BEYİN-BİLGİSAYAR ARAYÜZLERİ VE POTANSİYEL FAYDALARI
Bu yüksek teknolojili başlıklar ruhsal bozukluğu olanlara yeni bir umut sunabilir
+ Yakın zamana kadar birçok ruhsal bozukluğun tek bir nörotransmiterdeki dengesizlikten kaynaklandığı (örn. depresyon durumunda serotonin) düşünülüyordu. Ancak tek bir reseptöre bağlanan ilaçların uzun yan etki listeleri işin o kadar basit olmadığını gösteriyor. Beyin travmasının etkilerine giderek daha fazla odaklanılması, araştırmacıları işlevsiz sinir ağlarını hedeflemeye yönlendirdi. Bu ağlar, noninvaziv nörogeribildirim teknolojisini kullanarak hasta tarafından olumlu şekilde uyarılabilen bağlantı yolları. Tipik olarak, kafatasını saran bir başlık aracılığıyla beyin aktivitesini ölçen bir bilgisayar ve elektriksel aktiviteyi yorumlayıp bunu hastaya gösteren bir elektroensefalogram (EEG) kullanılıyor. Hasta bu sayede duygusal ve zihinsel rahatlığını kendi kendine düzenlemeyi öğrenebiliyor.
Beyin-bilgisayar arayüzleri, kontrolü ne zaman üstleneceğini bilerek insanlara da yardımcı olabilir. ABD’deki Tufts Üniversitesi’nden bilim insanları, fonksiyonel kızılötesi spektroskopi (fNIRS) adı verilen bir teknolojiyi kullanarak, beynin emdiği ışık miktarını tespit ederek zihinsel yorgunluğu ölçebilen bir kafa bandı geliştiriyor. Üniversitenin İnsan Bilgisayar Etkileşim Laboratuvarı’nda görev yapan araştırmacılar, ışık emilimini beyin aktivitesiyle ilişkilendirerek, kullanıcının bilişsel işlem için maksimum kapasitesine ne zaman yaklaştığını tahmin edebildiklerini keşfettiler. Örneğin, bu teknoloji sayesinde bir bilgisayar, hava trafik kontrolörleri arasında sorumluluğu paylaştırabilir.