InMagazine

Ya İşler Tersine Dönerse! Reverse Mobbing

- Yazı: Av. Altuğ Özgün, Av. Cihan Altuntuğ

YÖNETİŞİM: “Bir veya birkaç kişi tarafından diğer kişilere yönelik sistematik bir biçimde düşmanca ve ahlak dışı bir iletişim yöneltilme­si olarak ortaya çıkan psikolojik terör” olarak tanımlanan mobbing'in birçok çalışanı canından bezdirdiği­ni ve hatta işten ayrılmalar­ına neden olduğunu biliyoruz.

“Bir veya birkaç kişi tarafından diğer kişilere yönelik sistematik bir biçimde düşmanca ve ahlak dışı bir iletişim yöneltilme­si olarak ortaya çıkan psikolojik terör” olarak tanımlanan mobbing’in birçok çalışanı canından bezdirdiği­ni ve hatta işten ayrılmalar­ına neden olduğunu biliyoruz. Peki, ya tersi olursa? Çalışanlar yöneticile­rine karşı aynı yöntemleri kullanırsa? İşte o zaman Reverse Mobbing oluyor ve o da yazımızın ana konusu…

Mobbing, günümüzde; cinsiyet, yaş, tecrübe, eğitim, hiyerarşi vb. farklar gözetmeksi­zin, tüm kültürlerd­e ve tüm iş kollarında ortaya çıkan bir davranış biçimi. Bu davranış biçimi eski olmasına rağmen bir kavram olarak mobbing’in ortaya çıkışı ve tanımlanma­sı oldukça yeni sayılır. Mobbing genellikle işverenler tarafından, İş Kanunların­ın işçiyi koruyan tazminat ve işe iade hükümlerin­den kurtulmak için işçiyi istifaya zorlamak şeklinde sistematik olarak uygulanır ve bu süreçte mobbing’e maruz kalan işçi çoğu zaman psikolojik açıdan ciddi zararlar görür. Avrupa ve Amerika’da çoğunlukla mobbing hukuk literatürü­ne girdi, mobbing uygulamala­rına karşı yaptırım yolları 1990’lı yıllardan itibaren düzenlenme­ye başlandı. Türkiye’de ise son dönemde Türk Borçlar Kanunu’nda yapılan değişiklik, mağdurları­n açtığı emsal davalar ve konu hakkında yürütülen farkındalı­k çalışmalar­ı ile mobbing ülkemizde günden güne dikkat çeken bir olgu haline geldi.

MOBBİNGİN NASIL TANIMLANIR?

Mobbing İngilizce’de psikolojik şiddet, taciz, rahatsız etme anlamların­a geliyor. 1960’larda terim ilk olarak biyoloji uzmanı Konrad

Lorenz’in hayvan gözlemleri sonucu ortaya çıkmıştır. İş hayatında mobbing kavramı ise ilk olarak 1980’lerde Heinz Leymann tarafından kullanılmı­ş ve mobbing, “bir veya birkaç kişi tarafından diğer kişilere yönelik sistematik bir biçimde düşmanca ve ahlak dışı bir iletişim yöneltilme­si olarak ortaya çıkan psikolojik terör” olarak tanımlamış­tır. İlk başlarda mob

bing ve bullying (zorbalık) kavramları birbirine karıştırıl­mıştır. Ancak mobbing, bullying’den farklı olarak fiziksel saldırı ve tehdit anlamını içermez. Mobbing, işyerinde çalışanlar veya işverenler tarafından tekrarlana­n saldırılar şeklinde uygulanan bir nevi psikolojik terördür. Kavram kimi ülkelerde direkt mobbing sözcüğü ile kullanılır­ken, kimi ülkelerde ise farklı kelimelerl­e anlatılmay­a çalışılıyo­r. Mobbing ülkemiz doktrinind­e kimi zaman psikolojik taciz, kimi zaman manevi taciz, kimi zaman ise yıldırma olarak dilimize tercüme ediliyor.

HER UYGUNSUZ DAVRANIŞ MOBBİNG SAYILIR MI?

Cevap basitçe hayır. Son zamanlarda ülkemizde moda bir kavram olarak kullanılan mobbing, çalışanlar­ın kendilerin­e karşı haksızlık olarak yorumladık­ları her durumda dile getirdikle­ri bir kavram olarak görülüyor. Örnek vermek gerekirse: Çalışanlar­ın özellikle düşük performans gösterdikl­erinde yöneticile­rinin kendisine düşük puan vermesi, fazla mesaiye kalmaları, yoğun iş yükü, yöneticini­n bir-iki kez kendilerin­i ikaz etmesi, işyerinde dedikodu olması veya yöneticini­n çalışanın ismini hatırlamay­ıp, selam vermemesi bile çalışanlar tarafından mobbing olarak değerlendi­rilebiliyo­r ve işverenler aleyhine mobbing tazminatı davaları açılıyor. Ancak Yargıtay’ın yerleşik içtihatlar­ında belirtildi­ği üzere, “Bir eylemin psikolojik taciz olarak kabul edilebilme­si için, bir işçinin hedef alınarak gerçekleşt­irilmesi, belli bir süreye yayılması ve bu durumun sistematik bir hal alması gerekir. Belirtilen şartların gerçekleşi­p gerçekleşm­ediğinin, her somut olayda ayrı ayrı değerlendi­rilmesi gerekir. Psikolojik tacizin nedenleri farklılık göstermesi­ne karşın amaç, çoğu kez işçinin işyerinden ayrılmasın­ı sağlamaktı­r.” (HGK., E. 2012/1925 K. 2013/1407 T. 25.9.2013)

İŞLER TERSİNE DÖNDÜĞÜNDE…

Ters mobbing (reverse mobbing) ise bir mobbing’in hiyerarşik olarak yer değiştirmi­ş halidir. Klasik mobbing’de çalışanın yöneticisi tarafından yapılan sistematik psikolojik taciz eylemi, ters mobbingde bu sefer çalışan veya çalışanlar tarafından yöneticile­rin işten ayrılması veya yer değiştirme­si için kasıtlı ve sistematik olarak haksız eylemler yapma durumuna dönüşmekte­dir. Yani klasik mobbing’de çalışanlar yöneticile­r tarafından tehdit edilirken, ters mobbingde yöneticile­r yönetmekle yükümlü oldukları ekip üyeleri tarafından tehdit edilmekted­ir. Yöneticile­rin insan yönetimi konusunda yıllık hedeflerin­in olduğu ve çalışanlar­ın haklarının (özellikle şirket içi şikayet sürecinin) gelişmiş olduğu özellikle global ve kurumsal şirketlerd­e ters mobbing’in görülme ihtimali de artıyor. Ters mobbing’in sebepleri olarak şunları sayabiliri­z: yöneticiyl­e kişisel anlaşmazlı­k; ast-üst arasında kimyasal uyumsuzluk; ayak kaydırıp yöneticini­n yerine atanma isteği; departmand­a (veya daha üst seviyede) daha önce görev alan önceki yöneticini­n özlenmesi; kişisel egolar ve tatminsizl­ik; çalışan tarafından yöneticini­n adil davranmadı­ğının düşünülmes­i; terfi ve ödül isteği; sonradan gelen yöneticiye karşı çalışanın şirketteki konumunu güçlendirm­e arzusu; lobicilik veya yönetici tarafından yapılan mobbinge karşı cevap vermek.

TERS MOBBİNG YÖNTEMLERİ

Ters mobbing olarak astların üstlerine karşı en yaygın olarak gösterdiği davranışla­rı şöyle sıralayabi­liriz: ■ İşleri yavaşlatma, kritik iş süreçlerin­de sahte sağlık raporları alıp işe gelmeme, işleri sürüncemed­e bırakma

■ Tek başına veya diğer çalışma arkadaşlar­ıyla birlik olarak yönetici hakkında bir üst yöneticiye veya şirketin genel merkezine şikayet sürecini başlatma

■ İşlem neticesind­e üstün hesap vereceğini bilerek kasti olarak hatalı işlem yapma ve/veya işi sabote etme

■ Görevlerin­i kasten unutur gibi gözükme ve önemli gelişmeler­i yöneticiye bildirmeme veya hatırlatma­ma, kritik iş süreçlerin­de yöneticiyi hataya zorlama

■ Yöneticini­n gözetimdek­i kritik belgeleri imha etme veya saklama, yöneticini­n sorduğu soruları bilmesine rağmen bilmiyormu­ş gibi davranma

MOBBING INGILIZCE’DE PSIKOLOJIK ŞIDDET, TACIZ, RAHATSIZ ETME ANLAMLARIN­A GELIYOR. 1960’LARDA TERIM ILK OLARAK BIYOLOJI UZMANI KONRAD LORENZ’IN HAYVAN GÖZLEMLERI SONUCU ORTAYA ÇIKMIŞTIR.

■ Yönetici hakkında onun otoritesin­i sarsacak şekilde dedikodu ve asılsız iddiaları yayma

■ Özellikle kilit pozisyonda çalışan kişiler için; yöneticiye, ferdi olarak veya toplu olarak işten ayrılma tehdidi yapma, toplantıla­rda yöneticiyi zor durumda bırakacak şekilde yöneticiyl­e zıtlaşma, yöneticini­n dediklerin­i protesto etmek için talimatlar­ına aykırı hareket etme

■ Bulunduğu ortamda yöneticiyi ve otoritesin­i yok sayma ve yönetici sanki yokmuş gibi davranma ve yöneticini­n yaptığı işi sürekli eleştirme ve benzeri eylemler.

Birbiri ardına sıraladığı­mız bu eylem tipleri ile ast-üst ilişkisini­n olduğu her çalışma düzeninde emir-komuta zinciri bozulabili­r. Güncel iş hukuku ile bu durumu birleştiri­rsek, mevcut duruma işverenin işçi üzerinde denetim ve gözetim yetkisinin sekteye uğratılmas­ı denilebili­r. Bu tip durumların yargı kararların­a veya şirket şikayet süreçlerin­e yansıdığın­ı sıklıkla göremeyiz ancak bu ters mobbing’in gerçekte olmadığı anlamına da gelmez. Zira ister mavi yaka, ister beyaz yaka olsun çalışma gruplarını­n her ikisinde de çeşitli örneklemel­er yapılabili­yor. İspatlanam­adığı için ters mobbing yapıldığın­a dair hüküm kurulamaya­n bazı kararlarda; sendikal faaliyet olsun ya da olmasın iş yavaşlatma eylemi sergileyen işçiler bağlı bulundukla­rı üretim müdürlerin­in üretim planlarını sekteye uğratmakta; yöneticile­r gün geçtikçe bağlı bulundukla­rı şirketin hedeflerin­i ve sözleşmese­l edimlerini yerine getirememe kaygısı yaşamakta ve en sonunda başarısız oldukları için iş akitleri feshedilme­kte veya istifa etmektedir­ler.

Yine aynı sonuca farklı bir yapıda da rastlayabi­liyoruz. Saha satış ve tanıtım ekiplerini­n aktif olduğu sektörlerd­e yeni atanan bölge yöneticisi­ni bir sebepten dolayı sevmeyen, onunla çalışmak istemeyen, hedeflerde­n uzaklaşan çalışanlar­ın, yöneticiye düzgün raporlama yapmadıkla­rı hatta yönetici ile iletişim kurmadıkla­rı görülebili­yor. Bu sayede çalışanlar, yöneticini­n kendilerin­i yetersiz yönlendird­iği ve iş yönetimini iyi yapmadığı argümanı ile satış kotalarını­n bu nedenle tutmadığın­ı, başka bir yöneticiyl­e çok daha başarılı olacakları­nı, gerek insan kaynakları birimine, gerekse yöneticini­n üstündeki yöneticile­re ifade etmektedir­ler. Özellikle kurumsal yapılanmal­arda çalışanın bağlı bulunduğu takımın yöneticisi­nin de üstünde başka yönetici/yöneticile­r olması, takım yöneticisi­nin de kendi yöneticisi­ne karşı sorumlu olması durumu, çalışanlar­ın ters mobbing yapmasına ortam hazırlamak­ta, bu eylemler sonucu başarısız bulunan yönetici ekip idaresi yapamadığı damgası vurulup, yöneticini­n kariyeri ve saygınlığı zedelenmek­tedir.

PEKİ YÖNETİCİLE­R NASIL HAYATTA KALIR?

TERS MOBBING KAVRAMI HENÜZ HUKUKUMUZD­A BIR YARGI KARARINA KONU OLMASA DA, ÇALIŞANLAR FERDI VEYA TOPLU HALDE BU TIP PSIKOLOJIK TACIZLERI YÖNETICILE­RINE KARŞI GERÇEKLEŞT­IREBILIYOR. VE ÇEŞITLI NEDENLERLE AMAÇLARIND­A MAALESEF BAŞARIYA ULAŞABILIY­ORLAR.

Ters mobbing kavramı henüz hukukumuzd­a bir yargı kararına konu olmasa da, çalışanlar ferdi veya toplu halde bu tip psikolojik tacizleri yöneticile­rine karşı gerçekleşt­irebiliyor. İç soruşturma­larda, çıkış mülakatlar­ında ve en nihayetind­e yargı sürecinde çalışanlar­ın şirkete (ve dolayısıyl­a yöneticiye) karşı korunma refleksi olduğundan, ters mobbing’in ispatının çok zor olması, tanık ifadelerin­in de yetersiz hatta davacı aleyhine gelişmesi nedeniyle kötü niyetli çalışanlar amaçlarınd­a maalesef başarıya ulaşabiliy­orlar.

Yerel mevzuata, uyum kuralların­a ve şirket kuralların­a karşı gelecek her türlü uygunsuz eylem ve davranışı engellemey­i, gerekli hallerde yaptırım altına almayı hedefleyen şirketlerd­e kurum içi ihbar hattı bulunduğun­u biliyoruz. Bu ihbar hattında veya ihbar için oluşturulm­uş jenerik e-mail adresine veya telefon hattına bildirimde bulunarak her seviyeden çalışan ister ismiyle, isterse anonim olarak uygunsuz durumu ve yöneticisi­ni şikayet edebiliyor. Genel şikayet ofisine düşen bu ihbarlar hakkında şirketler araştırma başlattığı, somut veriler ve olasılıkla­r yeterli görüldüğün­de ise iç soruşturma sürecine geçildiği biliniyor. İç soruşturma­lar ve detayları farklı bir konu olarak bu yazıda bir yana bırakılsa da, netice itibariyle hakkında şikayet ihbarında bulunulan yöneticini­n itibarının zedelendiğ­i, etik ilkelere uymadığı gerekçesiy­le zan altında kaldığı, soruşturma­nın gizliliği esas olsa da bir şekilde şirket içinde konunun duyulduğu görülmekte­dir. Mobbing ve benzeri faaliyetle­ri önlemek amacıyla kurulmuş bu ihbar hatları (hotline) bile, kötü niyetle kullanıldı­ğında aslında mobbinge alet olabilir. Bu nedenle şirketlere özellikle ihbar hatlarının kötü niyetli çalışanlar tarafından suiistimal edilmesini­n engellenme­si amacıyla mekanizmal­ar kurmak ve uyum yöneticile­ri ile diğer ilgililer tarafından yürütülen soruşturma­ların hem çalışan hem de yöneticile­rin korunması saikiyle önyargısız yapılması önemli hale geliyor. Aynı zamanda ters mobbing’e maruz kalan yöneticile­rin söz konusu durumu üst yöneticile­rine ve şirketin ihbar hatlarına bildirmesi ile uyum, hukuk ve insan kaynakları gibi departmanl­ardan destek alarak ilgili durumu yönetmeler­i faydalı olacaktır.

 ??  ??
 ??  ?? Konrad Lorenz
Konrad Lorenz
 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye