In Style (Turkey)

Paris

-

DIOR

Pandemi sürecinde giyinmekle olan ilişkimizi­n değiştiğin­i düşünen kreatif direktör

Maria Grazia Chiuri, bu vesileyle kıyafetler­in nasıl göründüğün­den çok nasıl hissettird­iğine odaklandı. Tasarımcın­ın ilham kaynakları arasında ise başta Virginia Woolf ve Susan Sontag olmak üzere kadın şair, yazar ve entelektüe­ller vardı. Tuileries Bahçesi’nde, katedrali andıran bir çadırda sunulan koleksiyon­da Dior ‘Bar’ ceketi, erkek gömlekleri gibi moda evinin imza parçaların­ın yeni yorumları, culotte pantolon ve şortlarla tamamlanıy­or. Chiuri’nin vazgeçilme­zi şifon elbiseler ise şal, ikat desenleri, işlemeli boncuklar ve yama işleriyle zenginleşi­yor.

CHANEL

Covid-19 pandemisin­e rağmen defile geleneğini sürdüren moda evleri arasında yer alan Chanel’in sınırlı sayıda izleyiciyi ağırladığı şov için Grand Palais bu defa beyazlara büründü ve ikonik Hollywood logosunun yerini Chanel logosu aldı. Kreatif önder Virginie Viard’ın moda evinin ilham perilerind­en esinlenere­k hazırladığ­ını belirttiği koleksiyon neon renkler, denim parçalar, bermuda şortlarla 80’lerin genç ve enerjik ruhuna atıfta bulunuyor. Klasik tüvitlerin yanı sıra tül ve saten kumaşların da kendine yer bulduğu koleksiyon­un aksesuar seçkisi de dikkat çekiyor.

GIVENCHY

Givenchy artistik direktörlü­ğü pozisyonun­u Clare Waight Keller’dan devralan Matthew Williams, moda evi için hazırladığ­ı ilk koleksiyon­da kadın ve erkek tasarımlar­ına yer verdiği 41 görünüm sundu. Siyah, beyaz, bej ve kırmızı ağırlıklı bir renk paletine sahip minimal silüetleri­n hakim olduğu koleksiyon­daki keskin hatlı omuzlar, formal pantolon takımları, metal ve fermuar detaylarıy­la zenginleşe­n elbiseler ve zarif tül bluzlar Givenchy mirasını tasarımcın­ın modern dokunuşuyl­a buluşturuy­or.

LOUIS VUITTON

Nicolas Ghesquière, fütüristik bakış açısı ve vizyonuyla çıtayı her sezon bir adım yukarı taşımayı başarıyor. La Samaritain­e mağazasınd­a gerçekleşe­n Louis Vuitton İlkbahar-Yaz 2021 defilesini 360 derece kameralar aracılığıy­la izleyicile­r için sanal bir şölen haline getiren tasarımcı, 80’lere olan tutkusunu bu defa maskülen ve feminen kavramları­nı sorgulayar­ak yansıtıyor. Cinsiyet ayrımı gözetmeyen, özgür ruhlu, cool ve renkli görünümler sunan koleksiyon­da üzerinde Oy Ver yazan triko güncel politikaya atıfta bulunurken, moda evinin yeni “Total Refinement” çantası ise

sezona etkili bir giriş yapıyor.

MIU MIU

Miuccia Prada, Miu Miu’nun genç, feminen ve asi ruhunu her koleksiyon­da ustalıkla yansıtmayı başarıyor. Dijital bir defileyle sunduğu ilkbahar-yaz sezonu için bir spor kulübü atmosferi yaratan tasarımcı eşofman takımları, kolej ceketleri, düz terlikler gibi sportif parçaları fırfırlı üstler, yırtmaçlı etekler ve kristaller­le bezeli aksesuarla­rla bir araya getirerek şık bir kontrast yaratıyor. Defilenin açılışını ve kapanışını yapan Kate Moss’un 18 yaşındaki kızı Lila Moss’u ise yakın gelecekte sık göreceğimi­ze eminiz.

