İş Etiği Şirketlerle Bütünleşmek Zorunda
RÖPORTAJ: 2010 yılından bu yana etik iş yapma kültürünün Türkiye kurumlarında yerleşmesi için çalışan Etik ve İtibar Derneği’nin (TEİD) Yönetim Kurulu Başkanı Ertuğrul Onur “Artık ne olursa olsun ne pahasına olursa olsun en fazla kar hedefini tek amaç olduğu iş yönetim sistemleri tarihe karışıyor” diyor. Onur’a göre bundan sonra iş etiği şirketlerin misyon, vizyon ve hedefleri ile bütünleşmek zorunda.
2010 yılından bu yana etik iş yapma kültürünün Türkiye kurumlarında yerleşmesi için çalışan Etik ve İtibar Derneği’nin (TEİD) Yönetim Kurulu Başkanı Ertuğrul Onur, “Artık ne olursa olsun ne pahasına olursa olsun en fazla kar hedefini tek amaç olduğu iş yönetim sistemleri tarihe karışıyor.” diyor. Onur’a göre, bundan sonra iş etiği şirketlerin misyon, vizyon ve hedefleri ile bütünleşmek zorunda.
TEİD olarak faaliyet alanınız, özel sektörde yolsuzluk / rüşvetle mücadele etmek için ne gibi çalışma2000 yılında BM Eski Genel Sekreteri Kofi Annan’ın girişimi larınız var? ile kurulan Global Compact Dünyadaki en büyük kurumsal sürdürülebilirlik girişimidir. Platformun 10 İlkesi temelini insan hakları, çalışma standartları, çevre ve yolsuzlukla mücadele alanlarında hazırlanmış dört Birleşmiş Milletler bildirgesinden almaktadır (İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Çalışma Yaşamında Temel İlkeler ve Haklar Bildirgesi, Birleşmiş Milletler Rio Çevre ve Kalkınma Bildirgesi, Birleşmiş Milletler Yolsuzlukla Mücadele Sözleşmesi). Özellikle bu ilkelerin özel sektör ağırlıklı olarak hayata geçmesi için ve Türkiye Cumhuriyeti'nin Birleşmiş Milletler ve OECD nezdinde taraf olduğu yolsuzlukla mücadele anlaşmalarının hayata geçirilmesinde özel sektör koordinasyonu görevini üstlenmeyi amaçlayarak iş etiği konularında faaliyet gösteren derneğimiz 2010 yılında kuruldu.
Derneğimiz Etik ve uyum risklerinin etkin yönetimi, dürüstlük, hesap verilebilirlik ve şeffaflık konularında farkındalık düzeyini arttırılması ve iş etiğinin ülkemizde faaliyet gösteren şirketlerin kültürünün ayrılmaz bir parçası haline hedefini güdüyor.
Etik ve İtibar Derneği bugün 150 kendi sektörlerinde büyük öneme sahip Kurumsal Üyesi ile çalışmalarına devam ediyor. Üyelerimizin Türkiye GSMH'nın yüzde 15'ini oluşturan ve 250 bin üzerinde çalışana istihdam sağlayan şirketler olması da etki alanımızın büyüklüğünü gösteriyor.
Bu açıdan TEİD’in gelmeyi hedeflediği nokta; iş etiği alanında şirketlerin gelişmelerine destek olurken; en iyi uygulamalara sahip şirketlerin tecrübelerini ülkemizin her köşesindeki kurumlara aktararak bir referans ve eğitim noktası haline gelmesi olarak açıklanabilir.
Bu açıdan verimli bir uluslararası ticaretin en önemli şartlarından biri haline gelen iş etiği ve etik risklerin yönetimi alanındaki en güncel veri ve bilgiyi uluslararası ilişki ve bağları ile ülkemize eksiksiz taşımayı ve üyeleri arasında paylaşım toplantıları düzenleyerek iyi örneklerin uygulamasının arttırılmasını amaçlıyoruz.
Yine eğitimler de TEİD için büyük öneme sahip. Bu doğrultuda 2016 yılında kurduğumuz TEİD Akademi çatısı altında çeşitli üniversitelerin iş birliği ile (Boğaziçi ve Bilgi) kurguladığımız “Etik ve Uyum Yöneticisi Sertifika Programı” 6. dönemini bitirdi. 7.dönemine Mart ayında başlıyor. Alanında dünyadaki önemli sertifika programlarından biri olmayı hedefleyen eğitim programına hukukçular, etik ve uyum yöneticileri, insan kaynakları, iç denetim ve kurumsal iletişim çalışanları, denetçiler, etik ve uyum alanında uzmanlaşmak isteyen tüm çalışanlar, orta ve üst düzey yöneticiler katılabiliyor. Yine derneğimiz tarafından kurulan mükemmeliyet merkezi; “Turkish Integrity Center of Excellence” (TICE) projesi ile amaç; iş etiği hakkında farkındalık yaratmak ve “Etik ve Uyum Yöneticiliği’’ mesleğinin özel sektörde yer alan şirketler tarafından benimsenmesini ve yaygınlaştırılmasını sağlamayı amaçlıyoruz. TICE, TEİD tarafından sürdürülebilir yerel kapasite oluşturmak amacıyla kurulmuştur. Aralarında
KOTEDER, TÜYİD, İGMD, DPİD gibi Türkiye’nin önde gelen sektörel derneklerinin bulunduğu birçok dernek ile sektörel ve meslek etik standartları hazırladık;
Global Ethics Network Bölge Temsilciliği, Avrupa İş Etiği Ağı Üyeliği, Basel Instıtute Çalışma Grubu Üyeliği, OECD Yolsuzlukla Mücadele Bölgesel Çalışma Grubu Danışma Kurulu Üyeliği ve B20 Yolsuzlukla
ile de uluslararası alanda da Mücadele Görev Gücü Üyelietkin. ği
TEİD ülkemizde düzenlenen G20’de; B20 Gümrüklerde Yolsuzlukla Mücadele Çalışma Grubu ile KOBİ'lerde Yolsuzlukla Mücadele Çalışma Grubunda en büyük hedeflerinden olan pratik iş dünyasına dokunan ve uygulamacı olmasının karşılık bulduğu ve “KOBİ'ler İçin Yolsuzluk
la Mücadele Rehberi” ve
“Gümrüklerde Kolektif Eylem Yogibi somut çıktılar sundu. luyla Yolsuzlukla Mücadele Rehberi” Günümüzün ve gelecekte bizi bekleyen sosyal, hukuki ve ekonomik ve sosyal düzenin farklı perspektifler ve uzman konuşmacılar eşliğinde analiz edildiği Etik Zirveleri düzenliyoruz. Derneğimiz, çalışmalarını sadece özel sektör ile sınırlı tutmuyoruz. Dernek olarak, " ileride iş dünyasında bayrağı devralacak gençlerimizin de etik ilkeleri içselleştirmelerini ve benimsemeleri doğrultusunda birçok projeye destek veriyoruz. *** (Okullarda öğrenci etik kurulları kurulmasına ve yürütülmesine, içerik oluşturulmasına destek veriyoruz. Anadolu Liseleri ile ZirvEtik (2018 ve 2019), Özel Okullarla Özel Sezin Okulu iş birliğinde Sezin Etik Zirvesi (2019, 2020 Nisan’da 2.si olacak) düzenleniyor; öğrenciler profesyonel liderler ve öğretmenleri ile çalışmalar yapıp çeşitli konularda etik manifestolarını hazırlıyorlar)
Bu açıdan TEİD’in gelmeyi hedeflediği nokta; iş etiği alanında şirketlerin gelişmelerine destek olurken; en iyi uygulamalara sahip şirketlerin tecrübelerini ülkemizin her köşesindeki kurumlara aktararak bir referans ve eğitim noktası haline gelmesi olarak açıklanabilir.
Dünyaya baktığımızda suistimaller gelişen ekonomilerde mi yoksa gelişmekte olan ekonomi
Aslında bu konuda şöyle bir cevap lerde mi daha çok görülüyor? verilebilir; FCPA’ye baktığımız zaman en fazla ceza alan şirketlerin hep gelişmiş ekonomilerden olduğunu görüyoruz. Fakat burada bir konuya dikkat etmemiz gerekiyor. Bu şirketler aldıkları cezalarla az gelişmiş/
gelişmekte olan ülkelerde olan faaliyetlerinde verdikleri rüşvet yüzünden karşılaşıyorlar. Yolsuzluğun küresel boyutu ne kadar? Bu rakam dünya GSMH’ının ne Yapılan son araştırmalara göre Dünyakadarına denk geliyor? nın toplam Gayri Safi Milli Hasılasının yaklaşık %5’i yolsuzluk tarafından yok ediliyor. Dünya Ekonomik Forumuna göre ise yolsuzluk dünya genelinde iş yapma maliyetini %10 arttırıyor. Herhangi bir şirketin kar oranının %10 artmasının ne kadar önemli olduğu düşünülürse bu oranın ne kadar yüksek olduğu hemen göze çarpacaktır. Uluslararası Ülkeler Risk Rehberi yolsuzluk endeksine göre yolsuzluk kayıt dışılığı teşvik ediyor. Bir ülkenin yolsuzluk endeksinde bir puanlık azalmanın, kayıt dışı sektörün boyutunda %9,7 oranında bir azalmaya neden olduğu düşünülüyor. Görüldüğü gibi yapılan her türlü değerlendirmede, etik dışı davranışlar özel sektör gelişmesinin önündeki en önemli engellerden biri olarak ortaya çıkıyor. Tipik bir kuruluş her yıl gelirinin % kaçını suisti
En başta bu tür suistimallerin maliyetlerinin tam olarak ölmaller yüzünden kaybediyor? çülmesinin çok zor olduğu ortada olan bir gerçek. Raporlarda yer almayan ve hatta tespit edilemeyen suistimallerin maliyetlerini tam olarak kimse bilemeyecektir.
Fakat bu konuda yine de çalışmalar yapılıyor. Özellikle Uluslararası Suistimal İnceleme Uzmanları Birliği ACFE’nin 2018 raporu bu konuda bize ilginç veriler sunuyor. ACFE uzmanlarının hesaplamalarına göre kuruluşların yıllık gelirlerinin ortalama %5’ini suistimaller nedeniyle kaybettiklerini gösteriyor. 79.6 trilyon dolarlık 2017 yılı dünya Gayrisafi Hasılasına uyarladığımızda, suistimale bağlı olarak yaklaşık 4 trilyon dolarlık tahmini bir küresel kayıp ortaya çıkıyor. Kuruluşların %53’ü suistimal kayıplarını telafi edemiyor, sadece %15’i tamamen bu kaybı telafi edebiliyor. Uluslararası Şeffaflık Derneği tarafından hazırlanan 2019 Yolsuzluk Algı Endeksi’nde Türkiye son yıllarda en fazla düşüş gösteren ülkelerden biri oldu ve ülkeden biri oldu ve 180 ülke içinde 91. sırada yer aldı. Türkiye, Endeks sıralamasında bir yıl içinde 13 basamak geriye düştü.
Bu durum ülkemizi 2013-2019 yılları arasında en çok düşüş yaşayan üç ülkeden biri yaptı. Türkiye bu yıllar içinde 11 puan kaybederek tam 38 sıra geriledi. Bu dönemde en çok puan kaybeden diğer iki ülke ise Macaristan ve Saint Lucia oldu.
Yine bir başka uluslararası kuruluş TRACE -Türkiye temsilciliğini TEİD olarak yürütüyoruz- tarafından yapılan “2018
Matrisi”nde ise Türkiye 200 ülke içinde 130. sırada yer aldı. Rüşvet Risk Küçük ve orta ölçekli işletmeler yaşanılan suistimallerde vaka başına ne kadar zarar ediyor? Bu rakam
ACFE 2018 raporuna göre Çalışmaya global şirketlerde ne kadar? göre küçük işletmeler genellikle, suistimal önleyici kontrollere daha az sahip olduğu için, suistimale karşı daha savunmasız olarak görülüyorlar. Raporda incelenen vakalarda 100 ve daha az çalışanı olan küçük işletmeler ortalama 200.000 Dolar, 100’den fazla çalışanı olan ve büyük ölçekli olarak değerlendirilen işletmeler ise ortalama 104.000 Dolar kayıp verdiği belirlenmiştir. Türkiye’de suistimallerin firmalara faturası ne ka
Türkiye’nin 2017 Gayrisafi Milli Hasılası yaklaşık 860 mildar? yar dolardır. ACFE 2018 raporunda bahsi geçen %5 oran ile hesaplarsak, Türkiye için suistimallerin tüm ülkeye maliyeti yaklaşık 43 milyar dolar olduğu söylenebilir. Yani Türkiye nüfusunun yaklaşık 80 milyon olduğu düşünülürse, her bir Türk vatandaşı suistimal kayıpları için cebinden yaklaşık 540 dolar ödüyor diyebiliriz. Daha çok hangi sektörlerde suistimal vakaları görü
Derneğimiz tarafından gerçekleştirilen TEİD 2016 Yolsuzlüyor? luk Algı Araştırmasında; "Yolsuzluğun en çok hangi sektörlerde yaygın olduğunu düşünüyorsunuz?" sorusuna, katılımcıların %57'si lojistik ve gümrük, %55'si inşaat, %35'i medya ve iletişim, %24'ü ilaç, yanıtlarını verdi. Yolsuzluğun en az yaygın olduğu düşünülen sektörler sorulduğunda ise katılımcıların %31'i bilgi teknolojileri, %31'i sivil havacılık, %29'u savunma sanayi olarak yanıtladı.
Edelman Güven Barometresine göre ise en az güven duyulan sektörler Finans ve Enerji olarak göze çarpıyor. En fazla güven duyulan sektörler ise Teknoloji ve Otomotiv. Derneğimizin KPMG ile birlikte yürüttüğü Etik ve Uyum
Çalışan suistimalleri daha çok hangi şekilde oluyor? Yönetimi (Türkiye değerlendirmesi) anket çalışmasında, katılımcıların %62’si, son bir yıl içerisinde firmalarında bir suistimal vakası yaşandığını bildiğini ifade etmiş olup bu kişilerin %81’i, son bir yıl içerisinde firmalarında 1 ila 5 arasında çalışan suistimali vakası yaşandığını belirtmiştir. Katılımcılar, firmalarının maruz kaldığı çalışan suistimal tiplerinin ağırlıklı olarak yolsuzluk (%54) ve şirket varlık
Kuruluşların yıllık gelirlerinin ortalama %5’ini suistimaller nedeniyle kaybettiklerini gösteriyor. 79.6 trilyon
dolarlık 2017 yılı dünya Gayrisafi Hasılasına uyarladığımızda, suistimale bağlı
olarak yaklaşık 4 trilyon dolarlık tahmini bir küresel
kayıp ortaya çıkıyor.
larının kötüye kullanılması (%41) olduğunu ifade etmiştir. Mali Tablo Suistimalleri ise %3’lük bir paya sahiptir.
Yine Derneğimizin KPMG ile yaptığı Etik ve Uyum Anketinde ülkemizdeki şirketleri temsil eden katılımcılar, çalıştıkları firmaların maruz kaldığı en büyük riskleri sırasıyla suistimal (%62), kişisel verilerin ihlali (%59), rekabet kurallarına uyumsuzluk (%47), rüşvet ve yolsuzluk (%38) ve iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin riskler (%37) olarak belirlemiştir. Derneğimizin 2016 Yolsuzluk Algı Araştırmasında ise "Özel sektörde en çok karşılaşılan etik dışı davranışlar sorulduğunda" orta ve düzey yöneticilerin %70'i, çalışanların %60'ı, "Önemli bir işi hızlandırmak veya yaptırtmak için hediye ya da para vermek", yöneticilerin %50'si, çalışanların %53'ü, "İşyerinde yapılan uygulamalarda yakın arkadaş veya aile fertleri için kuralları esnetmek", yöneticilerin %43'ü, çalışanların %29'u, "Önemli bir işi hızlandırmak veya yaptırmanın karşılığında bir vaadde bulunmak", yöneticilerin %39'u, çalışanların %24'ü, "Ticari kazanç sağlamak adına ihaleye çeşitli yollarla müdahale etmek", cevaplarını verdi.
