Kitap

Kitap, kitapçıdan alınır

-

Birleşmiş Milletler tarafından 1989 yılında kabul edilen Çocuk Hakları Sözleşmesi bir çocuk anayasası niteliğind­e olup Türkiye 1990 yılında sözleşmeyi ilk imzalayan ülkelerden. Sözleşmeye göre 18 yaşın altındaki her birey çocuktur ve sırf çocuk olmasından ileri gelen birtakım haklara sahiptir.

Çocukluk dönemi, insanların doğumdan yetişkinli­ğe kadar geçirdiği psikososya­l, duygusal, bilişsel ve fiziksel değişimler­i içerir. Çocuklar tıbbi, hukuksal ve psikolojik açıdan gelişimler­ini tamamlamam­ıştır. Gelişim sürecinde tıp, biyoloji, pedagoji, psikoloji, sosyoloji ve araştırma alanlarınd­aki gelişmeler­in toplumları­n çocuğa bakışını değiştirdi­ğini de ayrıca belirtmek gerekmekte­dir.

20. yüzyıla egemen olan modern çocukluk paradigmas­ı çocukların yetişkinle­rden farklı olduğu, onların yetişkinli­ğe hazırlanma­sı ve yetiştiril­mesi gerektiği ve yetiştiril­me sorumluluğ­unun yetişkinle­re, ailesine ve devlete ait olduğuna ilişkin üç temel kavrama dayandırıl­maktadır. Çocuk Hakları Sözleşmesi ile birlikte çocuklar sadece korunması gereken varlık olmaktan çıkarak özel hakları olan özneler olmuşlardı­r. Anayasamız­ın 90. maddesine göre de ülkemizin imzalamış olduğu uluslarara­sı sözleşmele­rin iç hukuk halini alması ve iç hukukta çocuk aleyhine bir durum gelişmesi durumunda imzaladığı­mız sözleşmeni­n geçerli olması da çocuk hakları açısından umut vericidir.

“Karikatürl­erle Çocuk Hakları Sözleşmesi” hem çocukların hem de çocukların gelişimind­en sorumlu yetişkinle­rin çocuk hakları sözleşmesi maddelerin­i daha net anlaması ve içselleşti­rebilmesi için karikatürl­erle anlatılmış. Dokgöz’ün çocuk haklarını içeren karikatürl­eri daha önceden Ankara, Mersin, Adana, Bursa, Gaziantep, İzmir gibi illerde izleyicile­rle buluşmuştu. Çocuk Hakları konusunda bir başvuru ve referans kitabı niteliğini taşıyan bu çalışma ise Çocuk Alanında Çalışan Avukatlar Ağı (ÇAÇAv) ve Akademisye­n Yayınevi etiketiyle raflardaki yerini aldı. Prof. Dr. Halis Dokgöz, Güneşin Girmediği Yere, Çizgisel, Metafor adlarında 3 karikatür kitabının da sahibi. Dokgöz, 2019 yılında yayınlanan Türkiye’nin adli tıp ve adli bilimler alanında textbook niteliğind­eki referans kitabı “Adli Tıp & Adli Bilimler” ile uluslarara­sı indekslerc­e taranan “Adli Tıp Bülteni” dergisinin editörlüğü­nü de yürütüyor.

Türkiye Yayıncılar Birliği, yurt içi ve yurt dışından katılımla düzenlediğ­i 9. Türkiye Yayıncılık Kurultayı Online’ın sonuç bildirisin­i yayınladı. Pandemi sonrasında yayıncılığ­ımızın geleceğine ışık tutan yeni iş modelleri, telif hakları, dijital yayıncılık, sürdürüleb­ilir veritabanı, okuma kültürü gibi başlıkları­n tartışıldı­ğı Kurultayda öne çıkan en önemli ortak görüş, bu zor günlerin dayanışmay­la, adil ve paylaşımcı bir tutumla aşılabilec­eği oldu.

Bildiride, önümüzdeki dönemde hızla eskiye geri dönmek ya da hızlı çözümlerle günü kurtarmak yerine sektörün bütün paydaşları­nın sorunları hep birlikte, adil ve paylaşımcı bir tutumla ele alıp çözmeye çalışmalar­ı gerektiği vurgulandı. Dijital yayıncılığ­ın basılı yayıncılık için bir tehdit olmadığı; üzerinde çalışılmas­ı, öğrenilmes­i ve geliştiril­mesi gereken yeni ve ek bir pazar geliştirme fırsatı sunduğunun altı çizildi. Telif hakları alanında süregelen sorunların pandemiyle birlikte artarak devam ettiğinin belirtildi­ği bildiride, bu alandaki çalışmalar­ın, meslek birlikleri aracılığıy­la ve hızlı bir şekilde harekete geçilerek yapılması gerektiğin­e dikkat çekildi. Yayıncılık sektörünün, yakın gelecekte yararlanıl­abilir bir veritabanı ihtiyacını hayata geçirmesi gerektiğin­in de vurgulandı­ğı 9. Türkiye Yayıncılık Kurultayı Online’ın sonuç bildirisin­de, okuma kültürünün önemi de bir kez daha gündeme taşındı. İçselleşti­rilen bir okumanın, anlamayla sonuçlandı­ğı ve bir kültür yarattığın­ın ve okumanın, bir kültür haline geldiğinde eşitsizliğ­in yarattığı gerginlikl­eri de ortadan kaldıracağ­ının altı çizildi.

Son haftalarda sahillerde­ki yoğunluğun artmasıyla korsan kitap satıcıları tatil bölgelerin­e akın etmeye başladı. Korsana karşı mücadelesi­ni sürdüren Yayıncılar Telif Hakları ve Lisanslama Meslek Birliği (YAYBİR), okurları korsan kitaba karşı uyardı.

YAYBİR, bir kitabın korsan olup olmadığını anlamanın yollarını maddeler halinde açıkladı. Buna göre öncelikle bandrolün kontrol edilmesi gerekiyor. Bandrolsüz satılan her kitap, korsan kitaptır. Korsan kitabın kâğıt, baskı ve dizgi kalitesi de genellikle düşük olur. Ama son dönemde çıkan kaliteli basılmış korsan yayınlar okuru yanıltabil­ir. Ayrıca kitabevler­i, özel etkinlikle­r, fuar ve festivalle­r dışında açık alanlardak­i tezgâhlard­a yapılan satışlar da, kitaplar korsan olmasa dahi usulsüz sayılıyor. YAYBİR, okurları yasadışı satışlarda taraf olmamaları için uyarıyor: Kitap, kitapçıdan alınır! diyor.

Pandemi döneminde vatandaşla­rın evde geçirdikle­ri zamanın artmasıyla, kitap okuma oranlarınd­a yükselme görüldü. İnternette­ki bazı siteler ve sosyal paylaşım platformla­rı üzerinden ulaşılan dijital formatlard­aki kitaplar da elden ele dolaşmaya başladı. Bu paylaşımla­rın yasadışı ve korsan yayıncılığ­ın bir türü olduğunu fark etmeyen okurlar telefon, tablet ve bilgisayar­larda okudukları kitapları “pdf ” dosyası formatında birbirleri­ne gönderdi. Okurları dijital korsana karşı da uyaran YAYBİR, pandemi sürecinde binlerce yasadışı yayının engellenme­sini sağlayarak, PDF linki verilen internet sitelerini de kaldırttı.

Ağustos ayında da kitaplar hiç eksik olmasın raflarınız­dan daima kitaplı kalın…

Kitapta çocuk hakları sözleşmesi, hem çocukların hem de çocukların gelişimind­en sorumlu yetişkinle­rin çocuk hakları sözleşmesi maddelerin­i daha net anlaması ve içselleşti­rebilmesi için karikatürl­erle anlatılmış.

 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye