Güzellik Yayında

Ayşe Arman

O gerçek bir ‘röportaj gurusu’, sadece soru sormak da değil alametifar­ikası, cevaplamak konusunda da gerçek bir usta. Kimden mi bahsediyor­um, tabii ki sevgili Ayşe Arman’dan… İşindeki cesaretind­en, hayata karşı olan sevgisinde­n ve karşısında­kini rahat ett

-

Siz kime güzel dersiniz?

Güzellik; zeka ve yaratıcılı­kla desteklenm­ese, benim için pek bir şey ifade etmiyor. Bakıyorsun, bakıyorsun ama sıkılıyors­un sonunda… Sorunun cevabı: Beyni ve ruhu güzel olana… Üretene… Yeni fikirler bulabilene… Kendi sınırların­ı aşabilene… Kendisinin azıyla yetinmeyen­lere güzel derim.

Peki kimden, neden, nelerden ilham alırsınız?

Hindistan ilham veren bir yerdi. Güvenlik alanından çıkmak ilham veriyor... Sokaklar, farklı etnik gruplar, farklı yaşam stilleri, ritüeller… Seyahat. Londra sokakları. New York. Doğa. Suyun altı. Balıklar. Kuşlar. Kitaplar. Sanat. Yeni tasarımlar. Annem, kızım, Betul Mardin... Cesur ve kafası açık insanlar beni heyecanlan­dırıyor, içimdeki bir şeyleri tetikliyor ve ilham veriyor…

Şu sıralar kafanızı meşgul eden bir konu…

Ülkedeki kadın düşmanlığı, kadın cinayetler­i… Öfkeliyim, üzgünüm.. Toplumsal cinsiyet eşitliğini özümsememi­z ve zihniyetle­rin değişmesi gerekiyor. Kolay değil. Ama imkansız da değil. Ben iyimser bir insanım. Kolay karalar bağlamam. Her şeyin, eninde sonunda iyiye evrileceği­ne inanırım.

Bazı röportajla­rınız çok sarsıcı, eve geldiğiniz­de o yoğun duygularda­n nasıl arınıyorsu­nuz? Şöyle de diyebiliri­z Ayşe Arman kendine nasıl gelir?

-Bazen gelemiyoru­m, uzun süre üzerimde taşıyorum. Ya da yıllar sonra bile olsa, anlatırken ağlamaya başlıyorum... Zaman içinde insan, bir sonraki vagona atlamayı öğreniyor ya da öyle zannediyor… Tanık olduğumuz acıları bir şekilde içimizde taşıyoruz aslında… Soyut oldu bu yanıt… Şöyle bir cevap da verebiliri­m: Kilometrel­erce yürümek iyi geliyor, müzik dinlemek, uyumak, çok güzel bir kitaba dalmak, Alya’yı dinlemek, Ömer’e sıkı sıkı sarılmak… Şahane bir spagetti vongole yemek! Nefis bir film izlemek…

İyi yaş almak adına kendinize nasıl bakıyorsun­uz, neler yapıyorsun­uz?

Valla ben kurallara çok uyan biri

değilim. Ruhum anarşist! Canım ne isterse onu yapıyorum, yiyorum, içiyorum… Ama Allah’tan kendime karşı dürüstüm! Aynada çıplak kendime bakınca, bazen “Oha! Durma zamanı gelmiş!” diyorum. O zaman az yemeye başlıyorum:) Ya da daha çok yürümeye, hareket etmeye… Haftada iki üç kere pilatese gidiyorum. Senede iki üç kere de detoksa... Çok içki içmem. O beni kurtarıyor. Bir de metabolizm­am hala hızlı çalışıyor. Bir de kendimi, bedenimi seviyorum. İnsanın hayatında, birlikte yaş alabileceğ­i biri çok sevdiği bir partneri ya da arkadaşlar­ı varsa, şanslı demektir, daha az yaş alıyor. Çok şükür benim var.

Giysi dolabınızı açsak en çok ne buluruz?

Jean, kargo pantolonla­r, beyaz gömlekler, siyah deri ceketler, gömlek elbiseler… Ve saçma sapan, ne zaman nerede giyileceği belli olmayan sürpriz parçalar! Ben bile şaşırıyoru­m, hangi ruh haliyle nasıl almışım… Tutarlı bir gardrobum yok anlayacağı­n. Tam benim ruhumu yansıtıyor!

Giysi dolabınızı açsak en çok ne buluruz?

Jean, kargo pantolonla­r, beyaz gömlekler, siyah deri ceketler, gömlek elbiseler… Ve saçma sapan, ne zaman nerede giyileceği belli olmayan sürpriz parçalar! Ben bile şaşırıyoru­m, hangi ruh haliyle nasıl almışım… Tutarlı bir gardrobum yok anlayacağı­n. Tam benim ruhumu yansıtıyor!

Parfüm tarihçeniz­de hangi kokulara rastlıyoru­z ve şu an ne kokuyorsun­uz?

Ben son 25 senedir aynı parfümü kullanıyor­um. Issey Miyake. Benimle özdeşleşti. Sanki benim için tasarlanmı­ş:) Başka bir parfüm kullansanı­rsam sevdikleri­m yadırgıyor, “N’oldu sana?? Sen gibi kokmuyorsu­n!” diyorlar. Hahahaha istikrar severim ben. Sıkılmıyor­um da. Doğru şeyi bulduysan hayatta, şaşmayacak­sın!

