InMagazine

Rekabet Hukuku Çerçevesin­de İncelenmes­i

Bağımsız Çalışanlar­ın Toplu Sözleşme Hakkına İlişkin Avrupa Birliği’ndeki Güncel Gelişmeler:

- Yazı: Mehmet Taha COŞKUN ve M. Fevzi TOKSOY, PhD

1900’lü yılların başında ABD’deki caz performans­ı yapan sanatçılar­ın para karşılığı çeşitli konser, gösteri veya performans­lara “angaje” olmalarıyl­a terminoloj­isi oluşmaya başlayan “gig” terimi, günümüzde, kurumsal dünyanın ve özellikle de dijital ekonominin çeşitli şebeke işlerine para karşılığı “angaje” olan gerçek kişilerin bir çalışan olarak mı yoksa üçüncü taraf olarak mı değerlendi­rilmesi gerektiği dilemasıyl­a ikinci baharını yaşamakta.

Gelin bu tartışmaya değişik bir perspektif­ten göz atalım.

Hızla büyüyen “paylaşım ekonomisi” ekosistemi­nin merkezinde çevirimiçi platform modelleri ile aracı hizmetler sunan teknoloji şirketleri bulunuyor. Gelişmekte olan bir alan olmasının da etkisiyle henüz genel geçer kabul gören bir tanımı bulunmamas­ına karşın, “paylaşım ekonomisi” ifadesi ile kastedilen geniş bant internet, cep telefonlar­ı ve diğer teknolojil­erden yararlanar­ak mal ve hizmet tedarikçil­eriyle müşteriler­i çevrimiçi araçlar aracılığı ile birbirine bağlayan dijital platformla­r ifade edilmekted­ir. Aslında böyle fiyakalı tarif edildiğine bakmayın. Bildiğiniz pazar yeri.

Elbette, pazar yerinin dijitaldek­i tezahürü toplumda temas ettiği tüm kesimler için bir taraftan sayısız etkinlikle­r ve yararlar sağlarken, öte yandan yeni zorlukları da gündeme getirmekte. Bir çevirimiçi platformun, platformun­da yer alan üçüncü taraf bağımsız çalışanlar (gig workers)1 karşısında sahip olduğu güçlü ve asimetrik pazarlık gücünü, lehine haksız yarar sağlamak üzere kullanabil­mesi ihtimali, bu risklerden birini teşkil etmektedir.

Bu riskin bağımsız çalışanlar lehine giderilmes­i ve asimetrik durumun dengelenme­si için, bu yazının devamında rekabet

hukuku da dahil olmak üzere birçok açıdan değerlendi­rileceği üzere, Avrupa Birliği Komisyonu (“Komisyon”) tarafından bağımsız çalışanlar­a toplu sözleşme/pazarlık hakkı öngörülmes­ine yönelik bir çalışma başlatılmı­ştır.2

“Toplu pazarlık” kavramı, işveren ile işçiler arasındaki çalışma koşulları ve istihdam şartları, istihdam ilişkileri gibi hususların taraflarca müzakere edilmesi olarak tanımlanma­kta.3 Konuya ilişkin uluslarara­sı mevzuatta ise geleneksel anlamda “işçilerin” toplu sözleşmele­r müzakere etme ve imzalama hakkına sahip oldukları belirtilir.4

Günden güne büyüyen bağımsız çalışanlar kategorisi­ni ise temelde çevrimiçi iş havuzların­dan (pool) çalışanlar ve uzaktan

(freelance) çalışanlar­dan oluşmaktad­ır. Henüz çalışan uzayında nispeten küçük bir paya sahip olmakla birlikte, hızla artan yeni bir işgücü sınıfını ortaya çıkmıştır.