BİLGİ: KPMG ile birlikte yürüttüğü Etik ve UyumYönetimi (Türkiye değerlendirmesi) anket çalışmasında Anket katılımcılarının çalıştıkları firmalar ağırlıklı olarak Endüstriyel Üretim, Enerji, Finansal Hizmetler, Tüketici Piyasası gibi sektörlerde faaliyet göstermekte olup anket katılımcıları ise Uyum Görevlileri, Hukuk Müşaviri ve Avukatlar, Risk Görevlileri, İnsan Kaynakları Yöneticileri, Finans Müdürleri ve İç Denetim Müdürleri’den oluşmaktadır.
Derneğimizin KPMG ile birlikte yürüttüğü Etik ve Uyum Yönetimi (Türkiye değerlendirmesi) anket çalışmasında katılımcıların %62’si, son bir yıl içerisinde firmalarında bir suistimal vakası yaşandığını bildiğini ifade etmiş olup bu kişilerin %81’i, son bir yıl içerisinde firmalarında 1 ila 5 arasında çalışan suistimali vakası yaşandığını belirtmiştir
TEİD'in Mart-Mayıs 2016 tarihleri arasında anket yöntemiyle gerçekleştirdiği 2016 Yolsuzluk Algı Araştırmasında özel sektörden üst/ orta yöneticiler ve çalışanlar yer aldı. Etisphere Institute’ün hazırladığı ‘Dünyanın En Etik Şirketleri’ listesinde yer alan şirketlerin hisseleri beş yıllık bir dönem içinde ne kadar değer kazandı? Aynı dönemde S&P 500 Endeksi ne kadar artış gösterdi? Bu verileri kıyaslayınca etik değerlere öne veren şirketlere yatırım yapmak ne kadar karlı?
“Etisphere Institute”un yaptığı araştırmaya göre, her yıl kendisinin yayınladığı
listesinde “Dünyanın En Etik Şirketleri” yer alan şirketlerin hisseleri %102 değer kazanırken, aynı (WME-The World’s Most Ethical Companies) dönem içinde S&P 500 Endeksi sadece %26 artış kaydetti. Bu araştırmanın sonuçlarına göre etik değerlere önem veren şirketlere yatırım yapmanın neredeyse dört kat daha kârlı olduğu ortaya çıkıyor Ülkemize gelen yabancı yatırımcılar ve fonlar artık şirketlerden ve tedarikçilerinden etik kodlarını istiyorlar TEİD bu noktada şirketlere nasıl yardımcı
Artık ne olursa olsun ne pahasına olursa olsun en fazla kar oluyor? hedefini tek amaç olduğu iş yönetim sistemleri tarihe karışıyor. Bundan sonra iş etiği şirketlerin misyon, vizyon ve hedefleri ile bütünleşmek zorunda. Artık şirketleri iç ve dış paydaşları ile de etik olarak sorumlu etkileşime dayanan iyi gelişmiş bir kimlik duygusu taşımalarının büyük önemi var. Bunun en önemli yolu ise elbette şirketin bir etik ve uyum programı yaratması ve ona tüm birimleri ile ona uymasından geçiyor.
Etik dışı davranışlar Özel sektördeki şirketlerin büyümesini de etkilerken aslında KOBİ’leri daha fazla etkiliyor. Sonuç olarak büyük şirketlere kıyaslarsak ciro yüzdesi olarak daha fazla meblağı kaybeden KOBİ’ler etik dışı davranışlardan daha fazla zarar görüyorlar.
Şirketlerin bu tür bir etik ve uyum programını sadece şirkette görev alan çalışanları için değil bunun yanı sıra kendisi ile iş ilişkisine giren bütün 3. Taraflar için de açık ve net hale getirmesi gerekmektedir. FCPA, UKBA gibi düzenlemeler bu durumu artık zorunlu bir hale de getirmiştir. TEİD bu konuda gerek şirketlere gerek ise 3. Taraflara İş Etiği, Etik ve Uyum Risklerin Yönetimi, alanındaki en güncel veri ve bilgiyi uluslararası ilişki ve bağları ile taşıyarak yardım etmeyi amaçlıyor. Bunun yanı sıra üyeleri arasında paylaşım toplantıları düzenleyerek iyi örneklerin uygulamasının arttırılmasını sağlıyor. Bunun yanı sıra derneğimizin yapısı altında kurduğumu çalışma gruplarından biri olan 3. Taraflar Çalışma Grubu ile hem 3. Tarafların sorunlarını hem de onlarla iş yapan şirketlerin talepleri üzerinde durulmasını sağlıyor. Bu konuda çalıştay, seminer ve toplantılar düzenleyerek ülkemizde de bu konuda somut adımlar atılmasını sağlamaya çalışıyor. İş dünyasının tüm aktörlerinin iş etiği konusunda adımlar atma konusunda cesaretlendirilmesi gerekiyor. Bu cesareti ise ancak konu ile çalışan STK’ları ve kuruluşları takip ederek kazanabilirler.
Harvard Üniversitesi’nden Shang-Jin Wei ve Richard Zeckhauser’ın yaptığı araştırmaya göre örnek olarak, Filipinler’de meydana gelen 3 puanlık bir yolsuzluk azalması ile tahmini olarak aynı ülkede yatırımlar %3,6 artabilecek. Aynı araştırma ile yolsuzluğun azalması ile vergilerden vazgeçilmeden de daha fazla yatırımcı çekmenin mümkün olduğunu ortaya çıkıyor. Hindistan yolsuzluk seviyesini Singapur düzeyine indirebilirse çektiği yabancı yatırımlar, vergileri %22 azaltsa elde edebileceği yabancı yatırımcılarla aynı olacak. Türk şirketler ile ülkemizde faaliyet gösteren yabancı / yabancı sermayeli şirketlerin etik konusuna yak
Ülkemizde de son yıllarda pek çok şirketin iş etiği konusulaşımlarındaki farklar neler? na ciddiyet ile eğildiğini görüyoruz. Her ne kadar iş etiğinin Türkiye gerçekleri ile uyum sağlayamayacağı konusunda bazen itirazlar yükselse de bu seslere kulaklarımızı kapamamız gerekiyor. Küreselleşen bir dünyada artık yalnız değiliz. Küresel değerleri de tüm dünya ile aynı anda de bir arada yaşamamız gerekiyor. İş etiği de bunlardan biri. Unutmamak gerekir ki iş etiği bir şirkete itibar kazandıran en önemli etkenlerden biri. İtibar günümüz dünyasında bir şirketin en önemli varlıklarından biri olarak görülüyor. İtibar da toplumun güvenini getiriyor. Bu konuda Kanada merkezli Environics International’ın 23 ülkede 25 bin kişi ile yaptığı bir araştırma, katılımcıların %50’sinin şirketlerin etik davranışlarına ve faaliyetlerine özel bir dikkat gösterdiklerini ve ürün ve/veya hizmeti seçerlerken de bu konunun tercihlerini değiştirebileceğini ortaya koydu. Üstelik yine araştırmaya katılanların %20’si, etik dışı davranışları ile öne çıkan şirketlerin ürün ve hizmetlerini özellikle tercih etmediklerini belirtmişler. Bu veriler, etik iş yapmanın artık ülke anlayışlarının çok ötesine geçtiğini ortaya çıkarıyor.
Etik ve Uyum Yöneticiliği, global şirketlerin ulaştığı tüm coğrafyalarda önemli mesleklerden biri haline gelmiştir. Global şirketlerin yerel iş ortaklarının kurumlarından olması gereken bir pozisyon haline gelmiştir.