Sohbet ELVAN ÜNLÜTÜRK
Sun Tekstil, sahip olduğu muazzam tasarım gücüyle her ay bin 500 yeni ürün geliştiriyor. Kendi tasarımlarını dünyanın en büyük hazır giyim markaları için üreten şirket, her ay üç milyon adet ürün ihraç ediyor. Şirketin 2022 ilk dokuz aylık satışları 3 milyar TL’ye yaklaştı. Sun Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Elvan Ünlütürk, “Kurallarla değil değerlerle yönetilen bir şirketiz. Tasarım, dijitalleşme, operasyonel mükemmellik ve sürdürülebilirlik alanlarında öncü çalışmalarımız ile fark yaratıyoruz” diyor.
SUN TEKSTİL, 1987’de kurulan bir konfeksiyon şirketi. Yoğunlukla yuvarlak örme kumaş üzerine çalışıyor. Kadın giyim konfeksiyonu ürünlerini ihraç ediyor. Bağlı ortaklığı Ekoten ile yaklaşık bin 700 kişilik bir aile. Türkiye’nin en önemli konfeksiyon ihracatçıları arasında gösterilen Sun Tekstil’in başarısının ardında yatan en önemli faktör, tasarım gücü. Her ay bin 500 yeni ürün tasarlıyor. Üç ülkede bulunan dört farklı tasarım ofisinde yaklaşık 40 kişilik bir tasarım ekibi var. Bu tasarım gücü sayesinde, uluslararası markalara yıllardır tamamen kendi tasarımlarının üretim ve ihracatını gerçekleştiriyor. Müşterileri arasında dünyanın en büyük hazır giyim markaları var. Her ay yaklaşık üç milyon adet ürün ihraç eden şirket, 2018’den bu yana Ege Bölgesi hazır giyim ve konfeksiyon ihracat şampiyonu. Geleneksel firmalardan farklı olarak çarpıcı bir performans örneği olarak görülen şirketin yeni planlarını, Sun Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Elvan Ünlütürk ile konuştuk…
İhracat odaklı bir sanayici olarak şirketinizin hangi alanlarda rekabet avantajına sahip olduğunu düşünüyorsunuz?
En önemli üretim stratejimiz, tamamen kendi tasarımımız olan katma değerli ürünler satıyor olmak. Sun Tekstil ve bağlı ortaklığımız Ekoten’de ürün ve kumaş tasarım ve Ar-Ge sayesinde hızlı moda ve fonksiyonel kumaşlar üreterek, çalıştığımız markalara tamamen kendi geliştirdiğimiz ürünleri sunuyoruz. Bunun yanı sıra, hız ve çeviklik bizim gibi konfeksiyon ve tekstil ihracatı yapan bir sanayi şirketi için rekabet avantajı açısından çok önemli. Sun Tekstil ve Ekoten’in entegrasyonunun getirdiği güçlü sinerjiden de mutlaka bahsetmek gerek. Hem kumaş üretimi, hem de konfeksiyon üretimi yapan iki şirketin bugünkü başarısının ardında bu bir kaç strateji yatıyor.
Tedarik zinciri yönetiminizi nasıl özetlersiniz?
Sun Tekstil olarak yaklaşık 200 farklı tedarikçiyle çalışıyoruz. Bunların bir kısmı kumaş, bir kısmı aksesuar, bir kısmı da konfeksiyon üreticisi. Konfeksiyon üretiminin yüzde 90’ı uzun süredir sadece bize üretim yapan yaklaşık 30 farklı üreticide gerçekleşiyor. Kısacası, verimli tedarik zinciri yönetimi, Sun Tekstil’in tasarım gücünden sonraki en önemli yetkinliği. Kendi üretim tesislerimizde edindiğimiz bilgi, deneyim ve tüm verimlilik çalışmalarını da, tedarik zincirinin tüm halkalarına aktarıyoruz. Üç ayda bir tedarikçilerimizle beraber tek tek
“Ürün, kumaş tasarım ve Ar-Ge sayesinde hızlı moda ve fonksiyonel kumaşlar üreterek, çalıştığımız markalara tamamen kendi geliştirdiğimiz ürünleri sunuyoruz.”
performans karnelerini gözden geçiriyoruz. Tedarikçilerimizle sürdürdüğümüz kalite kontrol, süreç iyileştirme ve denetim süreçleri, işimizin bugünkü başarısının önemli bir nedeni. Ayrıca, hızlı hazır giyim endüstrisinde iş yapan bir şirket olarak hız ve çeviklik bizim için çok kritik. Dolayısıyla bütün bu süreçlerde yaptığımız iyileştirme ve verimlilik çalışmaları, iş sonuçlarımıza birebir olumlu şekilde yansıyor.
Tüm dünyada yaşanan durgun ekonomik süreçte hangi zorluklara karış nasıl tedbirler aldınız?
Avrupa’da beklenen resesyon nedeniyle oluşabilecek sipariş azalması riskine karşı, müşterilerimizi ilişkilerimizi daha sık ve yakından takip ediyoruz. Müşteri havuzumuzu genişletmek için daha yoğun ve odaklı çalışıyoruz. Bir yandan da müşterilerimizden aldığımız olumlu geri bildirimler dolayısıyla, yapmayı planladığımız yatırımlara devam ediyoruz. Sürdürülebilirliği ana stratejimiz olarak belirleyerek, suyun geri kazanımı ve susuz boyama gibi teknolojilere yatırım yaparak verimliliğimizi artırıyoruz.
İşletmenizin kurum kültürü, çalışma ortamı ve çalışanlarınıza sağladığınız imkanlar hakkında bilgi verir misiniz?
Kurallarla değil değerlerle yönetilen bir şirket yaratmak için 35 yıldır çalışıyoruz. Kurum kültürümüzdeki değerleri geçtiğimiz sene yaklaşık 400 çalışanımızla farklı çalıştay ve atölyeler yaparak bir cümleyle somutlaştırdık; Hayallerimizi tasarlayarak, geliştirerek, değer vererek, sevgiyle, en iyisini yaparız. Bunların yanı sıra kurum kültürü ve çalışanlarımızın gelişimi adına yaptığımız çalışmalar da var. Açık Kapı Politikamız, Biz Bize Sohbetlerimiz, Pozitif Liderlik Sohbetlerimiz, Sun’da Yaşam Anketimiz, Genel Değerlendirme Toplantılarımız, Çözümünü Sun gibi ortamlar yaratarak çalışanlarımızı bol bol dinliyoruz. Onların fikirlerini alıyor, çözümün bir parçası olmalarını sağlıyoruz. Sun Akademi dijital eğitim platformu ve eğitim danışmanlığı alanındaki iş ortaklıklarımız ile çalışanlarımıza hem yetkinlik ve beceri gelişimlerine yönelik eğitimler aldırıyor, hem de onları mentörlük, bireysel koçluk ve takım koçlukları ile destekliyoruz.
Yalnızca çalışanlarımızın bağlılığını güçlendirecek hamleler değil, aynı zamanda genç yeteneklerin ailemize katılmasına zemin hazırlayacak, yeni neslin istihdamını güçlendirecek projeler de yapıyoruz. Gelecek Sun’da, Sun Design Project, Digitalize the Next gibi yetenek programları düzenliyor; üniversitelerin kariyer günlerine katılıyor, yine üniversiteler ile protokoller imzalayarak öğrencilere yarı zamanlı çalışma imkanı sunuyoruz. Son olarak, çalışanlarımızın hak ve sorumlulukları, etik kurul, ve çeşitli genel bilgileri (çalışma saatleri, izinler...) kapsayan, tüm çalışanlarla paylaştığımız detaylı Çalışma İlkeleri Kitapçığımız var.
Şirketinizin geleceği için belirlediğiniz planlarınız ve beklentileriniz nelerdir?
Yakın zamanlı yatırım planlarımız arasında, konfeksiyon kapasitemizi genişletmek için bina yatırımları yapmak yer alıyor. Bunun yanı sıra, açmayı planladığımız yeni yurtdışı tasarım ofisiyle uluslararası tasarım kabiliyetimizi artırmayı hedefliyoruz. Ek olarak, süreç iyileştirme alanında uzun süredir yaptığımız çalışmaların yanı sıra, planlama odaklı yazılım ve yapay zeka projeleri gibi farklı alanlarda dijitalleşme yatırımlarını yapmaya devam edeceğiz.
Son yıllardaki atılımlarınızı gerçekleştirirken hangi alanlarda fark yarattığınızı düşünüyorsunuz?
Tasarım, dijitalleşme, operasyonel mükemmellik ve sürdürülebilirlik. Tasarım ve operasyonel mükemmellik alanındaki öncü çalışmalarımıza önceki sorularda da değinmeye çalıştım. Ek olarak hem konfeksiyonda, hem kumaş üretiminde, hem de muhasebe gibi farklı alanlarda dijitalleşme projeleriyle verimlilikte ciddi iyileşmeler sağladık. Bunların yanı sıra, Sun Tekstil’i öne çıkaran bir diğer alan ise sürdürülebilirlik…
Sürdürülebilirliğe yıllardır harcadığımız vakit ve kaynaklar dolayısıyla, bugün tüm müşterilerimizin üretim gerekliliklerine cevap verebiliyoruz.
Aynı zamanda, tedarik zincirimizdeki yaklaşık 200 farklı üreticiyi düzenli olarak puanlıyor, onları da sürdürülebilirlik alanında gerekliliklere hazırlamak için destek veriyoruz. Bu sene ilk defa gerçekleştirdiğimiz Sürdürülebilir Tedarik Zinciri Buluşmaları sayesinde tedarikçilerimizle önümüzdeki dönem karşımıza çıkacak sürdürülebilirlik gereksinimleri nedir, alınması gereken belgeler neler olacak, ne gibi ölçümler yapmamız gerekecek gibi farklı alanları aktardık. Sağlam bir tedarik zinciri için, zincirin tümünün bu alanlarda eşit seviyede gelişmesi gerekiyor.
Hem adet hem ciro bazlı büyümeyi hedefliyoruz. Bunun için stratejilerimiz arasında müşteri havuzumuzu genişleterek daha fazla ürün satmak yer alıyor.
Sun Tekstil ve Ekoten olarak B2B, yani şirketler arası satış yapan bir iş modeliyle çalıştığımızdan, son tüketiciye birebir olarak dokunmuyoruz. Yani satış süreçlerimiz, hazır giyim markalarıyla gerçekleşiyor. Dolayısıyla bizim için, tamamen kendi bünyemizde yürüttüğümüz tasarım ve koleksiyon oluşturma sürecinin başından itibaren, markalarla yakın temasta olmak ve onların beklentilerini karşılayabilmek çok önemli. Profesyonel insan ilişkilerinin çok önemli olduğu bu süreçlerde açık iletişim ve çeviklik, çalıştığımız markaların uzun süreli çözüm ortağı olmamızı sağladı.
Yeni dünyayı yakalamak adına gerekli dönüşümü nasıl sağlıyorsunuz?
Yapay zeka destekli görüntü işleme teknolojisiyle kalite kontrol yapıyoruz. Süreç iyileştirme projelerinden ortaya çıkan farklı robotik süreç otomasyonları yer alıyor. Geçtiğimiz yıl, hem Sun Tekstil hem de Ekoten’in SAP’ye geçişini tamamladık, böylece tek bir ERP sistemiyle tüm iş süreçlerimizin uçtan uca entegrasyonunu sağlamış olduk. SAP bize aynı zamanda anlık olarak hem iş süreçlerini kapsayan, hem de finansal raporlama sağlıyor.
