Güzellik doğudan yükseliyor
Asya’nın yükselişi kozmetikte de kendini kanıtladı. İpi göğüsleyen ülke ise Güney Kore oldu. Güney Kore güzellik pazarı veya batı dünyasının taktığı ad ile ‘’K-Beauty’’ ile henüz tanışmadıysanız, değil tanışmak müdavimi olmanız yarından bile yakın. Uyarayım!
‘’KOZMETİK AVRUPA’DAN SORULUR’’DU. Bu cümle geçmiş zaman kipine öyle hızla geçiş yapıyor ki bizim çocuklarımız Fransız menşeli bir fondöten veya Isviçreli bir markaya ait bir kırışık önleyici krem görünce bırakın şaşırmayı, yadırgayabilir! Işte Güney Kore doğudan o denli hızlı geliyor. K-Beauty’nin büyüklüğü 2018 itibariyle $9.3 milyara ulaştı. 2026’ya kadar ise $22 milyara çıkması bekleniyor. Şuan için bunun %70’i hala Asya pazarında tüketilse de, dünyanın diğer yerlerine yıldan yıla artan penetrasyon hızı Kore güzelliğinin ne kadar hızla kabul gördüğünün en büyük kanıtı.
E tabi bir başkaldırı sezen Avrupa markaları konuyu sıkı markaja aldı. Planlar oluşturuldu, yatırımlar gerçekleşmeye başladı. Geçtiğimiz yıl tam da kasım ayında Estee Lauder Have&Be isimli Kore markasını tam 11 milyar dolara satın aldı. L’Oreal ise ondan birkaç ay önce davranıp Nisan’da Nanda isimli markayı portföyüne kattı.
PEKİ NEDİR K-BEAUTY’NİN SIRRI?
Her şeyden önce dış görünüşe verilen önem Güney Kore’de bakım kültürün bir parçası. Öyle ki, bu kişinin kendisine ve etrafına duyduğu saygının simgelerinden biri sayılıyor. Durum böyle olunca, Güney Kore halkı için kendine bakma ritüeli küçük yaştan itibaren günlük rutinin bir parçası haline geliyor. Yani bizdeki, ‘’sabahları uyanır uyanmaz yüzümüzü yıkarız’’ kadar olağan... Özellikle de konu cilt bakımı olduğunda! Ülkede kız erkek ayırt etmeden herkes çocukluktan cildini derinlemesine temizlemeyi, nemlendirmeyi ve güneşten korumayı öğreniyor. Ürün çeşitliliği fazla, satış kanalları müthiş yaygın. Ülkede hemen herkesin iyi cilt bakımına erişimi var!
Gelelim ürünlere… Içleri ayrı, dışları ayrı güzel! Nihayetinde inovasyona müthiş önem veren, iyi içerik konusunda kendisiyle yarışan bir ülkeden bahsediyoruz. Üstelik K-Beauty natürel içeriklerden beslenerek formülasyon yaparken, sıra dışı alternatifleri denemekten de korkmuyor. Örneğin salyangoz mukusu! Hemen yüzünüzü buruşturmayın. Hatta
nemlendiricinizin içeriklerini bir yoklayın derim! Çünkü müthiş nemlendirme özelliğine sahip bu içerik akneli ciltlere de iyi gelmesi sebebiyle tahmininizden çok daha yaygın kullanılıyor. K-Beauty ürünlerini farklı kılan özelliklerden birisi de aynı ürün gamındaki çeşitlilik. Mesela bir yüz temizleyicisi. Bizim görmeye alıştığımız ‘’yağlı ciltler için’’, ‘’kuru ciltler için’’ ayrımına sahipken, K-Beauty içerisinde ürünlerin içeriklerine hatta cilt tipine göre yeniden sınıflandırılmaları ve daha sonrasında cildinizin dokusu ve ciltte istenilen etkiye göre bir daha ayrışmaları mümkün!
Paketlemeler desen resmen iştah açıcı! Göz alıcı, rengarenk ve kesinlikle sıra dışı. Öyle ki, ürün paketlemeleri birer pazarlama harikası olarak içinde ne olduğundan bağımsız tek başına sizi kendilerine doğru mıknatıs gibi çekiyor. Bir an önce paketi açmak, içindekini koklamak, sürmek, kullanmak istiyorsunuz!
Kore güzellik ürünlerinin popülaritesi o kadar arttı ki, turistlere verilen tavsiyeler arasında ‘’Güney Kore’den ne alınmalı?’’ başlığı altındaki listenin ilk sırasında artık ‘’kozmetik ve cilt bakım ürünleri’’ geliyor.
K-beauty ürünleri gelecekten gelmiş gibiler. İçerikleri ve ambalajları bir yana öyle pratik ve zihni sinir uygulamalar da sunuyorlar ki etkilenmemek elde değil. İçerisine temizleyicinizi koyduğunuz bu toksik olmayan şirin silikon fırça bir tarafıyla masaj yapıp diğer tarafıyla temizlerken, yüz ovalini toparlamaya ve inceltmeye yardımcı bandaj son dönemde yok satıyor.
Yine de, her şey bir yana, bana göre Avrupa’nın pabucunu dama atacak esas konu ürünlerin satış fiyatında saklı! Düşünsenize, kaliteye, içeriğe, yeniliğe dair her şeyi barındıran bu ürünler Avrupa muadillerinin en az yarı fiyatı. Hatta bazen 10’da biri! Avrupa’daki isimlerin verdiği tanıdıklık ve onun getirdiği güven hissi elbette yadsınamaz. Ancak, özellikle yeni jenerasyonlar K-Beauty’ye doğru hızla meyil ettiğine göre kozmetik sektörünün gelecek 10 yılının geçtiğimiz 50’den epey farklı olacağı gerçek!