WEIMAR LIDERLERI
Alman Hükümeti’nde kilit rol oynayan simaların ülkeyi iyileştirmeye yönelik yaklaşımları farklıydı.
ADOLF HITLER
1920’lerden itibaren Nazi Partisi’nin lideri olan Hitler, bireylerden her bakımdan üstün olan totaliter devlete inanıyordu. Siyasette pragmatikti: İktidarını sağlamlaştırmak için sanayiciler ve sermayedarlarla birlikte çalışmaya mecburdu. Oysa kapitalizmden nefret ediyor ve devletin ekonomik ve sosyal kurumlar üzerinde mutlak kontrolünü savunuyordu.
HEINRICH BRÜNING
Mart 1930 ile Mayıs 1932 arasında Weimar Almanyası’nın başbakanı Brüning’in Nazilerle koalisyon kurma çabaları sonuç vermedi. Anılarında, Hindenburg’un ölmesi halinde Hitler’in iktidarı ele geçirmemesi için Hohenzollern monarşisini yeniden devreye sokmayı savunduğunu iddia etti.
PAUL VON HINDENBURG
Birinci Dünya Savaşı kahramanı Hindenburg, iki dönem cumhurbaşkanlığı yaptı. Muhafazakâr bir kimliğe sahip olan
Hindenburg, savaş sonrasında ülkenin içine düştüğü politik çalkantılarda rol oynadı. 1933’te Yetki Kanunu’nu imzalayarak Hitler’e neredeyse diktatörlük yetkisi verdi ve Nazi Partisi’nin yükselişinde en önemli suç ortaklarından birisi oldu.
ERNST RÖHM
Radikal bir sosyalist olan Röhm, Sturmabteilung’un (SA) lideriydi. Çeteleri sokaklarda Nazi karşıtı gruplara saldırıyordu. Sa’ya mensup çete elemanlarının sayısı Alman ordusundan çok üstün olduğundan Hitler Sa’yı tehdit olarak görüyordu. 1934’teki Uzun Bıçaklar Gecesi’nde Röhm’e suikast düzenlendi ve SA liderleri tasfiye edildi.
FRANZ VON PAPEN
1932 yılının Haziran ve Kasım ayları arasında Weimar Cumhuriyeti’nde başbakanlık yapan muhafazakâr ve monarşist Papen, Hitler hükümette görev alırsa Nazileri kontrol altında tutabileceklerini düşünüyordu. Bu nedenle 1933’te Cumhurbaşkanı Hindenburg’u
Hitler’i başbakan olarak atamaya ikna etti ama ne yazık ki yanılmıştı.
KURT VON SCHLEICHER
Weimar Almanyası’nın son başbakanı Schleicher, Alman ordusunun Versay Antlaşması’na aykırı olarak yeniden toparlanmasında etkili oldu. Ilımlı bir siyasetçiydi ve Nazilerin boy atmasını önlemek için merkezi bir koalisyon hükümeti kurmaya çalıştı. Bu hareketiyle Hitler’in düşmanlığını kazandı. 1934’te Uzun Bıçaklar Gecesi’nde o da suikasta uğradı.
ERICH LUDENDORFF
Birinci Dünya Savaşı’nın efsanevi generallerinden Ludendorff, 1920’lerde sağcı aktivistler arasına katıldı. 1920 ve 1923 yıllarındaki başarısız darbe girişimlerinde yer aldı. Parlamentoda Nasyonal Sosyalist İşçi Partisi üyesi olarak hizmet vermesine rağmen bu tutumunu değiştirecek ve Nazilerin yol açacağı tehlikeler konusunda uyarılarda bulunacaktı.