Sosyal sorumluluk toplumsal duyarlılık adına gerçekleştirdiğiniz projeler arasında kadın girişimciliği teşvik eden projeler var mı?
Dünyada pek çok sektörden köklü şirkete öncülük ettiğimiz bir başka başlık ise cinsiyet eşitliği ve kadınların iş dünyasındaki yeri. Sun Tekstil Yönetim Kurulundaki kadın oranı yüzde 83 ve toplam çalışan kadromuzun da yüzde 73’ü kadınlardan oluşuyor. Kadının iş gücüne katılması ve yönetici seviyesindeki kadın sayısının artırılması, TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyeliği’min bir parçası olarak başkanlığını yaptığım TÜSİAD Sosyal Kalkınma Yuvarlak Masası’nın da ana odaklarından biri. Kadınların iş hayatındaki varlığının yanı sıra tüm çalışanlarımız için huzurlu bir çalışma ortamı yaratmak ve her bir çalışma arkadaşımızın kendisini Sun Tekstil ailesinin ferdi olarak hissetmesi için uygun şartları sağlamak için aralıksız çalışıyoruz. Şirket bünyesinde kurduğumuz Mesleki Eğitim ve Gelişim Merkezi (MEGEM) bunun bir örneği. Kadınlara konfeksiyon üretimi eğitimi vermek için kurduğumuz bu merkezde üçüncü eğitim dönemine geçtik. Eğitimini tamamlayan kadınlara özel düzenlediğimiz mezuniyet töreni ve sergiden sonra, şirketimizde çalışma fırsatı sağlıyoruz. Kadınları iş gücündeki yerini desteklemek, kadın-erkek eşitliğindeki en önemli adımlardan biri.
Sosyal sorumluluk ya da toplumsal duyarlılık adına ne tür çalışmalarınız var?
Şirketlerimizde yaptığımız öncü çalışmalarla sektörü ve iş dünyasını ileri taşımaktan gurur duyuyoruz. Sürdürülebilirlik, kadının iş gücündeki yeri ve şirketin liderleri olarak TÜSİAD, TÜRKONFED, TİM ve EİB gibi pek çok sivil toplum kuruluşu ve organizasyonda yer alarak her zaman topluma örnek olmaya çalıştık. Bu örnek olma isteğini de tüm çalışanlarımıza yaydık. Devamlı dış etkinliklerde katılım sağlayan, panel ya da söyleşilerde yer alan, çeşitli organizasyonlara konuşmacı olarak katılan pek çok çalışma arkadaşımız var. Sürdürülebilirlik, Bilgi Teknolojileri, Ar-Ge Merkezi, İnsan Kaynakları ve Operasyonel Mükemmellik departmanlarımızdan yönetici ve müdürlerimiz, devamlı olarak iyi uygulama örneklerini paylaşmak, daha iyisini öğrenmek ve sektörel bağlarımızı kuvvetli tutmak adına farklı mecralarda şirketimizi temsil ediyor. Sosyal medya hesaplarımızdan da devamlı bu gelişmeleri yansıtmaya çalışıyoruz. Bu sene kurum içindeki sosyal faydamızı artırmak adına Ability Pool ile çalışmaya başladık. Senelerdir farklı sivil toplum kuruluşlarını ve dernekleri destekliyorduk, artık bunu raporlayabilir hale getirmeyi amaçlıyoruz. Ayrıca, Koç Üniversitesi Anadolu Bursiyerleri, Olten Filarmoni Orkestrası, Değişim Liderleri Derneği, LÖSEV, TEV, TEMA ve daha pek çok farklı organizasyonun da destekçisi olmaktan mutluluk duyuyoruz.
Sun Tekstil, geleneksel firmalardan farklı olarak çarpıcı bir performans örneği olarak görülüyor. Şirketin pazara pozitif etkisi, inovasyon ve yaratıcılığındaki başarısı, yol gösterici ilkelerle dolu.