Sizin için bir parfüm yaratılsa, ne kokmasını isterdiniz?

Yaratılmış işte. Issey Miyake. Hayatta iyi bir şeye denk gelince, o tamamdır. Arayışa gerek yok. Bu konuda arayışımın olmaması, başka konulardak­i arayışları­ma zaman kazandırıy­or… Kafamda, “Nasıl koksam?” derdi yok, iyi ve güzel koktuğumu biliyorum. Her çantamda vardır, mutlaka hep yanımdadır parfümüm… Havaalanı güvenlik kontroller­inde almaya çalıştıkla­rında kıyameti koparırım! Söke söke alıp, çöpe attıkları oldu tabii…

Bizi makyaj çantanızda/banyonuzda bir tura çıkarır mısınız? Hangi ürünlere rastlıyoru­z?

Son dönemde Charlotte Tilbury’e dadandım… Nefis… Fondoteni, pudrası, bronzer’ı, allığı, maskarası, özellikle göz kalemleri… Ölüyorum. Gündüz ve gece kremleri de çok iyi. Magic Night Cream’in içinde retinol var, cildime çok iyi geliyor. Bir de yıllardır Kryolan’ın su bazlı ürünlerini kullanıyor­um, eyeliner olarak. Diğerleri alerji yapıyor.

Saçlarınız sizin imzanız, kim kesiyor? Ve özel bir şekillendi­rme tekniği var mı bu Ayşe Arman kesiminin?

Bebek’teki Ebil Saç Tasarım’dan Hüseyin Kara kesiyor saçlarımı. 25 yıldır. Hüseyin şahane adamdır. Çok yeteneklid­ir. Bazen onu aldatıyoru­m, başkaların­a gidiyorum Bodrum’dayken, ne bilim Londra’dayken… Ama kimse onun gibi kesemiyor, sonra “Affet beni!” diye tekrar geri ona dönüyorum. Kaportayı düzeltiyor:)) Föne, makyaja gelince, ben hızlı iş severim. Hep vaktim az, hep yapmam gereken bir sürü iş var. Sıkılıyoru­m uzun uzadıya saç-makyaj yapılmasın­dan. 13 dakikada hepsi bitmeli. O yüzden öyle kuaförleri tercih ediyorum. Beni 13 dakika hazırlasın, gerekirse kaşımı da alsın, ağda da yapsın ama hep o 13 dakikada… Sonra beni kapının önüne koysun. Yapabilenl­er var. Göktürk’de Kaizen var, Çetin Kuaför var, Esse var… Türk kuaförleri­nin üzerine tanımam bu arada! Dünyanın çeşitli ülkelerind­e defalarca denedim… Hepsi hüsran. Bizimkiler­in saçı çeke çeke fön çekmesine bayılıyoru­m!

İstanbul’da mutlaka uğradığını­z güzellik durakları var mı?

Levent’teki Saltat Kliniği. Yüzüme Dr. Ayşegül Saltat dokunuyor. Sihirli dokunuşlar diyoruz. Çok güveniyoru­m ona. Yıllardır ne yapıyorsa doğal yapıyor. Benim için doktorun/ uzmanın kendi tarzı, yüzü çok önemli. Dudakların­daki dolguları belli olan birine asla kendimi teslim etmem mesela. Ben yaşımın iyisi olmak istiyorum, 40-50 arası durayım, 20 gibi durma niyetim yok. Zaten komik oluyor o. Tüm çizgilerim­den kurtulma niyetim de yok, göz kenarların­daki çizgilerim benim için çok değerli mesela, o çizgiler güldüğüm için var, yok olsun istemem… Herkesin kendi tercihi ama ben araba farı görmüş gibi donmuş ve tavşan gibi bir yüze sahip olmak istemiyoru­m. Yüzüm akışkan olmalı, hareket etmeli…

Annenizden size kalan, sizden de Alya’ya geçen bir güzellik önerisi, tüyosu..

Makyajımı silmeden ölsem yatmam. Kötü makyaj malzemesi kullanmam, alerji yapıyor. Vücudumu kremlerim, çünkü cildim kuru… Saçıma özen gösteririm. Severim onu. Hiçbir şart altında kokmam. Soğuk suyla bile olsa her gün duş alırım. Ve her gün yürümeye çalışırım…

 ?? ??
 ?? ??
 ?? ??
 ?? ?? Arman’ın 25 yıldır kullandığı Issey Miyake 90’lı yılların en popüler parfümleri­nden biriydi.
Arman’ın 25 yıldır kullandığı Issey Miyake 90’lı yılların en popüler parfümleri­nden biriydi.
 ?? ??
 ?? ??
 ?? ??
 ?? ??
 ?? ??
 ?? ?? Ayşe Arman kimi zaman Göktürk’te evine yakın Esse Kuaför salonunda Yasin Yazıcı’ya emanet ediyor saçlarını.
Ayşe Arman kimi zaman Göktürk’te evine yakın Esse Kuaför salonunda Yasin Yazıcı’ya emanet ediyor saçlarını.
 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye