BELİRSİZ BİR DÜNYADA BÜYÜMEYİ HEDEFLEMEK
Pandemi teknolojik değişimi hızlandırırken, karmaşık bir dünyayı daha da zor hale getirdi. Ancak en “canlı” şirketler, bu yeni dönemin fırsatlarından en büyük yararı sağlayabilecek avantajlı konumdalar.
1980’Lİ YILLARDA, üstün performans sağlayan şirketler sekiz ya da 10 yıl boyunca bu avantajlarını koruyabilirlerdi. Ancak artık üstün performansın kalıcılığı ortalama bir, iki yıla gerilemiş bulunuyor. Bu tür hızlı hareket eden ve öngörülemez bir ortamda, geçmişteki başarı parlak bir gelecek için son derece zayıf bir öngörü kriteridir. İşte bundan dolayı BCG ve
Fortune, Future 50’yi yarattı. Beşinci defa hazırlanan endeksimiz, dünyanın en büyük borsa şirketlerinin uzun vadeli büyüme beklentilerini, gelecekteki potansiyelleriyle ilgili göstergelere dayanarak değerlendirmek suretiyle geleneksel performans ölçümleriyle tamamlıyor. Biz, bu büyüme potansiyeli ölçümünü şirketin “canlılığı” olarak adlandırıyoruz.
Endeks iki temel kaideye dayanıyor: Şirketin potansiyelinin pazarı baz alarak yukarıdan aşağıya değerlendirilmesi ve büyüme sağlayabilecek kapasitesinin aşağıdan yukarıya analizi. Aşağıdan yukarıya değerlendirmede, uzun vadeli büyümeyi neyin tetiklediğine dair sayısız teoriyi dört boyutta (strateji, teknoloji ve yatırım, insanlar ve yapı) belirleyip, test ediyoruz ve uzun vadeli büyümeye katkıda bulunan etkenleri seçip, ağırlıklarını değerlendirmede de makine öğreniminden yararlanıyoruz.
Analizimiz, çok geniş çaplı finansal ve finans dışı veri kaynaklarını içeriyor; bunlar arasında, her bir şirketin patent portföyünün büyüklüğü ve niteliği teknoloji avantajının göstergesi sayılabilir. Ayrıca, uzun vadeli odaklanmanın ve finansal getirilerin ötesinde daha büyük amaçlara hizmet eden göstergeleri ortaya koymak üzere her bir şirketin yıllık raporlarının analizlerini de geliştiriyoruz.
Daha önceki sayılarda olduğu gibi, nakit akışı negatif olan, kırılgan şirketlerin yanı sıra saygınlıkları risk altında ya da ticari faaliyetlerinin sonlanması riskini taşıyan ve buna bağlı olarak çok yüksek belirsizliklerle karşı karşıya olan şirketleri eliyoruz.
FUTURE 50 NASIL BİR PERFORMANS SERGİLEDİ
CANLILIĞIN ÖNEMİ zaman içinde anlaşılır ve her zaman da kısa vadede görünür olmayabilir. Ancak bizim 2017, 2018 ve 2019 yıllarındaki endekslerimiz hem büyüme hem de değer yaratma açısından düzenli olarak piyasanın üzerinde bir performans sergiledi.
Geçen yılki Future 50 her ne kadar büyüme konusunda çok iyi bir karne ortaya koyduysa da, portföyün piyasa performansı henüz ölçülmedi. 2021 yılının üçüncü çeyreğinde, endeksteki 50 şirket toplamda yüzde 28 oranında bir getiri bildirirken, S&P 500’de bu oran yalnızca yüzde 1 oldu. Bu iyi haber. Kötü haber ise şu ki, endeksin 16 Kasım 2021’den yayımlanmasından beri yüzde 21’lik hissedar getirisi aynı süreçte, S&P 500 (yüzde 30) ve MSCI World Endeksi’nin (yüzde 23) gerisinde kaldı. Portföydeki yetersiz performansın bir bölümünün Çin’deki gelişmelerden kaynaklandığı söylenebilir: Pekin yönetimi, okul çağındaki çocuklara özel dersler veren TAL Education Group’u (yüzde 94 oranında düşüş) yasakladı, hot pot restoran zinciri Haidilao ise (yüzde 63 oranında düşüş), COVID kısıtlamalarından ve dışarıda yemek yiyenlerin sayısındaki büyük gerilemeden ciddi bir darbe aldı.
2021: TÜRBÜLANSLI BİR YIL
2020 YILINDA COVID’İN ekonomide neden olduğu baş aşağı gidişat geçen yüzyılda tanık olunandan çok daha hızlıydı: 2020 yılında bütün ekonomilerin yüzde 93’ü resesyonla karşı karşıya kalırken, Büyük Buhran’da bu oran yalnızca yüzde 84, Büyük Resesyon’da ise yüzde 61 olmuştu. İş dünyası, özellikle de dijital teknolojilerin ve sektörlerde teslimat kanallarının hızla benimsenmesi gibi pandeminin tetiklediği ve kalıcı olacak değişikliklere kendisini adapte ederken, bu yeni durumun etkileri de 2021 yılı boyunca hissedildi.
Yasa koyucular dikkatlerini oyun ve e-ticaret gibi bazı hızlı büyüyen teknoloji sektörlerine çevirdiklerinden zaten belirsizliklerle dolu ortam daha da kestirilemez bir hal aldı. Özellikle de Çin özel ders veren kurumları soruşturma, cezaya tabi tutma ve hatta tamamen kapatma gibi hamlelerde bulundu. Bunun sonucunda da, Çin’in en büyük ve kilit noktadaki şirketlerinden bazıları büyük bir belirsizlikle karşı karşıya ve 2021 yılında daha mütevazı bir büyüme beklentisi söz konusu.
2021 YILI İÇİN FUTURE 50
COVID’İN BOZUCU ETKİLERİ ve özellikle de Çin’deki yasal baskılar, daha önceki sıralamalara kıyasla Future 50’ye katılımın daha yüksek olmasını sağladı. Bu yılki endeksten yalnızca 17 şirket 2020’deki endekste yer alıyordu. Bu tablonun ilginç olan yönü şu ki, pek çok şirket COVID krizinin yarattığı fırsatları yakalayarak büyüme potansiyeli değerlendirmemizde üstlerde yer alabildi. Başka bir ifadeyle, bu şirketler dirençliydi: Şokları emebildiler, yeni değişen koşullara adapte olabildiler ve yeni koşullarda parlak bir başarı elde edebildiler. Canlılık, şirketin kendisini yeniden yaratabilme becerisini yansıttığından, direnç ve dayanıklılıkla başat gider.
Future 50’de teknoloji sektörünün hakimiyeti sürüyor. Enformasyon teknolojisi, iletişim hizmetleri ve e-ticaret sektörlerindeki şirketler endeksin yüzde 64’ünü oluşturuyor. IT şirketleri halen Workday, ServiceNow, Veeva ve Coupa gibi kuruluşlar tarafından güçlü bir şekilde temsil ediliyor.
COVID’in uzaktan çalışma sistemini daha da yaygınlaştırmasıyla beklenildiği üzere, Zoom ve Atlassian gibi dijital grup işleri endeksin yüzde 10’unu oluşturuyor. Şirketlerin dijital ve yapay zeka çözümlerine gittikçe daha fazla bağımlı hale gelmesi, bulut güvenlik ve gözetim hizmetlerine olan güçlü talebin nedenini açıklıyor; nitekim, bu segment CrowdStrike, Okta ve Zscaler gibi şirketlerle endekste yer alıyor.
Sürdürülebilirlikle ilgili artan endişeler, Adami Green Energy, Xinyi Solar ve LONGi Green Energy gibi isimlerin de yer aldığı 2021 yılı endeksindeki yenilenebilir enerji şirketlerinin güçlü bir şekilde temsilini açıklıyor.
Future 50’de ABD (geçen yılki 27 şirkete karşılık bu yıl 26 kuruluş) ve Çin Anakarası egemenliğini sürdürüyor. Çin’in kazanımlarına karşı, sıralamada bu yıl Batı Avrupa ve gelişmiş Asya geriledi; her iki bölge de dörder şirketten ikiye düştü. Taramamızı ilk 200 şirketi kapsayacak şekilde genişletirsek, Çin’in yüzde 32’lik bir pay aldığını görüyoruz; bu da Çin’in kurumsal dünyasının gittikçe artan canlılığının göstergesi.
Cinsiyet çeşitliliği ise en canlı şirketlerde önemini korumayı sürdüren bir unsur. Büyük global şirketlerle karşılaştırıldığında, 2021 yılı Fortune 50 sıralamasında yer alan kuruluşların üst düzey yönetiminde kadınların payının daha yüksek (yüzde 15’e karşı yüzde 21) ve organizasyondaki tüm kadın yöneticilerin oranının da daha fazla olduğu (yüzde 21’e karşı yüzde 28) görülüyor. Ancak kadın CEO sayısı hem Future 50’de hem de genel olarak piyasada daha düşük. Kısacası, bu konuda daha fazla yol kat etmek gerekiyor.
İlk 50 şirketin ötesinde, bizim analizimiz canlılığın coğrafyalar ve sektörler için de mümkün olduğunu gösteriyor. Bu yılki Future 50’ye 32 şirketin ilk defa dahil olması da, krizlerin aynı zamanda ilerlemek için olağanüstü fırsatlar sunduğunu ve gelecekte sağlıklı bir büyümenin temellerini attığını ortaya koyuyor. Martin Reeves, yönetim danışmanlık kuruluşu BCG’nin kıdemli ortağı ve BCG Henderson Institute’un yönetim kurulu başkanıdır. David Zuluaga Martinez, BCG Henderson Institute’te yöneticidir.