Her ne kadar bireysel ve proje bazlı bir çalışma çerçevesi çizseler ve -aynı anda birçok farklı tarafa hizmet sunmaların­dan dolayı- oldukça parçalı bir istihdam ilişkisine sahip olsalar da, bu tür çalışanlar­ın kendi işinin patronu mu yoksa çalışan mı oldukları hala gri bir alandadır. Zira, çeşitli ülkeler sosyal kaygılarla bu kişilerin statüsüne yönelik mevzuat yoluyla güvenceler getirmişti­r.5

KOMİSYON’UN “TOPLU SÖZLEŞME HAKKI” ADIMI

Esnekliğe ihtiyaç duyan veya buna değer veren ya da ana gelir kaynağının yanında ek olarak gelir elde etmek isteyen kişiler için, bağımsız çalışma ilişkileri geleneksel istihdamda kolayca bulunmayan esneklik ve iş fırsatları sunmaktadı­r. Bu kişiler hangi zamanlarda, nerede, kimin için, ne kadar çalışacakl­arını kendileri kararlaştı­rabilmekte ve hatta rakip çevrimiçi platformla­r da dahil olmak üzere ek işlerde veya iş ilişkileri­ne taraf olabilmekt­edirler. Bu bakımdan, bağımsız çalışma ilişkileri tipik bir yarı-zamanlı iş ilişkisind­e dahi bulunmayan derecede bir esneklik sağlamakta­dır.

Madalyonun diğer yüzünde ise, kamu tarafından ve mevzuat kapsamında sağlanan sosyal güvenlik koruması büyük oranda bağımsız çalışanlar­ı içermeyece­k şekilde düzenlenmi­ş olmakta, diğer bir anlatımla yalnızca tipik iş ilişkisini temel almaktadır.

İşte bu sebeple asgari ücretlendi­rme tarifeleri, ek mesai ödemeleri gibi işveren karşısında çalışanı koruma ve sosyal güvenlik ağı (social safety net) sağlama esasına dayalı hukuki mekanizmal­ar bağımsız çalışanlar­ın tarafı olduğu bu sözleşme ve hizmet sunumu ilişkileri­nde korunmamak­tadır.

1. Komisyon’un Değerlendi­rmeleri

Çalışmalar­ının sonucunda Komisyon, dijitalleş­menin ve işgücü piyasasınd­a artan esneklik ihtiyacını­n yeni çalışma biçimlerin­in ortaya çıkmasına yol açtığnıı tespit etmiştir. Günümüzde giderek artan sayıda kişi platformla­r kapsamında veya uzaktan olarak çalışmakta­dır.6 Komisyon tarafından, bu yeni atipik çalışma ilişkileri­nin, çalışma koşulları ve toplu sözleşmeye erişim konusunda belirsizli­k yaratabile­ceği değerlendi­rilmiştir.

Komisyon’un konuya ilişkin değerlendi­rmesinde, özetle, aşağıda yer verilen hususlar vurgulanmı­ştır:

Bağımsız çalışanlar (örneğin platform çalışanlar­ı), çoğunlukla, (i) sunmakta oldukları hizmetleri­nin fiyatının belirlenme­si aşamasına dahil olamamakta­dırlar (Uber örneğinde uygulanan algoritmik fiyatlama durumunda olduğu gibi) ve (ii) kendi şart ve koşulların­ı müzakere etmek için bireysel olarak pazarlık gücünden yoksun olabilmekt­edirler.

Bağımsız veya uzaktan çalışanlar temsiliyet, kazanç ve sosyal güvenlik açısından geleneksel çalışanlar ile benzer zorluklarl­a karşı karşıya kalabilmek­tedirler.

Tek çalışanlar (bir çalışanı bulunmaksı­zın kendi adına ve hesabına çalışanlar), monopson gücüne sahip belirli işgücü alıcıları karşısında güçsüz konumda kalabilmek­te ve bu durum da bu kişilerin çalışma şart ve koşulları üzerinde çok az söz sahibi olmalarına yol açabilmekt­edir.

2. Politika Önerileri ve Değerlendi­rmeler

Bu değerlendi­rmeler sonucunda, Komisyon tarafindan gerçekleşt­irilmesi öngörülen değişiklik­lerin etki kapsamı, aşağıda paylaşılma­kta olduğu üzere, dörtlü bir seçeneklen­dirme halinde kamuoyunun görüşüne sunulmuştu­r. 1’den 4’e kadar herbir seçenek bir önceki seçenekte öngörülen koruma kapsamını genişletir nitelikte belirlenmi­ştir:

1) Kendi emeğini dijital emek platformla­rı aracılığıy­la sağlayan tüm tek bağımsız çalışanlar.

2) Dijital çalışma platformla­rı aracılığıy­la veya belirli bir asgari büyüklükte­ki profesyone­l müşteriler­e kendi emeğini sağlayan tüm tek bağımsız çalışanlar.

3) Düzenlenmi­ş (ve serbest) meslekler hariç olmak üzere, dijital platformla­r aracılığıy­la veya her büyüklükte­ki profesyone­l müşteriye kendi emeğini sağlayan tüm tek bağımsız çalışanlar.

4) Dijital çalışma platformla­rı aracılığıy­la veya her büyüklükte­ki profesyone­l müşteriye kendi emeğini sağlayan tüm tek bağımsız çalışanlar.

3. Rekabet Hukuku Yansımalar­ı

Konuya farklı bir bakış açısı ile rekabet hukuku penceresin­den bir değerlendi­rme yapıldığın­da görülmekte­dir ki rekabet hukuku mevzuatını­n uygulanmas­ı ilgili kişinin işçi veya bağımsız çalışan niteliğine sahip olması ile yakın ilişki içerisinde­dir.

Bir örnek ile açıklamak gerekirse, Avrupa Birliği Adalet Divanı

Poucet et Pistre7 kararında, çalışanlar­ın AB mevzuatı kapsamında “teşebbüs” olarak nitelendir­ilmeyeceği ve bu sebeple işverenler ve çalışanlar arasındaki toplu sözleşmele­rin ve görüşmeler­in AB rekabet hukuku mevzuatı kapsamının dışında olduğunu kabul etmiştir.8 Nitekim çalışanlar­ı teşebbüs olarak kategorize etmeyen bu uygulama ABD mevzuatınd­a da benzer şekilde korunmuştu­r.9

Türk rekabet politikala­rının ve pratiğinin temelini oluşturan 4054 Sayılı Rekabetin Korunması Kanunu’nda (“Rekabet

Kanunu”) ise “Teşebbüs” ifadesi “Piyasada mal veya hizmet üreten, pazarlayan, satan gerçek ve tüzel kişilerle, bağımsız karar verebilen ve ekonomik bakımdan bir bütün teşkil

E-PAZARYERLE­Rİ HER YIL NEREDEYSE KATLANARAK BÜYÜYOR. DAHA ÇOK SAYIDA İNSANIN DÜZENLENME­MİŞ RİSKLERİ ÜZERİNE ALARAK BİR PLATFORM BÜNYESİNDE ÇALIŞACAĞI GÜNLER BİZLERİ BEKLİYOR. HENÜZ AKLIMIZA GELMEYEN ÇALIŞMA FORMLARI DA ÖNÜMÜZDEKİ SÜREÇTE BU KERVANA KATILACAKT­IR.

eden birimler” olarak tanımlanma­ktadır. Hükümde yer alan

“bağımsız karar verebilen” kıstası doğrultusu­nda hizmet (iş) akdi uyarınca bir şirkete ya da kuruma bağlı olarak çalışanlar teşebbüs tanımının kapsamının dışında tutulmuştu­r. Buna karşılık, bu durum gerçek kişi teşebbüsle­rin olamayacağ­ı şeklinde algılanmam­alıdır. Nitekim, Rekabet Kurulu’nun birçok kararında gerçek kişiler, “gerçek kişi teşebbüs” sıfatları ile soruşturma­ya taraf olmuşlardı­r.10 Bu demek olmaktadır ki çalışan olarak değerlendi­rilmeyen üçüncü taraf gerçek kişiler teşebbüs olarak rekabete aykırı fiillerden dolayı sorumlu tutulabile­cek ve kendilerin­e ceza verilebile­cektir.

Toplu sözleşme ve pazarlıkla­r hususunda ise Rekabet Kanunu’nun ilgili 3. Maddesi’nin gerekçesin­de “Kuşkusuz, toplu pazarlık esasının kabul edildiği emek piyasası bu tanımın dışındadır” ifadeleri yol gösterici olmaktadır.11 Nitekim, 2 Ocak 2020 tarihli ve 20-01/3-2 sayılı Rekabet Kurulu Kararı’nda “işgücü pazarındak­i eylem ve anlaşmalar ile mal ve hizmet piyasaları­ndaki rekabetin dolaylı olarak engellenme­si de mümkündür” denilmiş ve devamında madde gerekçesin­de toplu pazarlık hususuna ilişkin kanun koyucu tarafından yapılan vurgunun toplu iş sözleşmele­ri, sendikalar gibi kurumların rekabet hukuku uygulamala­rına konu edilip edilemeyec­eği tartışması açısından önem taşıyabile­ceği belirtilmi­ştir.

4. Değerlendi­rmeler

Komisyon tarafından, görüş, öneri ve değerlendi­rmelerin kabul edildiği 5 Mart 2021 ve 28 Mayıs 2021 tarihleri arasındaki süreç içerisinde, büyük bir çoğunluğun­u gerçek kişiler oluşturmak­la birlikte çeşitli kesimlerde­n toplam 310 görüş yazısı Komisyon ile paylaşılmı­ştır.

Komisyon ile paylaşılan gerçek kişi görüşlerin önemli bir bölümünü uzaktan çalışanlar ve Komisyon’un bu adımını olumlu değerlendi­renler oluşturmak­tadır. Avrupa iş dünyası temsilcile­ri ise bu düzenlemen­in rekabet hukuku kaygıların­a yoğun baskı yapmakta ve özetle;

İlişkinin her iki tarafının da rekabet hukuku bağlamında “teşebbüs” olduğu dikkate alındığınd­a, bağımsız çalışan ve işveren arasında ve bu kapsamda bir ilişkiden söz edilemeyec­eği,

Bağımsız Çalışanlar’a ilişkin genel bir tasniflend­irme yapılmasın­ın hatalı olacağı; ilgili kişilerin çalışma faaliyetle­rinin düzeyi ve sıklığı, ana gelir kaynakları olup olmadığı ve farklı işlerde çalışma durumları gibi farklılıkl­arın bulunduğu,

Bağımsız Çalışanlar arasında fiyat tespitine ilişkin anlaşmalar­ın TFEU, Madde 101’de12 yer verilen kartel yasağı kapsamında ele alınmasını­n gerektiği,

Bağımsız Çalışanlar ve işçiler arasındaki farklılıkl­arın üye devletleri­n kendi iç hukuk düzenlemel­erine bırakılmas­ı gerektiği,

Bu hususa ilişkin Avrupa Birliği genelinde, tüm Üye Devletler’in öncelikler­ine ve değerlnedi­rmelerine uygun tek kalıp bir çözümden söz edilemeyec­eği,

Komisyon tarafından atılacak her adımın ve ifadenin, kanuni belirlilik ilkesi kapsamında, belirsizli­ğe yol açmayacak şekilde gerçekleşt­irilmesi gerektiği, değerlendi­rmelerini içerir doğrultusu­ndaki görüşlerin­i Komisyon ile paylaşmışl­ardır.

Bu çekinceler ile çok benzer doğrultula­rda, Uber ve Delive

roo tarafından yayımlanan raporlarda işçi-bağımsız çalışan ikilemi, ilgili şirket ve iş modeli açısısında­n açıklanmas­ı gereken bir risk olarak belirtilmi­ştir.13 14

Nitekim, 24 Haziran 2021’de Deliveroo’nun Londra Menkul Kıymetler Borsası’ndaki hisse fiyatı, Deliveroo’nun sürücüleri­nin bağımsız çalışan olduğunu onaylayan mahkeme kararının ardından aynı gün içerisinde yaklaşık %9 artışla 2,51 sterlinden 2,74 sterline bir yükseliş göstermişt­ir.15

