Esra Kaftan
Glütensiz beslenme, çoğunlukla cesaret edilemeyen veya zor geldiği için devamlılığı sağlanamayan bir durum. Ancak tıpkı glütensiz yaşamdan önce bağışıklık hastalığı, İBS, fibromiyalji, migren gibi hastalıkları olan ve şikayetlerini tetikleyen şeyin glüten olduğunu keşfeden Esra Kaftan’da olduğu gibi, sağlık problemleri nedeniyle başlanıp bir süre sonra yaşam şekli haline dönüşebiliyor.
Esra Kaftan, yıllar içerisinde glütensiz beslemenin yanı sıra vücudunu dinlemeyi öğrendi ve glüten haricinde inek sütü ürünlerine, rafine şekere ve daha birçok şeye veda ederek hastalıklarını kontrol altına aldı. Kısacası, kendi adına radikal bir beslenme modeli değişikliği ile sağlıklı günlere yeniden merhaba dedikten sonra tecrübelerini, yaşadıklarını ve yemek alternatiflerini @glutensiz_yasiyorum instagram sayfasında takipçileri ile paylaşarak, daha büyük kitlelere erişebilme ve sağlık yolculuğunda hayatlarına dokunabilme şansını yakaladı.
GLÜTENSIZ BESLENME BIR YAŞAM ŞEKLI: Sağlık veya farklı nedenlerle glütensiz beslenmeye geçilmeden önce, zihnen bu düzenin 1-2 aylık bir diyet olmadığını ve sürdürülebilir bir yaşam şekli olması gerektiğini kabul etmek önemli. Yoksa devam ettirmek kolay olmuyor. İrade kontrolü, çevre baskısı, can çekmesi, bir kereden bir şey olmaz mantığı, mutlu eden yiyeceklerin beslenmeden çıkartılması, alternatif yemek bulamamak, aile hayatı ile birlikte uyum sağlayamamak gibi gibi pek çok neden, çabuk pes etmeyi de beraberinde getiriyor.
ÖNCE MUTFAK ALIŞKANLIKLARI DEĞIŞTIRILMELI: Glütensiz beslenmeye geçenlerin yaptığı yanlışlardan biri de mutfakta değişiklik yapmadan bu işe girişmek. Beslenmeden çıkartılması gereken buğday, çavdar, arpa içeren hamur işleri, bulgur, makarna, irmik, paketli ürünlerin yerine nelerin konulacağı mutlaka araştırılmalı ve önceden temin edilmeli. Beslenmeye kinoa, karabuğday, amaranth, teff gibi tohum karbonhidratlar ve bunların unları, bakliyatlar, bol sebze, protein sağlıklı yağlar (Hindistan cevizi yağı, tahin ve benzerleri), Hindistan cevizi unu, badem, ceviz, fındık, hem tok tutacak hem de enerji verecek yiyecekler eklenmeli. Aksi takdirde yiyecek alternatifi oluşturamadığı sürece kişi kendine sürekli “açım, mutsuzum” mesajını vereceğinden çabuk pes ederek, devamını getiremiyor.
KENDINIZE INANIN: Glütensiz beslenmeye geçiş sürecinde, önce yapabileceğinize inanın ve kendinize zaman tanıyın. Glütensiz yaşamaya zamanla alışacağınıza ve bu beslenme modelinin size çok iyi geleceğine odaklanın. Günler geçtikçe glütensiz beslenmenin bedeninize ve ruhunuza katacağı sağlığa, rahatlamaya, huzura, dinginliğe, hayat enerjisine ve mutluluğa kulak verin. Tünelin sonu aydınlık merak etmeyin.