DAVET Stil sahibi kış sofraları
TABIATIN YENIDEN UYANIŞA HAZIRLANDIĞI KIŞ MEVSIMI, BIR ZAMANLAR DOĞANIN GIZEMINI BÜTÜN ALBENISIYLE RESMETTIĞI BÜYÜLÜ HATIRALAR BIRAKIRDI GERIDE. GÜNÜMÜZDE ISE IKLIM DEĞIŞIKLIĞI SEBEBIYLE DAHA ILIMAN
KIŞLAR YAŞIYOR, KIŞ GÜNLERINDE AÇIK ALANLARDA DAHA ÇOK VAKIT GEÇIRIYORUZ. BU SAYIMIZDA SOĞANLI BITKILERIN AÇTIĞI TILSIMLI KIŞ MEVSIMININ
HER HALINDEN ILHAM ALAN STIL SAHIBI ÜÇ SOFRAYA KONUK OLDUK.
Yonca Özge Çallı
Tekli altın kaplama şamdanlar ve burgulu mumlar, tuzluk ve karabiberlik çok sevdiği Casaris markasına ait. Gümüş çatal bıçak takımını Münih’te bir sokak mağazasında bulunmuş. Altın çerçeveli porselen suplalar Evaliza D.W.R marka. Gümüş sürahi İtalya’nın Tivoli kasabasındaki bir mağazadan alınmış.
Deniz Sadi
Deniz Sadi’nin görsel estetiğe ve tasarıma karşı duyduğu derin tutku, rüyalarını gerçekleştirmesini sağlamış. Özel günler ve davetleri kusursuz anılara dönüştürmek amacıyla kurulan Sadi Events çatısı altında düzenledikleri her davette hayallerini gerçeğe dönüştürmenin ayrıcalığını yaşadığını söylüyor Sadi. Tasarladığı büyüleyici davetlerle fark yaratıyor ve kurduğu sofraların da bir dilinin olduğu inancında. “Hazırladığım sofralar da tasarladığımız davetler gibi bir hikâyeye, bir kurguya bağlı kalınarak resmediliyor. Tıpkı mevsimin izlerini, mekânın ruhunu, konuğun kişiliğini esas alarak tasarladığımız davetler gibi dizayn ediyorum sofralarımı. Renk uyumu, yan yana gelen parçaların aynı dili konuşması ve masayı kurduğum mekânın soframla bir bütüne hizmet etmesi önemle üzerinde durduğum konulardan. Sofralarımda olmazsa olmazlarım ise her daim mum ve çiçeklerdir. Sevdiklerimizle bir araya geldiğimiz, hem kendi zevkimi yansıttığım hem de konuklarımın kendilerinden izler bulabilecekleri sofraları hazırlamaktan çok keyif alıyorum” diyor Deniz Sadi. Dingin pastel tonlarının hâkim olduğu masada, doğal dokusu ile sıcaklık katan ahşabın yanı sıra deri ve kürk gibi zengin dokular kullanılmış. Gümüşün asaleti ile göz kamaştıran bir ışıltı katılmış sofraya.
Serra Müftüoğlu ç Mimar Serra Müftüoğlu’nu Şef&Yazar Jale Balcı ile kurduğu, tekstilden porselen ve cam aksesuarlara kadar geniş bir ürün gamına sahip Jase İstanbul markasından tanıyoruz. Tasarladıkları ürünleri eskinin yaşanmışlık hissini barındıran parçalarla kullanmayı seven Müftüoğlu, tam bir antika aşığı. Yerli ve yabancı dergiler, antika pazarlarında bulduğu eskiye ait doneler, Fransız mimarisi ve İstanbul onun en büyük ilham kaynaklarından. Desenleri ve renkleri cesurca ve dengeli kullanmayı seven tasarımcı yemeklerin, sunumların ve ürünlerin ahenk içerisinde sergilenmesinden keyif alıyor. Müftüoğlu, yaşanmışlık duygusunu odağına alan, kendi renkli yorumuyla harmanladığı sofralarında iddialı renk kullanımı ve yarattığı kompozisyonlara dair önerilerini bizlerle paylaşıyor: “Kuracağınız sofranızda tercihiniz canlı bir renkten yana olacaksa Amerikan servis ve peçetelerin kontrast kaldığı durumlarda aksesuar renk seçimlerinde ton sür ton gitmek doğru olacaktır. Renk kullanmaktan korkmayın, renklerin dilini anlamaya çalışın, bunu başardığınız anda göreceksiniz ki sofranızdaki parçalar ahenk içinde dans ediyor olacak. Maroon tonlar, kobalt maviler kış aylarında kullanmayı en çok tercih ettiğim renkler arasında. Masa örtüleri üzerine kullandığım Amerikan servislerim, gümüş çatal bıçak takımım ve büyük vazolar içindeki renkli çiçeklerimiz ile her mevsim görmekten keyif aldığım mavi ve beyaz tonları ön planda.”
Serra Müftüoğlu, eklektik stili besleyen etnik motifleri,
el işçiliği aksesuarları, kontrast renkli parçaları kullanmayı tercih etmiş. Çiçekler, Ribbon Flowers’tan.