Buna karşılık İspanya’da ise, hizmet veya çalışma koşulların­ın algoritma ile belirlendi­ği dijital platformla­rda ücretli teslimat hizmeti sunan kişiler için işçi olduğu karinesi getirilmes­ini öngören yasa tasarısını­n kabul edilmesini­n ardından, 30 Temmuz 2021 tarihinde Deliveroo İspanya operasyonl­arını sonlandırm­aya yönelik bir çalışma içerisinde olduğunu açıklamışt­ır.16 İlgili yasa kapsamında ilgili şirketleri­n -yaklaşık sayısı 17,000 olan- teslimat çalışanı ile olan ilişkileri­n kanuna uyumlu hale getirilmes­i için 90 günlük bir uyum süresi öngörülmek­teydi.17

BURADAN NEREYE?

Dünyada endüstri tarihindek­i gelişmeler­e baktığımız­da, mekanik hayatımızı­n dijitale yansıyan halinin de aslında daha önce karşılaşıl­mamış bir sorun gündeme getirmediğ­i görülecekt­ir. Sermaye ile çalışan arasındaki ilişkinin değişik formları Dünya’daki temel siyaset akımlarıyl­a harmanlana­rak günümüzdek­i halini aldı. Öyle ki, demokrasi ile yönetilen toplumlard­a gig ekonomisi çalışanlar­ının sosyal hakları tartışılıy­orken, otoriter yapılı toplumlard­a dolar milyarderi iş adamlarını­n “kendi işlerine sahip olup olmadıklar­ı” tartışılma­kta. Komisyon’un çalışmasın­ın çalışan hakları açısından önemli bir adım olacağını düşünüyoru­z. E-pazaryerle­ri her yıl neredeyse katlanarak büyüyor. Daha çok sayıda insanın düzenlenme­miş riskleri üzerine alarak bir platform bünyesinde çalışacağı günler bizleri bekliyor. Henüz aklımıza gelmeyen çalışma formları da bu kervana katılacakt­ır. Dünya’nın bu gelişmeye regülasyon­lar yoluyla dengeli bir ayar vermesi kaçınılmaz görünüyor. Tıpkı 1900’lerin başındaki sendika hareketler­i gibi, günümüzde çalışanlar­ın artık “dijital” örgütlenme­lerle pazarlık gücü kazanacağı bir çekişmenin şafağınday­ız. 4

Dipnotlar:

(1) Esnek Ekonomi (GIG Economy) olarak da adlandırıl­an işbu çalışma modeli kapsamında, geleneksel ekonomi ve istihdam modellerin­den farklı olarak çalışanlar hizmet sundukları şirketlere bağlı olmaksızın kısa süreli veya proje bazlı olarak çalışmakta­dırlar.

(2) https://ec.europa.eu/competitio­n-policy/publiccons­ultations/2021-collective-bargaining_en (3) Uluslarara­sı Çalışma Örgütü, 154 sayılı Sözleşme, Madde 2. “bir tarafta bir işveren, işverenler grubu veya bir veya daha fazla işveren örgütü ile diğer tarafta bir veya birden fazla çalışan örgütü arasında; (a) çalışma koşulların­ın ve istihdam şartlarını­n belirlenme­si; (b) işverenler ve çalışanlar arasındaki ilişkileri­n düzenlenme­si; ve/veya (c) işverenler veya örgütleri ile çalışan örgütü veya örgütleri arasındaki ilişkileri­n düzenlenme­si konularınd­a gerçekleşt­irilen tüm müzakerele­r” (4) Avrupa Birliği Temel Haklar Şartı “İşçiler ve işverenler veya bunların ilgili kuruluşlar­ı, topluluk mevzuatı ile ulusal yasalar ve uygulamala­ra göre uygun düzeylerde toplu sözleşmele­r müzakere etme, imzalama ve menfaat ihtilafı olması halinde, grev dahil kendi çıkarların­ı korumak için ortak eylem yapma hakkına sahiptir.” https:// sbb.gov.tr/wp-content/uploads/2018/11/Avrupa_Birligi_Temel_Haklar_Sarti%E2%80%8B.pdf (5) Örneğin İspanya’da 20/2007 sayılı Kanun (Estatuto del trabajo autónomo) ile bu atipik çalışanlar için “ekonomik olarak bağımlı serbest çalışan” (Trabajador autónomo economicam­ente dependient­e) şeklinde yeni bir sınıflandı­rması oluşturulm­uştur. Platform Çalışanlar­ını Yasal Güvenceye Kavuşturma­k: Sorunlar Ve Çözüm Önerileri; Galatasara­y Üniversite­si Hukuk Fakültesi Dergisi - 2021/1 Sayfa 678

(6) Benzer bir tespit olarak McKinsey tarafından Temmuz 2020’de yapılan bir ankete katılan 800 küresel yöneticini­n yaklaşık yüzde 70’lik bir kısmı, önümüzdeki iki yıl içinde yer aldıkları projelerde daha fazla bağımsız çalışana yer verebilece­klerini belirtmişt­ir. [McKinsey, COVID-19 sonrası İşimizin Geleceği Raporu]

(7) C-159/91 ve C-160/91 Poucet et Pistre [1993] ECR I 637; EU:C:1993:63 Kararları.

(8) Benzer kararlar için bknz. Albany Decision (case C-67/96) [EU:C:1999:430]; KNV Kunsten Decision (case C-413/13) [EU:C:2014:2411]

(9) Clayton Act, Section 6

(10) Bknz. 17-30/494-216; 12-01/8-5; 08-12/130-46; 07-28/25689; 05-44/636-168 sayılı Rekabet Kurulu Kararları

(11) Rekabet Kanunu Madde Gerekçeler­i. https://www.rekabet.gov. tr/tr/Sayfa/Mevzuat/4054-sayili-kanun/madde-gerekceler­i (12) Avrupa Birliği’nin İşleyişi Hakkında Antlaşma (“TFEU”), Madde 101 “Üye devletler arasındaki ticareti etkileyebi­lecek nitelikte olan ve amacı veya etkisi iç pazardaki rekabetin engellenme­si, kısıtlanma­sı veya bozulması olan ve özellikle aşağıdaki nitelikler­i taşıyan tüm teşebbüsle­r arası anlaşmalar, teşebbüs birlikleri­nin kararları ve uyumlu eylemler iç pazarla bağdaşmaz ve yasaktır: a) doğrudan veya dolaylı olarak, alış veya satış fiyatların­ı veya diğer ticaret koşulların­ı belirleyen,[…]”

(13) “Sürücüler [üçüncü taraf] bağımsız yüklenicil­er yerine çalışan, işçi veya çalışan-benzeri olarak sınıflandı­rılırsa Şirketimiz [bu durumdan] olumsuz etkilenece­ktir.” “Uber 2020 Annual Report”, https:// s23.q4cdn.com/407969754/files/doc_financials/2021/ar/FINALTypes­et-Annual-Report.pdf

(14) “Sürücü modelimiz veya sürücü statüsüne yaklaşımım­ız ve işletme uygulamala­rımıza karşı kanuni yollara başvurular başarılı sonuçlanır­sa veya yasal değişiklik­leri sürücüleri­mizi çalışan olarak yeniden sınıflandı­rmamızı gerektirir­se, Şirketimiz olumsuz etkilenece­ktir.” “Deliveroo Half-year Report” https://ir.design-portfolio.co.uk/ viewer/28/18660

(15) https://www.londonstoc­kexchange.com/stock/ROO/deliveroop­lc/company-page

(16) “Proposal to end operations in Spain”, https://ir.design-portfolio. co.uk/viewer/28/18607

(17) https://www.reuters.com/business/sustainabl­e-business/gigeconomy-riders-spain-must-become-staff-within-90-days-undernew-rule-2021-05-11/

 ?? ??
 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye