“Şirketler, İçinde Bulunduğu Toplumun Bir Parçasıdır”
Uluslararası Entegre Raporlama Konseyi IIRC’in Başkanı Mervyn King, hemen her yıl Türkiye’ye geliyor ve raporlamanın geleceği üzerine konuşmalar yapıyor. Finansal Raporlamanın ne yazık ki bugüne kadar “dikiz aynasından bakan bir vizyon” ortaya koyduğunu söyleyen King, Entegre Raporlama’nın geleceğe bakarak bu makus tarihi değiştirebileceğini ısrarla vurguluyor. “Denetlenebilir olmak için iletişim halinde ve anlaşılır olmalısınız. Eğer iletişim konunuz anlaşılır değilse, denetlenebilir ve şeffaf değilsiniz demektir. Tüm dünya ve lider kurumların yöneticileri artık bunun geleceğin düşünce, yönetim ve raporlama biçimi olduğu konusunda hemfikir. Dünün şirketi sanki başka hiçbir şeyi dikkate almak zorunluluğu yokmuşçasına sadece hissedar değerlerini yükseltmeyi düşünüyordu. Geçen yüzyılda şirketler birer kale gibiydi. Bu şirketler için gerekli sermayeyi zengin aileler sağlıyordu. Tek odak noktası kâr hanesiydi. Bu kârı elde etmek için dünyadaki doğal kaynakları kullandıklarını ve içinde iş yaptıkları topluluklar üzerinde etkileri olduğunu göz ardı ediyorlardı. Hâlbuki bir şirket, içinde bulunduğu toplumun bir parçasıdır, toplumdan ayrı değildir.
Gene de 1930’lardaki Büyük Buhran’dan bu yana ağırlıklı olarak sadece finansal raporlama yapılıyor. Bir muhasebeci olarak bir bilanço hazırladığınızda, bunun şirketin o andaki durumunun bir fotoğrafı olduğunu bilirsiniz. Finansal raporlar ve faaliyet raporları böyle hazırlanırdı ve bir tür, dikiz aynasından bakan bir vizyon sunar. Rapor sadece bir analist tarafından okunacakmış gibi hazırlanır. 100 yıldır finansal raporlar hazırlanıyor ancak hâlâ Uluslararası Muhasebe Standartları Kurulu (IASB) ve Finansal (Mali) Muhasebe Standartları Kurumu (FASB), bu raporların standartlarının bir noktada birleşmesi konusunu konuşuyor ve hâlâ finansal raporlarla ilgili bir standardımız yok.”