada adı bir ürün ile anılan ender kentlerden biri. Gaziantep deyince akla ilk gelen, şöhreti ülke sınırlarını aşan Antep fıstığı. İnsan vücudunun temel gıda gereksinimlerini karşılayabilen bileşenleri içermesinin yanı sıra vücut fizyolojisi ve metebolik fonksiyonları üzerinde pozitif etkileri olan Antepfıstığı “fonksiyonel gıda” olarak kabul edilmektedir. Çerez olarak tüketiminin yanı sıra, şekerleme ve gıda sanayinde kullanılan Antepfıstığı, enerji kaynağıdır ve besin değeri açısından oldukça değerli. Bölgede yaşayan farklı medeniyetlerin birikimleriyle yüzlerce yılda oluşan zengin kültürü, Gaziantep’i özel bir şehir yapan en
GASTROKENT: GAZİANTEP
önemli unsurlardandır. Nitekim Gaziantep’in günümüzde ticaret ve sanayide, turizmde, sporda, sanatta öncü şehirler arasına girmesinde tarihi birikimleriyle oluşan zengin kültürünün önemli rolü var.
Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’in girişimleri ile UNESCO tarafından gastronomi dalında ‘Kreatif Şehirler Ağı’na dahil edilen Gaziantep, bir lezzetler kenti olarak anılıyor. Gaziantep, Demir Çağı’ndan beri kültürel kimliğinin merkezinde yer alan uzun gastronomik tarihiyle tanınıyor. Günümüzde gastronomi, yerel ekonominin ana itici gücü olmaya devam ediyor. 2 milyona yakın nüfuslu bir şehirde, aktif nüfusun yüzde 60’ı sektör tarafından istihdam ediliyor. Gaziantep’te gastronomi aynı zamanda şenlik, kültürlerarası diyalog ve sosyal uyum ile de eş anlamlı. Beyran çorbası, baklavası, küşlemesi, menengiç kahvesi, katmeri, Ali Naziği, fıstığı gibi sayısız tadının her biri markalaşmış olan bu kent, insanların mutfaklarına da uzaktan dokunuşlarda bulunuyor. Baklava bugün her tadanın aklına ilk olarak Gaziantep’i, getiriyorsa bunun çok haklı bir sebebi var. Gaziantep’in en dayanılmaz tatlarından olan baklava, tüketimi sadece kentte olmayan, il dışına da tonlarca üretilerek gönderilen eşsiz bir lezzet. Fıstık, yufka ve yağın muhteşem birleşimi bu eşsiz tadın Antep topraklarından beslenen ham maddelerinden alıyor.
Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, iklim değişikliği eylem planı, çevre koruma planı ve eko-parkın oluşturulması dahil olmak üzere birçok çevresel ve ekolojik program aracılığıyla kentsel yaşam kalitesini iyileştirme ve sürdürülebilir kalkınmayı destekleme konusunda kentin coğrafik ve demografik yapısı ile güçlü bir bağlılık gösteriyor. Gaziantep, 20 Haziran 1987’de çıkan kanunla büyükşehir oldu. Belediyenin hizmet sınırları ile tanımlanan büyükşehir ifadesi şehrin sınırları
dışına kadar yaydığı kültürü ve tarihi ile de birebir uyuşuyor. Gaziantep Kalesi, Bakırcılar Çarşısı, Zeugma Mozaik Müzesi, tarihi evleri ve sokakları ile bir gezgin için pek çok görülecek yer vadeden Gaziantep, Fırat Nehri gibi doğal güzellikleri ile de ziyaretçilerine ev sahipliği yapıyor.
KEŞİF ROTASI
Gaziantep’in Keşif rotasında yemenicilik, bakırcılık, sedef kakmacılığı ve kutnu kumaş dokumacılığı gibi yöreye özgü el zanaatları da yaşatılıyor. Geçmişten günümüze ticaretin oluk oluk aktığı bir merkez konumundaki şehir, dev bir açık hava pazarını andırıyor. Tarihi hanlar peş peşe sıralanırken, çarşılar da iç içe geçiyor. Baharat çuvalları, kurutulmuş sebzeler, şifalı otlar, kuruyemişler, rengarenk kumaşlar ve işlenmiş yöresel gereçler bugün halen ilk günkü dokusu ile korunuyor. Gaziantep’i gezenlerin uğrak yerlerinden olan Gaziantep kalesi, kent turunun en vazgeçilmez duraklarından biridir. Kale, Orta Çağ fatihlerinin mücadelelerine yakından tanıklık etmiş. Çevresinde geçmişin dokusunu koruyan tarihi Antep evleri, yöresel mimariyi yansıtan mescit ve hanlarıyla kale bölgesi adeta bir açık hava kent müzesi. Etrafına serpilen irili ufaklı yüzlerce yıllık tarihi mekanlar Gaziantep büyükşehir Belediyesi’nin dokuya uygun restorasyon çalışmaları ile bugüne sağlam adımlarla gelmiş.
Fırat Nehri, batı girişi ise Merzimen Çayı üzerinde yer alıyor. Görenleri hayran bırakan ihtişamlı yapısı ve doğal güzellikle birleşen cazibesi Rumkale’yi ziyaret edenlerin anılarında silinmez izler bırakıyor. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nin çalışmaları ile Gaziantep, tarihi yüzüne modern kent yapısını ekleyen ve tarihini korumanın yanı sıra, yeni mimarisi ile de gelecekte bugün anıldığı kadar kadim bir kent olarak anılmaya devam edecek. Kent halkı, yaşayanlarının huzur bulduğu, geçmişi ile gurur duyduğu kadar geleceği ile de parlayan bir kentin ev sahibi olmaktan mutlu. Tüm bu dinamikleri besleyen projeleri, yeni millet bahçeleri, kesintiye uğramayan yolları, tarihe tanıklık eden müzeleri, adeta açık bir müze gibi korunan geleneksel mimarisi, sokakları, geleneksel tatlara eşlik eden günümüzü ve tarihi birleştiren mekanları ile Gaziantep bir tarih harmanı ve her hali ile görenlerin bir daha görmek istediği turizmin bir cazibe merkezi olmaya devam edecek. Gaziantep hızla gelişen, günü ve tarihi bir arada kucaklayan, geleceğini kendi inşa eden, kentin sakinlerinin kenti sahiplenişi ve yerel yönetimin başarısı ile yaşayanlarının tüm gereksinimlerini karşılayan, huzurlu bir zenginliğe sahip. Hanların, kalelerin, tarihi sokakların ötesinde ünlü markaları taşıyan alışveriş merkezleri, modern bulvar sokak ve caddeleri, sosyal donatıları, planlı şehircilik yapısı ile günün her saatini doyasıya yaşayanların kenti olarak akıllarda kalıyor.
Yolu düşen herkesin gördüğünde anılar biriktireceği; Atatürk Anı Müzesi, Oyun Ve Oyuncak Müzesi, Hayvanat Bahçesi, Milli Mücadele Müzesi, Gezegen Evi Ve Bilim Merkezi, Yesemek Açık Hava Müzesi, Botanik Bahçesi kentin adeta birer dekoru gibi yaşanmaya değer mekanlar oluşturuyor.