CLAUDE SEALEY
BAŞ ATEŞÇİ MAKİNİST
HATIRLIYORUM DA YAŞLI BİR ADAM BİR TANE SOMUN EKMEĞİ ÇALMIŞTI. HEMEN GELİP ONU VURDULAR VE CESEDİN BİR KAMYONUN İÇİNE ATTILAR”
1923 DOĞUMLU SEALEY, HMS JASON GEMİSİNDE GÖREV YAPMIŞ, RUSLARIN KENDİ HALKINA KARŞI UYGULADIĞI VAHŞETE TANIKLIK ETMİŞ, ALMAN SALDIRILARINDAN VE KORKUNÇ BİR FIRTINADAN SAĞ ÇIKMIŞTIR 1943’TE İÇİNDE BULUNDUĞUNUZ KONVOYU VE KARŞILAŞTIĞINIZ FIRTINAYI ANLATABİLİR MİSİNİZ?
Şubat başında bize kalın giysiler verildi ama Rusya’ya giden bir konvoyun içinde olduğumuzun farkında değildik. Konvoyun beklediği Loch Ewe’ye gittik. Yaklaşık 30 gemi vardı ve ortam çok kasvetliydi. “Aman Tanrım!” diye düşündüm ve nerede olduğumuzu anlamadan intikale başladık.
Zorlu bir yolculuk geçirdik ve o dönemde Kuzey Denizi’nde kaydedilenlerin en kötüsü olduğu söylenen fırtınaya yakalandık. Kazan dairelerinin bulunduğu alt bölmedeydim ve iskeleden gelen dalgaların gemiye sol taraftan su girmesine yol açtığı bir durumu yaşadık. Neredeyse alabora olacaktık. Çok korkmuştum, gemi yan yatmış ve tüm ışıklar sönmüştü. Geminin kaç derece yattığını bilmiyorum ama uzun süre kendini düzeltemedi. Hepimiz “Buraya kadar.” diye düşündük. Sonunda gemi toparlandı ama fırtına dört gün sürdü, korkunçtu.
ALMANLAR TARAFINDAN DEFALARCA SALDIRIYA UĞRAMAK NASIL BİR HİSTİ?
Tek kelimeyle korkunçtu. Almanlar Norveç’ten hem hava hem de denizaltı taarruzları gerçekleştiriyorlardı. Biz bir “kurtarma gemisi” olduğumuz için konvoyun hemen arkasındaydık. Konvoyun herhangi bir kısmı vurulduğunda, üst güvertelerde çalışanlar neler olduğunu bilirdi ama biz aşağıda olduğumuz için hiçbir bilgi alamazdık. Bu durum beni rahatsız ediyordu.
Bizim gemi vurulmadı ama gece konvoyun gerisindeyken tam yol ileri emri aldığımız bir an vardı. Makine dairesinde panik vardı çünkü gözcülerden biri yüzeyde bizi geçen bir Alman denizaltısı görmüştü. Bunlar yön değiştirdiklerinde üzerlerine bir sürü su altı bombası attık çünkü hiçbir ışık yakamıyorduk. Batırdık mı batırmadık mı bilmiyorduk. Daha sonra birkaç taarruz daha oldu ve biz biraz endişelendik. Çünkü Almanlar çoğunlukla ticaret gemilerini hedef alıyorlardı. Ancak Rusya’ya yaklaştığımızda gemide buzlanma başladığı için dikkatimiz dağıldı.
GÜVERTENİN ALTINDA ÇALIŞIRKEN KENDİNİZİ SAVUNMASIZ HİSSETTİNİZ Mİ?
Sık sık kazan dairesinde olduğum için insanlar “Eminim orada üşümüyordunuz.” derdi ama biz çok üşüyorduk. Orada herkes gibi paltomu giyiyor ve kendimi savunmasız hissediyordum. Ama çoğu zaman bunu düşünmezdim bile çünkü hepimiz meşguldük. Sadece ortama uyum sağlamak ve devam etmek zorundaydık.
KONVOY RUSYA’YA ULAŞTIĞINDA KOŞULLAR NASILDI?
Polyarny adında küçük bir deniz üssüne ulaştık. Güverteye çıktığımızda her yerde kar ve buz vardı. İlk gördüğüm şey ise bir cenaze töreniydi. Bir tabut taşıyan siyah giysili insanlar vardı. Bu yüzden gördüklerimiz bizi mutlu etmedi, korkunç bir manzarayla karşı karşıyaydık.
Daha sonra Murmansk yakınlarına kadar devam ettik. Burada kargo gemileri yüklerini boşaltırken onlara uçaksavar koruması sağladık. Alman bombardıman uçakları bir tepenin üzerinden gelir, birkaç bomba bırakır ve sonra da doğruca uzaklaşırlardı. O kadar hızlıydılar ki çoğunlukla ticari gemileri hedef aldıkları için zamanında karşılık veremiyorduk. Bu pek hoş bir şey değildi ve birçok kere banyodan çıkıp çıplak bir şekilde makine dairesine koştuğum oldu. Yaşadıklarımız işte böyle bir şeydi.
Rusya’ya Şubat 1943’ün sonunda vardık ve Ağustos’a kadar ayrılmadık. Bu da hayal kırıklığı yarattı çünkü kısa zamanda geri döneceğimizi düşünüyorduk. Ağustos ayında bir gün makine dairesinden ayrıldım ve güverteye çıktım. Gemimiz Archangel şehrinin rıhtımındaydı. Bütün yaşlı adamların, kadınların ve çocukların onları almamız için ağladıklarını gördüm. O gün İngiltere’ye dönmek üzere yola çıkacağımızı biliyorlardı. Zavallılara kendi insanları tarafından o kadar kötü davranılıyordu ki anlatamam. Hatırlıyorum da yaşlı bir adam bir tane somun ekmeği çalmıştı. Hemen gelip onu vurdular ve cesedini bir kamyonun içine attılar. Durum bu kadar kötüydü ve bunları görmeyelim diye yerel komiserler bazen bizi kovalardı.
KONVOYLARIN ROLÜ HAKKINDA NE DÜŞÜNÜYORDUNUZ?
Ruslara yardımcı olduğu için bence konvoyların gönderilmesi gerekli bir işti. Ruslar savaşı kazanmamıza yardımcı olan şeyin oraya götürdüğümüz tanklar ve uçaklar olduğunu gördüler. Rus Ordusu Almanlara taarruz edip onları geri püskürttüğü sırada kendi teçhizatlarını yapıyorlardı ama onun öncesinde Rusya’ya giden her şey bizim malzemelerimizdi. Buna değdiğine hiç şüphe yoktu.