Sıradan Bir Ofis Çalışanı Her Gün 57 Dakikasını Otomatize Edilebilir İşlere Harcıyor
“Yeni nesil İK’nın ve İK liderinin üstlendiği yeni rolde en büyük yardımcı dijitalleşme ve dijital dönüşüm” diyen Artı 365 Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Berat Süphandağ, bu süreci
otomasyon, veri analizi-analitiği ve geleceğe uyum başlıklarıyla açıklıyor.
SANAYI DEVRIMI ile birlikte “personel departmanı” ilk ortaya çıktığında ana rolü çalışma şartları ve işçi hakları gibi konularla ilgilenmekti. Zamanla, ilgi alanına “yan haklar”, “performans yönetimi”, “organizasyonel tasarım” gibi konuların dahil olmasıyla birlikte “personel departmanı” artık insanı bir “kıymet” ya da bir başka deyişle “kaynak” olarak görmeye başlamış, bu sebeple ismi de “insan kaynakları” adını almıştır. Gelgelelim günümüzde ise birey olarak insandan ziyade organizasyonel verimliliğin esas alınması gereği doğmuştur. Buna bağlı olarak da, İnsan Kaynakları “kurum kültürü ve marka”, “iş gücü analitiği”, “organizasyonel gelişim” gibi konulara odaklanmaya başlamıştır. İnsan kaynaklarının evrildiği bu yeni rol ile birlikte, yeni nesil İK liderinin de üstlenmesi gereken yeni roller ortaya çıkmıştır. Bu rollerden ilki, işletmelerde çalışan faktörünün gitgide daha belirleyici ve rekabetçi olması sebebiyle, İK liderinin de artık işletmelerde stratejik partner olma ve işletme yönetiminde karar alıcı bir rol üstlenme gerekliliğidir. Yeni nesil İK’nın ve İK liderinin üstlendiği bu yeni roldeki belki de en büyük yardımcı ise “dijitalleşme” ve “dijital dönüşüm”dür.
PEKI AMA NASIL?
Otomasyon
Dijitalleşme denilince belki de akla gelen ilk şey, İK’ da tekrar eden veya uzun süren rutin işlerin otomatize edilerek zaman tasarrufu sağlanılması. Yapılan bir araştırmaya göre sıradan bir ofis çalışını her gün 57 dakikasını aslında otomatize edilebilir işlere harcıyor. Yine başka bir araştırma yalnızca İngiltere’ de aslında otomatize edilebilir işler toplamının 1,4 milyon tam zamanlı işgücüne denk geldiğini söylemekte. Bu da İngiltere’ deki toplam işgücünün yaklaşık %5‘i demek. Yalnızca bu sayılar bile otomasyon ile edilebilecek zaman ve dolayısıyla işgücü tasarrufunu ortaya koymakta.
Veri Analizi ve Analitiği
Dijitalleşmenin sağladığı en büyük faydalardan bir tanesi de sayısal ortamda depolanan verilerin işlenebilmesi. Bu sayede İK ve İK lideri kendisinden beklenen şekilde veriye dayalı analizler yapabilmekte ve yine veriye dayalı işletme öngörüsü oluşturabilmektedir.
Geleceğe Uyum
Günümüzde, dijital ortamın sağladığı avantaj ile adayların önüne sınırsız seçenek çıkmakta, ilanlardaki yetersiz bilgi ve sınırsız başvuru imkanı ile adaylar yeterli bilgi sahibi olmadan başvuru yapmaktadır. İşe alım departmanı, başvuran çok sayıda adayın içerisinden doğru adayı bulmakta zorlanmaktadır. Bunun sonucunda, yeni işe başlayanların üçte biri kararından pişman olmakta ve yeni iş arayışına girmektedir. Dijitalleşme ile başvuru sırasında mobil uygulama ve video görüşmeleri ile adaylar daha detaylı bilgi elde edebilir, makine öğrenimi (machine learning) ile sayısız başvuru arasından doğru adaylar belirlenerek ön eleme yapılabilir ve kişiselleştirilmiş oryantasyon ile aday ile işi arasındaki bağ kuvvetlendirilebilir. Bir diğer önemli konu ise, çalışan aidiyeti. Teknolojinin tam ortasına doğan Z jenerasyonunun iş gücüne dahil olması ile birlikte çalışanların, çalıştıkları kurumdan beklentileri değişmeye başladı. Çalışanlara her gün ailesi ve arkadaşları ile iletişim kurarken keyfini çıkardıkları dijital deneyimin benzerini sunmak artık çalışanlar için çok önemli. Benzer şekilde istedikleri zaman istedikleri yerden kendi verilerine erişebilme ve yönetebilmek de..