SÖYLEŞİ Cem Mirap Bodrum’da açılan Lucca by the Sea’yi anlattı
Bodrum’da, Mandarin Oriental’in içinde yepyeni bir adres var: Lucca By The Sea. Alıştığımız ünlü Lucca tarzına Bodrum rüzgârını da ekleyen pop-up mekân Lucca By The Sea’nin yaratıcısı Cem Mirap ile konuştuk.
Bodrum’un en popüler lokasyonlarından biri, kuşkusuz Mandarin Oriental. Değişen ve dönüşen tatil anlayışı, yepyeni bir Bodrum silüetini de beraberinde getirdi. Sofistike ve şık mekânlarda sakinlikle ilerleyen Bodrum hayatına, Lucca da dokunuşu hareket katacağa benziyor. Cem Mirap, menüsünden dekorasyonuna Lucca By The Sea’nin hikâyesini anlatıyor.
Lucca yeni yazlık versiyonuyla karşımızda. Bu fikir nasıl ortaya çıktı?
Güneyde ve sahilde bir mekân yaratmak aslında hep aklımdaydı. Özellikle pandemi sürecinde birçok “Lucca-sever”in Bodrum’da yaşamaya başladığını gördüm. Dünyada çoğu restoran kendilerine dönem dönem pop-up şubeler açıyor. Biraz da bütün bu sebeplerden burada böyle bir yer yaratmak istedim. Tabii bu yer Lucca’dan da farklı olmalıydı. Bu yüzden de Lucca By The Sea konseptiyle menüden dekorasyona Lucca’dan farklı bir yer tasarladım.
Dekorasyon anlamında hangi temayı belirlediniz? Mekânın stilini anlatır mısınız?
Lucca her zaman pop, eğlenceli ve retro-modern tasarım bileşenlerini bir araya getirdi. Bu yaz Bodrum Mandarin Oriental’in içinde açılan Lucca By The Sea için de durum bundan farksız. Üstüne bu ögelere eklenenler var. Lucca By The Sea’den konuşurken Türkiye’nin ve hatta dünyanın en güzel koylarından birinde, çam ağaçlarının arasında ve denizin üstünde 400 m2lik bir alandan bahsediyoruz. Bununla birlikte mekân Tulum ve Mykonos esintilerini barındırıyor ve her zamanki gibi rahatlık ve şıklığı önceliklendiriyor. Tayfun Mumcu ve Rezzan Benardete’nin tasarımı Lucca Lamp aydınlatmalarından Murat Tabanlıoğlu imzalı koltuklara, Mudo Concept ürünlerinden butiklerden toplanan saksılara bütün bu detaylar mekânı tamamlıyor.
Menüsünde neler var?
Lucca By The Sea’nin en öne çıkan özelliklerinden biri denizle kurduğu yakın ilişki. “Denizden Tabağa” konsepti mekânın mutfağını tanımlayan ögelerden biri. Yemeklerde deniz mahsulleri çok zengin bir şekilde kullanılıyor. Örneğin Istakozlu Spagetti, menünün favorilerinden. Bununla birlikte özel bir taş fırınımız var. Biz bugüne kadar misafirlerimize dünya mutfağına dair yenilikleri ve dünya mutfağının Lucca yorumunu tattırdık. Bu gelenek Lucca By the Sea’de de devam ediyor. Yetenekli genç şef Hüseyin Kılıç ve Tuncay Uçar’ın bu yaz restoran-bar’ın mutfağında olacağını da söylemezsem olmaz. Öğle yemeği servisimiz 14.00’te başlıyor ve mutfağımız 23.00’e kadar açık. Kısıtlama döneminde yasak saatinden sonra sadece otel misafirlerine olacak şekilde.
İddialı olduğu yemek ve kokteyller var Lucca by The Sea’nin. Birkaç favorinizi öğrenebilir miyiz?
Deniz mahsullü ürünlere vurgu yaparken bahsettiğim Istakozlu Spagetti’ye ek olarak “Burrata’lı Pizza”mızda iddialıyız. Ödüllü kokteyllerimiz ünlü Mixologistlerimiz tarafından hazırlanmaya devam edecek. Tropik meyveleri fazla kullanan kokteyller favorimiz ve herkes Bodrum Negroni’ye bayılıyor.