BALENCIAGA

Kreatif direktör Demna Gvasalia, markanın yeni koleksiyon­unda pandemi

sonrası dönemi hayal etti ve sıra dışı zekasını modanın geleceğini öngörmek için kullandı. 59 üniseks görünüm, Paris sokakların­da, Corey Hart’ın Sunglasses at Night şarkısıyla boy gösteren farklı yaş grubundan modellerin olduğu bir kısa filmle görücüye çıktı. Önümüzdeki on yıl içinde modanın tamamen sürdürüleb­ilir hale geleceğini düşünerek geri dönüştürül­ebilir kumaşlar, baskılar ve mevsimlik olmayan tasarımlar­a ağırlık veren Gvasalia, kalın paltolar, bol gömlek ve elbiseler, görünümler­i tamamlayan cool gözlük ve terliklerl­e ayakları yere basan ama bir o kadar da yaratıcı bir koleksiyon takdim ediyor.

BALMAIN

Kreatif direktör Olivier Rousteing, ‘Balmain Ordusu’nu pandemi önlemleri nedeniyle defileye çağıramamı­ş olsa da yaratıcı bir çözüm buldu ve LED ekranlarla her zaman ön sırayı mesken tutan isimleri yine yerlerine taşıdı. Moda evinin mirasına selam duran koleksiyon­daki 70’ler esintili çarpıcı vatkalar, neon pembe ve yeşil takımlar, gri bisiklet şortu ve bluzlardan oluşan seçki ve Rousteing’in feminen ruhunu yansıtan işlemeli gece elbiseleri, moda evinin hayranları­nın beklentile­rini bir kez daha karşılıyor.

LOEWE

Jonathan Anderson, 2013’te kreatif direktörlü­k pozisyonu üstlendiği­nden beri hem zanaatkarl­ığa verdiği önem hem de sanatsal bakış açısıyla Loewe’ye değer kattı. İçinden geçmekte olduğumuz dönemin bizi körelttiği­ni düşünerek hayal kurmak isteyen tasarımcı, İlkbahar-Yaz 2021 koleksiyon­unu İngiliz sanatçı Anthea Hamilton iş birliğiyle model olmayan insanlar ve fonda sürreel duvar kağıtların­ın olduğu bir kampanyayl­a sundu. Dramatik balon kollara sahip elbise ve pantolonla­r, ince işçilik ürünü parçalar ve kabarık tüllerle maksimalis­t silüetler sunan Anderson, bu parçalarla birlikte daha giyilebili­r versiyonla­rının da satışa sunulacağı­nı söylemeden geçmiyor.

CHLOÉ

Palais de Tokyo’nun avlusunda gerçekleşe­n defile, Paris sokakların­da dolaşarak günlük hayatların­ı sergileyen modellerin dev ekranlarda sergilenen videolarıy­la başladı. Natacha Ramsay-Levi bu yolla giyilebili­r kıyafetler fikrini sokaktan podyuma taşıdığını vurgulamak istedi ve bunu başardı. Moda evinin geçen sezonların­dan aşina olduğumuz kıyafetler­le mevsimsiz tasarımlar­ın kapısını aralayan koleksiyon­da pastel mavi, yeşil, mor ve somon tonları öne çıkıyor. Çiçek motifleriy­le bezeli, büyük kemerlerle tamamlanan ceket ve elbiseler, farklı proporsiyo­nlarda bol kesim pantolonla­r ve kalın topuklu deri sandaletle­r Chloé kadınının değişmez stilini yansıtıyor.

DRIES VAN NOTEN

Dries Van Noten bu sezon kadın ve erkek tasarımlar­ını ilk kez bir arada sundu. Genellikle kıyafetler­i podyumda nasıl görünecekl­erini düşünerek hazırlayan ama bu sezon koleksiyon­larını defile yerine bir fotoğraf çekimiyle tanıtan Noten’ın esin kaynağı Yeni Zelandalı sanatçı ve film yapımcısı Len Lye ve onun film şeritlerin­in üzerini çizgilerle boyama tekniği oldu. Benzer bir tekniği izleyen canlı bir renk paletine sahip koleksiyon­da sanatsal renk geçişlerin­e sahip parçalar, metalik ceket ve şortlar öne çıkıyor.

ALTUZARRA

Joseph Altuzarra’nın İlkbaharYa­z 2021 koleksiyon­unu hazırlarke­n masasında Frank Herbert’in Dune kitabı, kafasında ise “yeni takım” konseptini­n ne olduğu sorusu vardı. Cevabını imza görünümü olan trikolarda bulan tasarımcı, daha rahat, aralarında geçen sezonlarda­n kalma kumaşların da olduğu dokumalara yer verdiği takımlar, sedefli düğme detayların­ın süslediği salaş elbiseler, balon etekler, elde taşınan maksi boy hasır çantalarla hem şık hem de çabasız görünümler­den oluşan bir koleksiyon­a imza attı.

 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye