Gelecekle Buluşturan SANATÇI
SERAMIK VE ÇINI SANATÇISI ŞEBNEM TUNA, ÖZEL REÇETELER ILE ÜRETTIĞI VE GEÇMIŞLE BULUŞTURDUĞU ÇALIŞMALARIYLA IMZASINI TÜM DÜNYAYA TAŞIYOR. SANATÇI ROMA, BIZANS, SELÇUKLU VE OSMANLI’DAN ESINLENEN SERAMIKLERINI DOĞAYA SAYGILI BOYALAR, SIRLAR VE HAMURLARLA HAYATA GEÇIRIYOR.
Resim ve Seramik Bölümü mezunu olan Şebnem Tuna, Bursa Çini Çiftliği Atölyesi’nde özel reçeteleriyle ürettiği eserlerinde gelenekten geleceğe doğru tasarımlar yapıyor. Selçuklu ve Beylikler, çalışmayı ve modernize etmeyi en sevdiği dönemler. İnsanlık tarihinde özellikle de Selçuklu döneminde taşıyıcı ruh, yani bu dünya ve öteki dünya arasındaki iletişimi kuran, ölümden sonra melekler olarak inançlara giren kuşlar ise kullandığı sembollerden onu en çok etkileyenlerden.
Sanatçı geleneksel desenleri, modern formlara dönüştürürken sanat, zanaat ve tasarımı bir araya getiriyor.
Victoria and Albert Museum ve British Museum ile görüşmelerini sürdüren Tuna, Pera Müzesi, Paşabahçe Butik Mağazaları ve Beymen için de özel seri koleksiyonlar hazırlıyor. Örneğin Beymen için, Selçuklu döneminde evreni ve hayatı anlayıp açıklamakta en çok kullandıkları semboller olan kuş, balık ve hayat ağacına yönelen sanatçı, gergedan ve boğa formlarını da mağara dönemi duvar resimlerinden esinlenerek tasarlamış. Ayrıca, Tokat tahta baskılarında da çok kullanılan Hitit dönemine ait desenlere de eserlerinde yer vermiş.
Yeni serisi “Yekpare” ile yaşamında önüne çıkan/karşısında duran, yolculuk yaptığı ve bu yolculukta deneyim kazanıp kabul ettiği tüm süreçleri ve bu yolculukta kırılan tüm parçaları bütünde birleştiriyor. Topraktan aldığı güçle sonsuzluğun kendisi olan seramiği klasik desenler ve bakır tellerle harmanlayıp eserlerini ve kendini daha da güçlendiriyor.
Seramik ve çini sanatçısı Şebnem Tuna eserlerinde özellikle Selçuklu ve Beylikler döneminden ilham alıyor.