Yeni Normal ile Başa Çıkmak. İyimser misiniz yoksa endişeli mi? Cevabınız “her ikisi” ise, 2021 yılı için hazırsınız.
bu cümleyi neredeyse 10 bin defa duymuş olmalısınız. Bu ifadenin gelen e-posta kutunuzda düzenli olarak pat diye belirdiğine eminiz. Bunu kendi kendinize bir kereden fazla tekrarlamış olma olasılığınız da çok yüksek: “Yeni Normal”.
Kuşkusuz, dikkat çekici ve zihnimizde sürekli tekrarlayan bir ifade. Eşi benzeri görülmemiş bir alt üst oluş, fedakarlık ve pek çokları için zorunlu izolasyonun damgasını vurduğu bir yılın ardından hepimizde bir yer değiştirme/eksen kayması hissi var. Peki ama bu, tam olarak ne anlama geliyor?
Yönetim danışmanlık şirketi Future Today Institute’un kurucusu ve CEO’su Amy Webb, “Yeni normalden neredeyse ilahi bir şevkle söz ediyoruz” diyor. “Şimdi şunu merak ediyorum: Bizi bunu anlamaya dürten ne? İnsanlar ona göre plan yapabilmek için geleceği bilmek istiyor, şeklinde bir cevabın yanlış olacağını düşünüyorum. Sanırım, yeni normal aslında her şeyin bu kadar değişmeye son vermesine yönelik ortak arzumuz.”
Yavaşlamak ve önümüzdeki süreci normalleştirmek, geçen yılın sarsıcı türbülansına yönelik en doğru ve anlaşılabilir yanıt olacak. Tabii ki, tüm bunlar arasında en yıkıcı olanı, 100 milyonu aşkın insana bulaşan ve 2,5 milyon kadarının da ölümüne yol açan pandemi, bir yandan ekonomi üzerinde büyük bir yük oluşturdu ama aynı zamanda yeni teknolojilerin gelişimini hızlandırdı, çalışma ve yaşam biçimimizin dinamiklerini dönüştürerek, uzun vadede kestirilmesi zor değişkenleri gündeme getirdi.
“Ara ver” tuşuna basmak isteyebiliriz ama bu gerçekte bir opsiyon değil. Üstelik, iş dünyasında, ekonomide ve COVID-19’a karşı ortak mücadelemizde bir sonraki aşamada neler olacağını anlama gereksinimi her zamankinden daha fazla aciliyet içeriyor. Bunu anlayabilmenin püf noktası da şu varsayımda olabilir: Çalkantılı 12 ayın ardından bazı şeyler artık kalıcı olarak Yeni; bazı şeyler ise hâlâ Normal; zorluk ise bu ikisini tanımak ve ikisi arasında yol alabilmek.
Örnek olarak da, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Joe Biden'ın seçimine bakmak yeterli: O hayatı boyunca merkezde olan, geleneksel çizgiden giden bir politikacı ama aynı zamanda hijyenik yüz maskelerinde “Normal” yazısına da yer veren birisi. Ancak Demokratlar'ın kongrenin her iki kanadında da, kıl payı farkla da olsa, çoğunlukta olmaları kuşkusuz Yeni; Wall Street ve Çin'le ilişkilerde, küresel ticaret alanında bir yön değişikliğinin işaretleri görülüyor. Bu da, eski Başkan Trump'ın kaybettiği yarışın sonuçlarını yanlış bilgilendirmeler ve nafile çabalarla değiştirmeye çalıştığı tartışmalı bir seçimin ardından geliyor.
Washington’daki yenilenme Ian Bremmer’in müşterilerinin zihninde mutlaka en tepeye yerleşmiş durumda. Siyasi risk danışmanlık kuruluşu Eurasia Group’un kurucusu ve başkanı Ian Bremmer her müşterinin, “Biden ne derece farklı? Ne kadar yönetebilir? ABD sandığımızdan daha derin bazı yapısal değişimlerle gerçekten karşı karşıya mı?” gibi soruların cevaplarını bilmek istediklerini söylüyor.
Wall Street, Biden döneminde hayatın Normal’in en iyisi olacağına bahse girmiş bulunuyor. Seçim gününden Biden’ın 20 Ocak’taki yemin törenine kadar olan süreçte S&P 500 yüzde 14,3’lük bir artış kaydetti. Nitekim Biden’ın etkisi dört yıl önce Trump’ın seçilmesinin yarattığı etkinin iki katından da fazlaydı; S&P Trump seçildiğinde yüzde 6,2 oranında artış kaydetmişti. Şimdilik piyasa kaygı verici yeni yasal düzenlemeleri ya da vergi artışlarını umursamıyor gözüküyor. Bu arada, büyük bankalar da sanki en boğa GSYİH’yi bildirmek için birbirleriyle yarışıyorlar; JP Morgan Chase ABD ekonomisinin 2021’de yüzde 5,8 oranında büyüyece
ğini tahmin ediyor. Morgan Stanley yüzde 6,4’lük bir büyüme bekliyor. Goldman Sachs’ın tahmini ise yüzde 6,6. Bu çokça hapsedilmiş talebi, tüketicilerin Normal’i büyük bir intikamla geri alacakları inancını yansıtıyor.
Bu güvenin tabii ki büyük bir bölümü, COVID-19’a karşı geliştirilen oldukça etkili aşıların erken aşamada kamuoyuna sunulmasından kaynaklanıyor. Her ne kadar virüs mutasyona uğrasa ve daha bulaşıcı hale gelse de, ABD’de aşı dağıtım çalışmaları inişli çıkışlı bir başlangıcın ardından hızlanmaya başladı. Başkan Biden ilk olarak, göreve gelmesini izleyen ilk 100 günde 100 milyon doz aşı dağıtım hedefini açıkladı; Ocak sonlarına doğru yaptığı açıklamada, ABD’nin yaz sonunda 300 milyon doz aşıya ulaşabileceği taahhüdünde bulundu.
Uluslararası ilişkilerde ise, Yeni Normal aslında Eski Normal’e benzeyebilir. Biden yönetimi önemli müttefikleriyle zedelenen ilişkileri tekrar rayına oturtmak için hemen harekete geçecek. Ticaret müzakerelerinde daha az tahripkar bir diplomasi ve Beyaz Saray’da küreselci zihniyetin restorasyonu, iş dünyasının öngörülü yaklaşımını destekleyecektir. Bununla birlikte, önümüzdeki süreçte çok ciddi zorluklar da var: Pandemi ABD’deki gelir adaletsizliği sorununu daha da derinleştirdi ve öne çıkardı. İş dünyasının ekosistemi daha da bozuldu; kurumsal devler ve özellikle de büyük ölçüde bağlı olduğumuz teknoloji devleri sıçrama yaparken, binlerce ufak çaplı işyeri kapandı.
düşe kalka yol almaya çalışırken teknoloji kurtarıcımız oldu. Kapanma sırasında Zoom üzerinden iş arkadaşlarımızla görüşmemizi, dizileri art arta izlememizi, online alışveriş yapmamızı ve izolasyonda sosyalleşmemizi sağladı. Ancak çoğu insan için bu Yeni, Normal değil. Yasa düzenleyiciler, her iki partinin seçilmiş yetkilileri ve tüketiciler Big Tech’in bu kadar ağırlık ve hakimiyet kazanmasından biraz rahatsızlar. Ocak ayında, Fortune ve SurveyMonkey’nin ortak anketi, ABD’de yetişkinlerin yüzde 64’ünün federal hükümetin en az bir büyük teknoloji şirketini antitröst kurallarını ihlalden dolayı soruşturmasından yana olduğunu ortaya koydu. (Google ve Facebook şimdiden listede yer alıyor.)
Bremmer, sosyal medya şirketlerinin Başkan Trump’ı görevindeki son günlerinde “platformdan indirme” eylemlerinin tartışmaya beklenmedik bir dinamizm kattığını düşünüyor. Cumhuriyetçilerin gözünde teknolojiye yönelik yasal düzenlemelerin artık partizan bir mücadele olduğunu belirtiyor. “Teknoloji şirketleri, isteseler de istemeseler de, birdenbire kendilerini Demokratların cephesinde buldular” diyor. “ABD ekonomisindeki en önemli şirketlerin tek bir partiyle bu derece partizan bir mücadeleye giriştikleri böyle bir dönemi şimdiye kadar hiç hatırlamıyorum.” Bu Normal olmayabilir ama kesinlikle Yeni.